CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, sosyal medya düzenlemesine ilişkin kanun teklifinin mevcut şekliyle yasalaşması halinde Türkiye’yi Çin’le yarışır noktaya getireceğini, dünyanın gerisine savuracağını söyledi.
CHP’li Özgür Özel, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, sosyal medyaya yönelik kanun teklifinin, “dört başı mamur bir sansür düzenlemesi” olduğunu öne sürdü.
Teklifin komisyondaki görüşmelerinin uzun süreceğini, çetin geçeceğini tahmin ettiklerini belirten Özel, “Bu teklif, bu şekliyle yasalaştığı takdirde Türkiye’yi Çin’le yarışır noktaya getirecek. Dünyanın gerisine savuracaktır.” dedi.
Sosyal medya düzenlemesine ilişkin Almanya’nın örnek gösterildiğini ifade eden Özel, Almanya’nın sosyal medya düzenlemesini iki yıl boyunca toplumun tüm taraflarıyla tartıştığını ve bu konuda iki çıpa koyduğunu dile getirdi. Özel, bunlardan birinin bağımsız yargı kararı, diğerinin ise neonazilerle, ayrımcılık ve nefret söylemiyle mücadele olduğunu aktardı.
ÖZEL HDP’Yİ DERT ETTİ
Almanya’nın neonazilere aldığı tedbirin, Türkiye’de sosyal demokratlara, akademisyenlere, HDP’lilere, İYİ Parti’lilere ve Z kuşağına alınmak istendiğini savunan Özel, şöyle konuştu:
“İnsanları evinde diri diri yakmak için sosyal medyadan hedef gösteren neonaziye Almanya ne tedbir aldıysa ki mahkeme kararı şartıyla, bizimkiler; pergoleleri haber olmasın, Barış Akademisyenleri görüş açıklamasın, İYİ Parti’liler iktidarı eleştirmesin, HDP’nin basın açıklamaları verilmesin diye kullanacaktır. Bu dört başı mamur sosyal medya sansürü Türkiye’yi çağın çok gerisine götürecektir. Bu konudaki mücadele burada da yasalaşması durumunda Anayasa Mahkemesinde de ve mümkün olan her mecrada verilecektir.
FETÖ TEMİZLİĞİ YAPIYORLAR
Burada evrensel bir hak gibi gösterilen unutulma hakkı, MHP’nin AKP’ye ettiği hakaretleri hatta küfürleri kayıtlardan silme, AKP’nin FETÖ’ye yaptığı övgüleri, FETÖ’yle olan ilişkilerini internetten silme, kendi geçmişini temizleme, kendisini internet, sosyal medya üzerinden hak etmediği şekilde temize çekme, kendilerine genel af çıkarma kanunundan başka bir şey de değildir. Bu tip özgürlükler bireyler için uygulanmalıdır. Siyasiler bundan en az yararlanmalıdır. Bu kılıç bu iktidarın eline verilmemelidir. Eline bu kılıcı alırsa basın, düşünce ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmaktan başka bir sonuç asla doğurmayacaktır.”
15 TEMMUZ’DAN SONRA BİLE…
Özgür Özel, iki hafta önce 29 hakim ve savcının FETÖ’cü oldukları gerekçesiyle açığa alındığını anımsatarak, bu 29 hakim ve savcının 19’unun, 15 Temmuz sonrasında göreve başlatıldığını söyledi. Özel, “Milat 17-25 Aralık’tı, ondan önce bilmiyorduk. O günden sonra yaptığımızdan mesulüz.’ diyenlerin, 15 Temmuz’dan sonra bile FETÖ’cüleri alıp da yargının başına koydukları ortaya çıktı” dedi.
SOYLU-METİNER KAVGASI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, bir televizyon kanalına bağlanarak, “FETÖ’den pişmanlık duyan bir tek FETÖ’cüyü göreve getirmedik.” dediğini hatırlatan Özel, şöyle devam etti:
“Ben de bir şeyden eminim, Süleyman Soylu’yu çok yakından takip eden ve onu en iyi tanıdığını düşünen muhalif bir siyasetçi olarak, Süleyman Soylu yalan bitmeden doğru konuşmuyor. Yüzlerce örneği var. Tıraş olduğu berberine bile yalan söyleyen biridir. Dikkatle baktık ve bugün ortaya çıktı ki Ömer Faruk Yüce ve Hidayet Sarı kaymakam, Yakup Ömeroğlu, Mevlüt Özmen ve Müfit Gültekin vali yardımcısı olarak atandılar. Bunların hepsi FETÖ’cülükten dolayı açığa alınmış ve yargılanmışlardı. Ömer Faruk Yüce bir kez, Yakup Ömeroğlu iki kez Pensilvanya’da bizzat hocayı ziyaret etmişti. Mahkemedeki beyanlarında ‘Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum.’ diyorlar. Bal gibi FETÖ’cüleri şu an vali yardımcısı, buz gibi FETÖ’cüleri şu anda kaymakamlıklara atıyorlar. Beyefendiler pişman olmuş. Bu FETÖ’nün kandırdığı; ona kurban derisi verenler, bankasına para yatıranlar, örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt lehine faaliyette bulunmaktan 6 yıl hapis yatsın, FETÖ’nün kodamanları kaymakamlıkta, valilikte bir elleri yağda bir elleri balda. Bunu da görelim. ‘Bu hükümet FETÖ’nün kökünü kazıyor.’ diyenler, etkin pişmanlıktan yararlananların nasıl atandıklarını tekrar görsünler.”
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TÜRKİYE’NİN GURURUDUR’
Gazetecilerin de sorularını yanıtlayan Özel, İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin soru üzerine, “İstanbul Sözleşmesi Türkiye’nin gururudur. Coğrafi ev sahibiyiz, ilk imza sahibiyiz. Çekince koymadan imza atabilen ülkelerdeniz. Mecliste oy birliğiyle geçirmişiz.” ifadesini kullandı.
“En muhalif kişiliğimle söylüyorum ki ‘Bir nazar boncuğunuz veya bir ödülünüz var, ödül vereceksiniz. Bu ödülü AK Parti’ye vereceksiniz.’ deseler, vereceğimiz ödül İstanbul Sözleşmesi’ne koyulan imzadır.” diyen Özel, gelinen aşamada AK Parti’li yöneticilerin İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekmeyi tartıştığını belirtti. Özgür Özel, “AK Parti ne yanlış yapsa çoğunlukla önlerinden giden Devlet Bahçeli’yi bugüne kadar defalarca nezaket sınırları içinde, en etkin biçimde eleştirdik. Dünkü İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili açıklamasında AK Parti’nin arkasından gitmeyen hatta önünden yol açmayan, ‘Bu konunun her yönü çok iyi düşünülmelidir, yanlış yapılmamalıdır.’ diyen tavrını doğru buluyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
