Cengiz Özakıncı’nın ‘Yeni hilafet tuzağı’ yazısına Arslan Bulut’tan yanıt

Cengiz Özakıncı, Veryansın TV'de kaleme aldığı "Yeni hilafet tuzağı" başlıklı yazısında, Yazar Arslan Bulut'un “Hilafet, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin manevi şahsiyetinde mündemiçtir. Yani Hilafet Türkiye’nin uhdesindedir.” sözlerini hatırlattı. Bulut, Özakıncı'ya "Hilafet tuzağını kim kuruyor?" başlıklı yazısıyla yanıt verdi. 

featured

Cengiz Özakıncı, Veryansın TV’de kaleme aldığı “Yeni hilafet tuzağı” başlıklı yazısında Siyasal İslamcılığı “siyasi örgüt ya da parti kurup, öteki örgüt ya da partileri Müslümanlık karşıtı olarak göstererek Müslümanlığı ve Müslümanları kendi tekeline almak çabası” diyerek tanımladı.

Özakıncı, “Cumhuriyet döneminde Siyasal İslamcılık, Hilafet’in kaldırılmasından 7-8 ay sonra, 17 Kasım 1924’te kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası programında ‘Partimiz dinsel inançlara ve düşüncelere saygılıdır’ denilerek, Atatürk’ün partisinin dolaylı biçimde ‘dine saygısız’ gösterilmesiyle başlayıp, süreç içerisinde ‘Bizim partiden olmayanlar patates dinindendir’ söylemleriyle, ‘Yeni-Osmanlıcılık’ ve ‘Yeni-Hilafetçilik’ şırıngaları ile günümüze dek uzanmıştır.” ifadelerini kullandı.

“Hilafet makamını kaldıran kanunu ve Atatürk’ün hilafetle ilgili Nutuk’taki sözlerini tahrif ederek, Atatürk’ü hilafet yanlısı ve TBMM’yi hilafetin saklı tutulduğu manevi şahsiyet (tüzel kişilik) olarak gösteren yazarlar çoğaldı.” diyen Özakıncı, Arslan Bulut’un “Hilafet, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin manevi şahsiyetinde mündemiçtir. Yani Hilafet Türkiye’nin uhdesindedir.” sözlerini hatırlattı.

ARSLAN BULUT’TAN YANIT

Cengiz Özakıncı’nın yazısına, YeniÇağ yazarı Arslan Bulut’tan yanıt geldi. Bulut’un “Hilafet tuzağını kim kuruyor?” başlıklı yazısından öne çıkanlar şöyle:

“İngiltere tarafından yönetilen bazı dini görünümlü örgütlerin Türkiye’de hilafet çağrıları yapması ile benim veya başka yazarların hilafet konusundaki yıllar önce yayınlanmış doğru veya yanlış görüşlerini birleştirerek, ‘Türkiye’ye kurulan hilafet tuzağına hizmet ediyorlar’ sonucuna varmak, sağlıklı bir değerlendirme değildir. Ben yazıyı 2013’te yazmışım, 11 yıl sonra 2024’te, hilafet çağrıları ikliminde o yazıyı hatırlatarak hakkımda ‘tuzak kuruyorlar’ veya ‘tuzağa düşüyorlar’ diye yorum yapmak, yazarlık ahlakına yakışmaz.

İçeriğe geçelim. Yeniçağ’ın 1 Temmuz 2013 tarihli sayısında çıkan yazımda, ‘Hilafet, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin manevi şahsiyetinde mündemiçtir. Yani Hilafet Türkiye’nin uhdesindedir.’ diye bir ifade kullandığım doğrudur.

“Hilafet, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin manevi şahsiyetinde mündemiçtir.” sözünün Atatürk’e ait olduğuna dair bir ifadem ise kesinlikle yoktur.

‘MİLLİ BİR TAVIR ORTAYA KOYMAK İSTEDİM’

Ayrıca şöyle bir yorum yapmak da mümkündür: Atatürk döneminde, yönetim sistemi Meclis Hükûmeti sistemidir. Dolayısıyla kanuna göre ‘Hilafet, Hükûmet ve Cumhuriyet mana ve mevhumunda esasen mündemiç’ ise Meclis’in mana ve mevhumunda da mündemiçtir! Çünkü devleti kuran ve Cumhuriyeti ilan eden Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun hükûmetidir. Bence, kanundaki bu madde çok yerindedir.

O dönemde, Türkiye’de de İslam dünyasının bir halifeye ihtiyacı olduğu şeklindeki görüşler yeniden ısıtılıyordu. Nitekim sonradan Trump’ın “Obama kurdu” dediği IŞİD, halifelik ilan etti. Ben olayların bu şekilde gelişeceğini gördüğüm için sorumluluk hissederek hilafet iddiasıyla ortaya çıkacaklara karşı, kendimce ön almaya çalıştım! Yani hilafet kavramının, ABD ve İngiltere tarafından siyasi bir oyuncak olarak kullanılmasına karşı millî bir tavır koymak istedim, hepsi bu…

Türkiye dâhil bütün İslam dünyasına kurulan hilafet tuzağına karşı 11 yıl önce bir bakış açısı ortaya koyarken, Cengiz Özakıncı’nın, 11 yıl sonra bir kurgu yaparak, bunun tam aksini iddia edebileceğini nereden bileyim?”

Cengiz Özakıncı’nın ‘Yeni hilafet tuzağı’ yazısına Arslan Bulut’tan yanıt

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 7 Ocak 2024, 14:09

    Şeriat ve hilafet seviciler diye yumuşak bir sıfatla tanımladıklarımın çoğunluğunda, aldıkları eğitim ve referanslar sonucu dediğini demedim, yanlış anlamışsın, yanlış anlaşılmışım, sehven vb. gibi kıvırtma huyları vardır. Köprüden geçinceye kadar ayıya dayı demek, meydan okumak yerine pusuya düşürmek, punduna getirmek özetle sahtekarlık iliklerine işlemiştir. Şu anda konuşabilmelerini, yazabilmelerini sevicisi oldukları ortamlarda yapamayacaklarının farkında değillerdir. Bu açıdan bakınca sokağa saldıkları piyonları kadar bile dürüst ve açık olamazlar. Sinsidirler.

  2. 7 Ocak 2024, 07:40

    Bu yorumum yayınlanır mı göreceğiz!
    Bak Arslan Bulut! Cengiz Özakıncı ile senin aranda fark var; ilk fark, senin %50 islamcı olman, hatta kesinlikle Atatürkçü olmaman ve bu konuda ancak rol kesmendir.
    İkinci fark, Cengiz Özakıncı’nın yıllardan beridir yazdığı kitapları var ve bir de yayınevi var, ama bunlar sende yok! Sanırım kıskanıyorsun.

  3. “mündemictir”, “uhdesindedir” ….
    İşi yazarlık olan, yani yazıdan ve sözden geçim sağlayan kişilerin kullandığı, daha doğrusu kullanamadığı dil.

    Sonra da geçin karşımıza; “Halk bizi anlamıyor” deyin!
    Bu ülkeyi baştan sona düzeltme zamanı gelmiştir.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!