Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TRT Haber’de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Yılmaz, “Planımız, 5 Eylül Perşembe günü güncel Orta Vadeli Programı (OVP) toplumumuzla, kamuoyuyla paylaşmak. Öngörülebilirliği artırıcı bir şekilde, gerçekçi, tutarlı bir programı toplumumuzla ve ilgili kesimlerle paylaşmış olacağız.” dedi.
Yılmaz, şunları kaydetti:
“Büyüme oranlarımız tarihsel ortalamaların bir miktar altında. Niye böyle? İki temel meselemiz var. Enflasyonu düşürmek için sıkı bir politika izliyoruz. Bunun şüphesiz etkileri var. Diğer taraftan dünya talebi, büyümesi de iyi değil maalesef. Özellikle temel pazarımız olan Avrupa’ya baktığınızda büyüme oranları çok düşük. 2023 yılında sadece 0,5 oranında büyüyebilmiş Avrupa. 2024’te 0,9 büyüme bekleniyor Avrupa’da. Dünya büyümesine baktığınızda yüzde 3’ler civarında. Dolayısıyla dünyanın tarihsel ortalamaların altında büyüdüğü bir dönemdeyiz. Buna ilave olarak bölgemizde jeopolitik gelişmeler, gerilimler maalesef son bir yılda artmış durumda.”
Bu ortam içinde Türkiye’nin tarihinin en büyük deprem afetini yaşadığını anımsatan Yılmaz, bu depreme rağmen ekonominin toparlandığını söyledi.
‘BÜTÜN RAKAMLAR YER ALACAK’
“Güncellenecek Orta Vadeli Programı ne zaman açıklayacaksınız?” sorusu üzerine Yılmaz, “Güncellenmiş OVP ile ilgili uzun bir süredir çalışıyoruz. Bir taraftan teknik çalışmalar yürütüyor kurumlarımız. Strateji ve Bütçe Başkanlığımız, Cumhurbaşkanlığımıza bağlı biliyorsunuz. Yoğun bir şekilde bu konuları çalışıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı yine yoğun bir şekilde mesai sarf etti. Diğer ilgili tüm bakanlıklarımız çalıştılar.” yanıtını verdi.
Güncel OVP’yi hem teknik çalışmaların hem de istişarelerin sonucuna göre yenileyeceklerini dile getiren Yılmaz, ana çerçevenin enflasyonu düşürmek, depremin yaralarını sarmak, büyümeyi, istihdamı korumak, kalıcı sosyal refahı artırmak, vatandaşlara bütün bu çabaların sonuçlarını yansıtmak olduğunu vurguladı.
Yılmaz, bu çerçevede üç temel güncellemenin söz konusu olduğunu belirterek, şunları dile getirdi:
“Birincisi, makroekonomik değerler. Büyümeden tutun milli gelire, ihracattan turizme makro rakamlarımızı güncellemiş olacağız. Enflasyon rakamları yine bunun içinde. Diğer taraftan OVP, bütçenin temelini oluşturur. Meclisimize hükümetimizin göndereceği bütçe teklifinin temel çerçevesini de OVP şekillendirir. Temel büyüklükler burada ifade edilmiş ve toplumla paylaşılmış olacak. Bütçe büyüklüklerimiz, bütçe açığımızın ne olacağı, harcamalarımız, gelirlerimiz, bütün bu rakamlar OVP’de yer alacak. Üçüncü boyut ise yapısal reformlar. Yapısal reformlar konusunda geçen yıldan bugüne yaptıklarımız var, henüz yapılmayanlar var. Üzerinde çalıştığımız konular var. Burada geldiğimiz noktayı da yine istişarelerimizin sonuçları var, bunları da yansıtacağız.”
‘OLUMLU DURUM YAŞANIYOR’ İDDİASI
Yılmaz, üç ayaklı stratejiyle hareket ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Para politikaları, maliye politikaları ve yapısal reformlar. Bunu yine güncel OVP’de göreceksiniz. Önümüzdeki Perşembe günü sabah saatlerinde bir planlama yapmış durumdayız. Tabii Sayın Cumhurbaşkanımızın bunu imzalaması ve Resmi Gazete’de yayımlanması gerekiyor. Bu süreci de takip ederek planımız, 5 Eylül Perşembe günü güncel OVP’yi toplumumuzla, kamuoyuyla paylaşmak. Ekonomi Koordinasyon Kurulu üyesi arkadaşlarımızla birlikte bu programımızın detaylarını kamuoyuyla paylaşmış olacağız. Öngörülebilirliği artırıcı bir şekilde, gerçekçi, tutarlı bir programı toplumumuzla ve ilgili kesimlerle paylaşmış olacağız.”
“Büyümenin kompozisyonunda gelecek dönemde hangi başlıklar öne çıkacak?” sorusu üzerine Yılmaz, yatırımın, üretimin, ihracatın payını artırmayı hedeflediklerini bildirdi.
İstihdam açısından olumlu bir durumun yaşandığını iddia eden Yılmaz, “Bölgesel olumsuzluklara, uyguladığımız fiyat istikrarına dönük sıkılaştırıcı politikalara rağmen istihdamımız artmaya devam ediyor. Bu yıl 1 milyonun üzerinde istihdam artışı bekliyoruz. Bu, çok kıymetli bir rakam.” dedi.
Yılmaz, ilan edilecek OVP’de en önemli unsurlardan birinin “istihdamı korumak ve geliştirmek olduğunu” ileri sürdü.
“Büyümedeki dengelenme süreci orta ve uzun vadede Türkiye ekonomisine ne kazandıracak?” sorusu üzerine Yılmaz, “Çok daha istikrarlı bir ortamda sürdürülebilir büyüme hedefimize hizmet edecek.” yanıtını verdi.
Yılmaz, şöyle konuştu:
“Milli gelirimizdeki artışa baktığınızda son çeyrek verileriyle birlikte 1,1 trilyon doların üzerine çıkmış olduk. Güncel OVP’de göreceksiniz kur istikrarının da TL’deki değer kazancının da etkisiyle dolar bazında milli gelirimiz ve kişi başına milli gelirimiz oldukça yüksek seviyelerde ortaya çıktı. Bunu da toplumla paylaşacağız. Bu süreç çok kıymetli. Şu anda önümüzde kritik bir eşik var. Üst-orta gelir grubundan yüksek gelir grubuna geçiş. İşte biz, bu yaptığımız çalışmalarla bunun zeminini güçlendirmiş oluyoruz. Risklerimizi azaltıyoruz, temellerimizi kuvvetlendiriyoruz. Hem halkımızın refahını artırma hem de ülkemizin gücünü artırma anlamında Türkiye’yi geleceğe çok daha emin bir şekilde hazırlıyoruz.”
“Küresel ekonomik görünüme baktığımızda Türkiye, büyüme rakamları itibarıyla önde. Türkiye, neyi farklı yapıyor da bu küresel konjonktürde olumlu anlamda ayrışabiliyor diğer ülkelerden?” sorusu üzerine Yılmaz, “En önemli unsur siyasi istikrar ve güven. Türkiye, dünyanın bu zorlu döneminde siyasi istikrara ve güven ortamına sahip olduğu için olumlu ayrışan bir ülke.” dedi.