Cumhurbaşkanı YİK üyesi Cemil Çiçek, tarikat ve cemaatlerin “toplumun gerçeği” olduğunu iddia etti. Kimi dini grupların kayıt dışı ekonomi oluşturduğunu da söyleyen Cemil Çiçek, tarikatların “yasallaşması”nın önünü açacak yorumlarda da bulundu. Çiçek, tarikatlar yasal kurumlarmış gibi, “Hem siyasetin kayıt dışı unsurları haline geliyorlar, hem kayıt dışı dini oluşum meydana geliyor. Denetime ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Cemil Çiçek, Uşşaki tarikatı lideri Şeyh Fatih Nurullah’ın, çocuk istismarından tutuklanmasının ardından başlayan tartışmalarla ilgili Sözcü’den İsmail Saymaz’a konuştu.
“FETÖ’den sonra gördük ki, bir kısım yapılar çıkar elde etmeye, servet biriktirmeye, devleti yönetmeye, becerebilirse ele geçirmeye çalışıyor” diyen Çiçek, kimi dini grupların kayıt dışı ekonomi oluşturduğunun altını çizdi. İşte, Çiçek’in açıklamaları:
TOPLUMUN GERÇEĞİ
“Tarikat ve cemaatler toplumun gerçeğidir. Bize mahsus da değildir. Mühim olan, bu realitenin doğru anlaşılmasıdır. Dini grupların varlık sebebi, insanı eğitmektir. İnsanın olgunlaşması ve ahlaki yönden mükemmelleşmesidir. Türkiye’de bir kısım devlet uygulamalarından sonra bunlar kayıt dışı sosyolojik yapılar haline geldi. Yani şeffaf ve geliri gideri belli olmayan, ticarete yönelen… FETÖ’den sonra gördük ki, bir kısım yapılar insandan ziyade çıkar elde etmeye, servet biriktirmeye, devleti yönetmeye, becerebilirse ele geçirmeye çalışıyor. Hepsi mi böyle? Ben kuralı koyuyorum. Herkes çevresine baksın.
‘KOLİBASİLİ BİR DİN ANLAYIŞIMIZ VAR’
(15 Temmuz) Yeteri kadar ibret olmadı. Çünkü 15 Temmuz sadece FETÖ olayı değildir. Elbette asli faili FETÖ’dür. Ancak belli ki din anlayışımızda sıkıntılar var. Yani kolibasilli (bakterili) bir din anlayışımız var.
‘KAYIT DIŞI EKONOMİ OLUŞUYOR’
Türkiye’de üç tür kayıt dışılık var: Ekonomide, siyasette ve dinde kayıt dışılık. Dinde olmayan bir anlayış bugün Türkiye’de Müslümanlık olarak takdim ediliyor. Rüyalara, mübalağalı köpürtmelere dayalı, ispatı mümkün olmayan din anlayışı ne kadar İslamidir? İşte, “Peygamberi rüyada gördüm” diyor. “Allah’la konuştum” diyor. Dinde bu söylemlerin ne kadar yeri var? Bakıyorsunuz, haramla uğraşanlara keramet izafe ediliyor. Bu insanların kerameti varsa, Doğu Akdeniz kaynıyor, keramet gösterseler de şu memleket sıkıntılardan kurtulmuş olsa!
İkincisi; şeyhlik geçmişte babadan oğula ve sülaleden mi geçiyordu? Bu işi ehil olan yapıyordu. Şimdi sülaleden geçiyor. Servet sülalenin elinde birikiyor. Dolayısıyla kayıt dışı ekonomi oluşuyor. Hem siyasetin kayıt dışı unsurları haline geliyor, hem kayıt dışı dini oluşum meydana geliyor. Sonra millet diyor ki, “Kandırıldık, ütüldük, anlayamadık.”
Bu tür kokuşmuşluklar bugün de var dün de vardı. Osmanlı onlarla çok mücadele etti. Özellikle devlet imkanı ve parayla yüz yüze geldiklerinde çıkış sebepleri ortadan kalktı ve öncelikleri bunlar oldu. Bizim insanımız üç şeyi kendinde bıraksın: Aklını, vicdanını ve cüzdanını. Dini öğrenmek istiyorsa müftüye sorsun.
TOPLUMUN AYDINLANMAYA İHTİYACI VAR
(…) Kafasında sarığı ve sırtında cübbesi olan herkesi gerçekten samimi Müslüman mı kabul edeceğiz? Denetime ve ikaza ihtiyaç yok mu? Koronavirüsün aşısını arıyoruz, değil mi? Bu tür yozlaşmalara ve kokuşmuşluklara karşı toplumun aşılanması gerekmiyor mu? Nasıl aşılayacaksınız? Doğru dini bilgiyi vererek. Dini bilgiyi vermesi gereken, başta ilahiyat fakülteleri ve samimi din adamları ile Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. Bilgiyi vermezseniz millet kolibasilli suyu din adına içmiş olur. Dolayısıyla toplumun aydınlanmaya ihtiyacı var.
