CHP’den istenen ittifak mı, teslimiyet mi?

featured

Yılmaz Ateş yazdı…

İçeriden, dışarıdan Kılıçdaroğlu’nu 6’lı masa tuzağına düşürüp Cumhuriyet Halk Partisi’ni
Ankara’nın orta yerinde soyup soğana çevirenler yeniden sahneye çıktılar.

“CHP tek başına seçime giremezmiş, kazanamazmış, CHP listelerinden seçime girmek son tercihleriymiş. Tercihleri, Gelecek, Deva, Saadet Partili 3’lü ittifakmış.” Hanımefendi CHP’den 15 milletvekilini ödünç almakla (sanki devre mülk kiralamış) “Hayatının en büyük pişmanlığını yaşamış.” Yerel seçimlere kendi adaylarıyla gireceklermiş. CHP ittifak isterse, Ankara ve İstanbul’a karşılık, “İzmir, Muğla, Mersin, Adana Büyükşehir Belediyeleri ile Ankara ve İstanbul’un CHP’de olan ilçelerin bazılarını 6’lı masanın menüsüne alacaklarmış.”

Kamuoyu yoklamacıları eksik kalır mı; onlar da başladılar, “CHP 6’lı masa ittifakını yeniden kurmazsa İzmir hariç diğer 10 büyükşehir belediye başkanlığını kesin kaybediyor.”

Bu çevreler, partisinin ideolojisine, programına, kadrolarına inanmayan, güvenmeyen Kılıçdaroğlu’na bu reçeteyi 14-28 Mayıs’ta uygulatıp, CHP’den 38 milletvekilini alıp anayasa değişikliği için Erdoğan’ın cebine koydular. Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’nun bu ulufesini nasıl kullanacağını 1 Ekim’den sonra göreceğiz. Bu tavizler, toplam oyları %2’yi geçmediği ileri sürülen dört parti genel başkanının yeteneğine bağlanamaz. Bir üst aklın buyruğu veya oylarının ortaya çıkmasından korkulduğu için bu tavizler verildiyse CHP, tam bir ihanete uğramış demektir.

Bu ihanet şimdi Mart 2024 yerel seçimleri için de sahneye konulmak isteniyor. “CHP, ittifaksız hiçbir yeri kazanamazmış”. Daha doğrusu istenen seçim ittifakı değil, CHP’yi teslim almaktır. Anadolu’da bir hikaye vardır: “Kurt, koyunu yediği yeri yılda 3-5 kez ziyaret edermiş”. (CHP’ye dananan kurtları anlıyorum da iyi niyetinden şüphe etmediğim “Abilerimizin” bu kervana katılmasına bir anlam veremiyorum.) Cumhuriyet tarihine bakıldığında CHP’nin teslim olmadığı, teslim alınamadığı görülecektir.

CHP’yi kuran Mustafa Kemal ve Türk Milleti teslim olmadığı için Ulusal Kurtuluş Savaşı kazanılmıştır; demokratik, laik, modern Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. CHP teslim olmadığı için Kıbrıs Türkleri özgürlüğüne kavuşmuştur. CHP teslim olmadığı için 1 Mart 2003’te Türkiye işgal edilememiştir; 910 kilometrelik güney sınırımız İsrail’e teslim edilmemiştir. Teslimiyet, günümüzün mandacılığıdır. Erdoğan düşmanlığı ile CHP teslim alınıp Türkiye’nin ulusal birliğine, laik Cumhuriyete düşman küresel güçlere hizmetçi yapılamaz.

İlkelerinden; demokratik, laik Cumhuriyetin değerlerinden taviz vererek seçim kazanılamayacağı 14-28 Mayıs seçimlerinde görüldü. 1989 yerel seçimlerinde 67 il belediyesinin 42’si, yani Türkiye’nin yüzde 66’sı böyle kazanıldı; sağ politikaların etkisinde kaldığı için güven duyulmayan yönetimle kaybedildi.

Halka güven veren bir yönetim, kamucu, halkçı politikalar, partiyi derleyip toparlamak başarının ön koşuludur. Yönetim, parti örgütlerini milleti duygu ve düşünceleri ile fiili olarak bu mücadeleye dahil edebilirse 2024 seçimi kazanılır.

CHP’den istenen ittifak mı, teslimiyet mi?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. tamam guzel soyluyorsunuz da ,sizin hareketler ne yapıyor. bıraz da onlardan b ahsedın. dıp dalgası 9 eylul hareketı yok bılmem ne. yoksa sadece adları var. dostlar alıs verıste görsun dıye mı butun bunlar.
    chp bıttıkten sonra ne işe yarayacak.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!