Yeni kitabı çıkan CHP’li Yunus Emre, eşitlik ve yurttaşlığı hukuki statüye taşıyacak şekilde Kürtlerin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini belirtti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emre, son çıkardığı kitabında “Kürt sorununun” çözümü için eşitlik ve yurttaşlık temelinde bir çözüme gidilebileceğini yazdı.
“Kökler, CHP, Devamlılık ve Değişim” adıyla çıkardığı kitabı T24’te anlatan CHP’li Yunus Emre, “Cumhuriyetçiliğin özü yurttaşların eşit olmasıdır. Türkiye’deki Kürt meselesinin özü aslında bir yanıyla ayrımcılık ve dışlanma. Eşitlik kavramı ve onu bir hukuki statüye taşıyacak olan yurttaşlık kavramı öne çıkıyor” ifadelerini kullandı.
“Bir ülkede eşitsizlik varsa, ayrımcılık ve dışlanma varsa, toplumun ve Kürtlerin talebi, Kürt kimliğini yaşamak, geliştirmek ise o engelleri ortadan kaldırmak gerekir” diyen Emre, “Ama en önemlisi toplumsal yaşama bir eşit yurttaş olarak katılmanın önündeki engellerin kaldırılması” diye konuştu.
‘ÖNEMLİ OLAN YURTTAŞLARIN EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMAK’
Yunus Emre şunları söyledi:
“Eşitlik kavramını, ‘yurttaşların eşitliği’ olarak ele almadan, topyekun Türkiye’de yaşayan bütün Kürtleri, yine bir tekçi anlayış var ona işaret etmek istiyorum, tek bir kimlik olarak ele alarak ve eşit yurttaşığı değil de, Türkiye’de farklı uluslar var onları eşit ele almanız gerektiği gibi bir dayatmayı da doğru bulmuyorum. Uluslaşma deneyimleri belli. Artık önemli olan yurttaşların eşitliğini sağlamak.”
ANAYASA DEMOKRATİK HAYATI GARANTİ ALTINA ALACAK’
“Anayasal yurttaşlık tarzı bir yurttaşlıktan mı bahsediyoruz” sorusuna Emre, “Anayasa ülkedeki demokratik hayatı garanti altına alan bir metin olacak. Anayasanın özünde yer alan ilkelere bağlılık olacak” sözleriyle yanıt verdi.
CHP’nin ideoloji içerisinde yer alan Atatürkçülük ve Kemalizm’i 1960’lı yıllarda sentezlediklerini, CHP’nin öyle ya da böyle Kemalizm ilkeleriyle evrensel sol değerleri sentezlemeyi başardığını savunan CHP’li Emre, “Türkiye’de demokratikleşme sorunu var. Bu gerçekleştiği zaman bu türden taleplerin ortaya konması uygun olacaktır” sözlerini kullandı.
‘İKTİDARA DOĞRU GİDİYORUZ, GENİŞ BİRLİKTELİK SAĞLAYABİLİRİZ’
Başta İstanbul olmak üzere birçok yerden Kürt yurttaşlardan büyük destek aldıklarını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı, CHP’yi şöyle tanımladı:
“Eşitlik, demokrasi, çağdaşlaşma ve özgürlükten yana olan bir parti. Sosyal demokrasiden yana olmalıyız. İktidara doğru gidiyoruz, çok açık bir durum var ortada. Geniş birlikteliği sağlayabiliriz. Yunus Emre, bu sözlerinin ardından İstanbul, Mersin, Adana, Ankara’da yerel seçim örneklerini verdi.
“CHP’nin ideoloji içerisinde yer alan Atatürkçülük ve Kemalizm’i 1960’lı yıllarda sentezlediklerini, CHP’nin öyle ya da böyle Kemalizm ilkeleriyle evrensel sol değerleri sentezlemeyi başardığını savunan CHP’li Emre….”
Guler misin, aglar misin? Evrensel sol degerler neymis? Bu Zivaneli’nin gecenlerde bahsettigi sacmalik degil mi? Ulusal sol degerler olamaz mi? Evrensel lafini kullanmak Kuresel (globalist) lerin bolca yaptiklari seydir. Yani hersey evrenseldir, kureseldir. Bunlarin soylemeye calistiklari aynen sudur:
Kultur, gelenek ve ulus-devleti bosverin, onemli olan evrenselliktir. Bati evrensellikte diger kulturlerden ziyade katkida bulunmustur, bu sebeple onlarin demokrasisi, ozgurlugu, homoseksuel haklari, modern dejenere sanati, hamburgeri, kolasi evrenseldir. Bu mantik silsilesini gorebiliyormusunuz? Iste Liberalism (Libosluk) tam anlamiyla budur ve Fasizm, Etnikcilik, dincilik kadar tehlikelidir, cunku bir milleti, milletin degerlerini ve sonrada ulus-devleti farkedilmeden yokedebilir. Bunuda sinsice yapar, aciktan yapmaz, ancak is isten gectikten sonra uyanirsiniz. Liberalism su an itibariyla en tehlikeli ideolojilerden biridir ve millet benligini, ulus benligini yok etmek amacli kullanilan hibrid savasin bir parcasidir.
Yazık, çanak tutun; yeri geldiğinde eleştirdiğiniz hükümete dayanak olun baston olun.
Size verilen görevi yerine getiriyorsunuz bu ülkede artık Kürt değil Türk sorunu vardır.
İktidara gidiyorlarmış, yıllardır uyuttunuz milleti.
Tarih bu olanları yazacak.
Anayasal eşitlik ve yurttaşlık kelimeleri etnik ayrımcılığın ve federatif bölücülüğün anahtar kelimeleri haline gelmiş durumda. Anayasamızda hatta bundan önceki hiçbir anayasamızda etnik ayrımcılık yada etnik eşitsizlik olarak yorumlanabilecek tek bir hüküm yokken ısrarla anayasal eşitlik demek bazı etnik kökenler için ayrıcalık istemek demektir. Bu da etnik ayrımcılık ve devamında federasyon demektir. Siyasi rant uğruna söylenen bu sözler ülkeyi bölünmeye götürür. Yazık çok yazık..