CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, CHP İzmir İl Başkanlığı’nda parti genel merkezinde yapılan MYK toplantısı gündemine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yücel’e, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, partisinin grup toplantısında İmamoğlu’na ilişkin söylediği “Bu karanlık organizasyon İstanbul ile sınırlı kalmamış, ülkedeki pek çok belediyeyi, kurumu, kişiyi içine alan, kolları çok farklı yerlere uzanan, hatta uluslararası ayağı da olan bir ahtapota dönüşmüştür. Önceleri sadece kimi siyasi partileri ve siyasetçileri kapsadığı düşünülen çarpık ilişkiler ağının bürokrasiden iş dünyasına ve medyaya kimi cemaatlerden istihbarat kuruluşlarına kadar uzandığı ortaya çıkıyor” sözleri soruldu.
ANKA’nın aktardığına göre Yücel şunları söyledi:
“Cemaatlerle, uluslararası istihbarat örgütleriyle bağı olan bir kişiyi, bir yapıyı eğer arıyorlarsa dönüp önce aynaya bakacaklar. Bu sürecin siyasi bir süreç olduğu bellidir. Cemaatlerle veya farklı yapılarla bir bağ aranıyorsa önce dönüp aynaya kendilerine bakmaları gerekmektedir.”
AKIN GÜRLEK MESAJLARI
Akın Gürlek’in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atanmasının ardından CHP’li belediyelere yönelik soruşturmalar başladığını ifade eden Yücel, şunları kaydetti:
“Esenyurt ile başlayan süreç Kartal, Ataşehir, Üsküdar, Sancaktepe, Fatih, Tuzla ve Beyoğlu meclis üyelerimize uzandı. Ardından Beykoz’a, sonrasında Sarıyer eski belediye başkanımıza ve bürokratlarına, sonrasında Beşiktaş’a. En son da İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İSKİ’nin bürokratlarına, Ekrem Başkan’ın avukatına, avukatının avukatına, eşi Dilek İmamoğu’nun ağabeyine ve nicelerine soruşturmalar, gözaltılar ve tutuklamalar yapıldı. İnsanın aklına ister istemez şu soru geliyor. Akın Gürlek ve ekibi İstanbul Adliyesi’ne atanmadan önce koskoca İstanbul’da cumhuriyet savcısı yok muydu?”
Yücel, yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu hakkında geçen hafta da savunmasından dolayı bir soruşturma başlatıldığını belirterek, “Neymiş, silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan alınan ifadesinde, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etmiş. Siz İmamoğlu’na istediğiniz yaftayı yapıştırıp, akla hayale gelmeyecek ithamlarda bulunacaksınız, o kendini savunmayacak öyle mi?” dedi.
“Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin de değerlendirme bulunan Yücel, şöyle devam etti:
“Terörsüz Türkiye bu ülkede yaşayan, vatanını, milletini, bayrağını, bu toprakları, bu coğrafyayı seven her bir yurttaşımızın ortak temennisidir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu süreci destekleyeceğimizi ancak 3 kırmızı çizgimiz olduğunu daha önce ifade etmiştik. Sürecin kapalı kapılar ardında değil şeffaf bir şekilde yürütülmesi, bu meselenin çözüm yerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olması, şehit aileleri ve gazilerimizi incitecek bir iş yapılmaması.”