Çetin Doğan’ın eşinden ‘Madımak’ tepkisi: Çıldırmamak elde değil

FETÖ savcılarınca iddianamesi yazılan 28 Şubat davası nedeniyle cezaevinde tutulan eski Birinci Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın eşi Nilgül Doğan, Sivas Madımak Katliamı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan 75 yaşındaki Hayrettin Gül'ün cezasının sağlık gerekçesiyle kaldırılmasına tepki gösterdi. Nilgül Doğan, "Çıldırmamak elde değil." dedi.

featured

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre; 35 kişinin yakılarak katledildiği Sivas Madımak Katliamı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan 75 yaşındaki Hayrettin Gül’ün kalan cezasının sağlık gerekçesiyle kaldırılması, benzer sağlık durumuna rağmen FETÖ savcılarınca iddianamesi yazılan 28 Şubat davası nedeniyle 754 gündür hapis yatan komutanları akıllara getirdi.

‘ÇILDIRMAMAK ELDE DEĞİL’

Sözcü’den Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan, FETÖ tutuklusu savcılar tarafından iddianamesi yazılan 28 Şubat davası nedeniyle hapis yatan eski Birinci Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan, Madımak Katliamı hükümlüsü Gül’ün cezanın kaldırılmasına “Çıldırmamak elde değil.” diyerek tepki gösterdi. “Ben haberi gördüğümde dehşete kapıldım” diyen Doğan, şöyle konuştu:

“Ben haberi gördüğümde dehşete kapıldım, Madımak davasında en son tahliye alan Hayrettin Gül 78 yaşında ve onun adli tıp raporuyla başvurusu Haziran ayında yapılmış. Bizimkilerin başvurusu Nisan ayında. Hem çok daha önce başvurmuşlar, hem de mesela benim eşim 83 yasinda, Hayrettin Gül 78 yaşında. Yani şuna çıldırmamak elde değil. Hayrettin Gül 33 aydının öldürülmesinden sorumlu olarak yargılanmış ve önce idam, sonra müebbet cezası almış, Çetin “Mevcut hükümeti cebren, yani kuvvet kullanarak yıkmak” suçuyla müebbet almış, düşünebiliyor musunuz? Erbakan hükümetini yıkmak suçuyla yargılandılar.”

‘YAŞADIKLARIMIZA TAŞ OLSA ZOR DAYANIRDI’

“Yaşadıklarımıza taş olsa zor dayanırdı, çok şükür aklımızı kaçırmadık” dedi. 28 Şubat’ın darbe olmadığının ispat edildiğini, Balyoz davasının bizzat AKP tarafından “kumpas” olarak nitelendirildiğini hatırlatan Doğan, “Darbeye maruz kaldığı iddia edilen Erbakan bile ‘darbe değildi’ dedi. Buna rağmen kumpas davaları devam ettiriliyor” diyerek sitem etti.

‘KES, KOPYALA YAPIŞTIR YAPMIŞLAR’

Nilgül Doğan, yargı süreci hakkında şu bilgileri verdi:

“Biz “’asal yollardan bunun sebebini nasıl araştırırız’ arayışına girdik. Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan bireysel başvurulara ‘hak ihlali olmadığı’ gerekçe gösterildi, zaten ondan sonra cezalar kesinleşmiş oldu ve son olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidildi. Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı yeni verildi, o kadar enteresan ki AYM’nin gerekçeli kararlarında Balyoz Davası’nın iddianamesinden alıntılar var. Yani ‘kes, kopyala, yapıştır’ yapmışlar.

Çetin 4,5 sene yattı. Sonra ‘kandırıldık’ dendi ve aradan bir süre geçtikten sonra 7 kişi için temyize gidildi. Anadolu Mahkemesi’nde Adalet Sarayı’ndan bir Cumhuriyet Savcısı olayı temyize götürdü ve ‘Bunlar suç için aralarında anlaştılar’ gerekçesiyle beraat kararını durdurdu.