KAYNAK NEREDEN GELİYOR BİLİNMESİ GEREK
Dediğim üzere din anlayışımızda sıkıntılar ve din eğitimimizde eksiklikler var. Hatta önyargılardan uzak bir din politikasına ihtiyacımız var. Türkiye denge değiştiren bir ülke. Bölgesinde politik güç olmaya çalışıyor, bağımsız politika takip etmeye uğraşıyor. Böyle olunca dış güçlerin birinci sınıf istihbaratçılarının görev yaptığı yer de, Türkiye’dir. Bu istihbaratçılar Ankara Toptancı Hali’nde salatalık satmıyor. İstihbaratçılar sosyolojik gruplar ve hukuki organizasyonların içindedir. Geçmişte Alman vakıfları tartışma konusu oldu. Kaplancıların Almanlar tarafından nasıl kullanıldığını gördük. Tahta kılıçlarla hilafet devleti ilan ettiler. Türkiye’nin şeffaflaşmaya ve denetime ihtiyacı var. İcap ediyorsa yeni mekanizmalar kurulmalı. Sosyolojik realiteleri kanunla ortadan kaldırmanız mümkün olmaz. Nitekim tekke ve zaviyeler kapatıldı diyoruz ama bu oluşumlar varlığını sürdürüyor. Aykırı bir şey diyeyim: Bu yapılara yardım yapıyorsak şeffaf olacak. İcap ediyorsa vergiden düşsün. Ama kaynak nereden geliyor, nereye harcanıyor, bunun temin edilmesi lazım.”
Arkadasim, baslik belki biraz agir olmus denebilir ama oyle degil. Bu adamlarin sicilleri cok temiz degil cunku. Feto bunlar zamaninda azdi, yayildi ve darbesine tesebbus etti. Bu adamlar cumhuriyetin temellerine dinamit koyulurken ya kafalarini diger yana cevirdiler, ya da kumpas davalarinin savcilari oldular. Bu uslup kendi kazandiklarinin bir eseri. Dikkatli olmaliyiz, cumhuriyetimiz ikinci bir cemaat vakasi kaldiracak gucte degil ne yazik ki.
Cemil efendi, tarikatlar toplumun gercegi ise ,varilan sonuc , yani gercekte asagida ;
1. ismini unuttum, bir kadin haklari dernegimizin 3 yada 4 sene once yaptigi arastirmada , sizin donemizde , toplumun C u ensest iliskisi varmis. bu sonucla du yada ensest iliskide 3 cu ulkeymisiz. Gordunmu bak , buda toplumun bir gercegi. Neden sizden once boyle bir sey yoktuda , sizinle toplumun sirazesi bozuldu , kayis koptu acaba. Cunki sizlerin mesru gordugunuz o tarikatlarin ogretilerinden biride bademleme . Bademlemeye en yakinindan basliyorlar .
2. Bugunki haberlere gore , cemaatlerin elinde enaz 1 milyon cocuk varmis. Sence acaba bu cocuklarin kaci bademlenmistir ?. Sapik bir aile yapisi ve sapik bir nesil getirdiginizin ya farkinda degilsiniz, yada muhtemel bazi menfaatler ugruna salaga yatiyorsunuz . Sapiklik uzerine kurulu bir nizami, nasil olurda toplumun gercegi diye savunuyorsunuz bilmem ama, mide bulandiriyorsunuz. Acaba aynaya baktiginizda hangi cemil ciceki goruyorsunuz ?
Ya bi yürü git.. FETÖ teröristlerini de toplumun gerçeği diye yutturuyordunuz.
Hadi ordan rezil korkak tip
İnsaf!!!Neyefendi!!!Tabii ki toplumun gerçeği ve iğrenç cambazlar bu gerçeği ve bu gerçeğe hayat veren insanları o gerçekte hapsederek sömürüyor,iktidara geliyor,kahrolası melanetlerini din diye satıyor,vergilerimizi çalıyor (hırsızlık) ve mefkuremizi pisletiyor.Ahlaklı adam;”Bizim gerçeğimiz budur ve bu kabul edilemez.Fikri hür irfanı hür vicdanı hür insan yetiştirmek boynumuzun borcudur” der.Diyemiyorsunuz.Sebeb?Mustafa Kemal Atatürk’e teslim olmak,Ulus Devlet terbiyesine ram olmak,karma ekonomi ile üretenle üretmeyeni ayırıp üretmeyeni üretebilir hale getirmek,laik olmak işinize gelmiyor.Çünkü böyle olursa,insan aydınlanacak,maymunlara inanmanın ne büyük aptallık ve günah olduğunu anlayacak,onların temsilcilerini siyaset sahnesinden ebediyen silecek.İktidarı muhalefeti elele boğuyorsunuz toplumu.Hayra alamet değil.
Bu biraz hedef gösterici ya da şeytanlaştırıcı bir haber başlığı olmamış mı Veryansın Tv???Muhalif olmaktan ziyade dürüst ve tarafsız yayıncılığı önceleseniz daha iyi olmaz mı??Sizden Erdoğan’ı seven bir kardeşiniz olarak şahsım adına bunu beklerdim..
Mahremde kalan fetöcüleri bu adama sorun….. , inanin fetömetreden daha saglikli is görür…..