‘KUMPAS DEDİLER, CUMHURBAŞKANI DA SÖYLEDİ’

Kumpastır dediler, Cumhurbaşkanı da söyledi, daha sonra beraatler oldu, herkes beraat etti, birçok arkadaşımız, ‘cezaevinde kaldığımız yılların hakkını nasıl ararız’ arayışına girdi, bazı tazminat davaları açıldı. Beraat kararının üstünden çok geçmeden bir Cumhuriyet Savcısı ki davanın savcısı da değil, 7 kişi için olayı temyize götürdü ve beraat kararını kaldırarak yeniden yargılanma açtılar.

İkinci enteresan olay, 28 Şubat Davası Yargıtay’dan sonra AYM’ye gitti ve artık dedik ki, ‘AYM mutlaka yeniden yargılanma kararı alacaktır, onca sahte deliller gösterildi, bunları dikkate alarak karar verecektir’ derken Yargıtay’ın kararlarını onadı ve ömür boyu hapis kararları kesinleşti. Balyoz’dan da, ‘Bu 7 kişi suç için anlaşmıştır’ dendi.

Balyoz’dan şu anda yargılanma aşamasındalar, henüz onun kararı verilmedi. Cezaevinde Balyoz’dan kimse kalmadı ama bu 7 kişi tekrar cezaevine girsin diye onlara böyle bir suç çıkarıldı ve 7 kişi yeniden yargılanıyor.”

‘HAFTADA BİR GÜN DOLAŞMA İZİNLERİ VAR’

Nilgül Doğan, Çetin Doğan’ın cezaevindeki şartlarını şöyle anlattı:

“Cezaevinde hücresinin bulunduğu koridorda genelde Hizbullahçı, Fetullahçı ve PKK’lılar yattığı için Çetin hücresinde tek başına kalıyor ve dışarıya haftada bir telefon görüşmesi için bile çıkarken koridorda bayağı güvenlik önlemleri alıyorlar. Haftada bir gün dışarıda dolaşma izinleri var. Onun dışında her günleri hücrede geçiyor.”

KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ: ÇOK KIRGINIM

Nilgül Doğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi. “CHP’den eşlerimizi ziyaret eden milletvekilleri oldu ama -sebebini bilmiyorum- yeteri kadar duyulmadı. Bizim arkamızda kimse yoktu” diyen Doğan, şöyle devam etti:

“Bizim avukatlar gittikten sonra Kemal Kılıçdaroğlu ekrana çıktı, dedi ki, ‘Ben 28 Şubat’ta İçişleri Bakanlığı’nın Batı Çalışma Grubu tarafından fişlendim’ dedi. İçişleri Bakanlığı’nda Batı Çalışma Grubu mu vardı? Yani, bu kadar çelişkili ifadeler bizi gerçekten çok üzdü, onun dışında barolardan tek bir kelime duymadık, haksız hukuksuz ceza alan Gezi tutuklularını, gazetecileri, milletvekilini sayıyorlar, elbette ki sayacaklar ama aynı hukuksuzlukla içerde tutulan generalleri de saymaları gerekirdi. Hele orduya çok kırgınım, çünkü orduda görev yapan, şu sırada ordunun idari makamlarını işgal eden generallerin hepsi eşlerimizin emrinde çalışmış subaylar. Bizim eşlerimizin cumhuriyet ilkelerine, Atatürkçülüğe karşı ne kadar hassas ve titiz olduğunu gayet iyi bilirler, tek birinin ağzından onlara haksızlık yapıldığını duymadık. Çetin Doğan olsa ve onun silah arkadaşlarına haksızlık yapılsa her şart altında bunu açıkça söylerdi. Yani, ordudan da vefa görmedik, muhalefet partilerinden de, barolardan da. Bir tek gazeteciler, köşe yazarları gerçeği anlattı.”

Çetin Doğan’ın eşinden ‘Madımak’ tepkisi: Çıldırmamak elde değil

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. Çok zor, sabırlar diliyorum. Ne insaf, nede vicdan hiç bir şey kalmamış.

  2. Evet, bu denli vicdansızlık karşısında,
    Bu denli iki yüzlülük karşısında,
    Bu denli adaletsizlik karşısında,
    Çıldırmamak elde değil.

    Ama Kılçıkdaroğlundan keramet beklemek, sonsuza kadar beklemektir.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!