Cumhurbaşkanlığı Danışmanı İsmail Safi’nin her tarafı SİT alanı olan Adatepe’de yaptığı inşaat köyün tarihi ve kültürel dokusunu bozmakla eleştiriliyor.
VERYANSIN TV /ÖZEL
1989 yılında SİT alanı ilan edilerek tarihi dokusu koruma altına alınan Çanakkale’nin Ayvaçık ilçesinde bulunan Adatepe Köyü, sit alanı ilan edildiğinden bu yana Koruma Kurullarının titiz denetimi sonucunda Türkiye’nin en iyi korunan yerlerinden biri.
SİT alanı ilan edildikten sonra, kurula giden projeler, en az 1 yıldan sonra gündeme alınıyor ve bu süre içinde ruhsat alabilenler, kendilerini şanslı sayıyor. Zira yapı yapım izni almak birkaç yıldan aşağı olmuyor.
Ama başvuruyu yapan eski AKP Milletvekili, yeni Cumhurbaşkanlığı Danışmanı İsmail Safi olunca işler değişiyor.
İsmail Safi, köyün en yüksek noktalarından birinde yer alan evi geçen yıl ekim ayında satın aldı ve aralık ayında da Anıtlar Kurulundan izin belgesini alarak inşaata başladı.
Yani kısaca 1-2 haftalık bir süreçte proje çizilmiş ve nasıl olduysa ruhsat alınmış oldu.
İlginç olan şu: Bina ayakta olmasına karşın yıkılmış, arazi 10 metreye yakın yükseklikte iki katmanlı bir duvar ile teraslanmış ve bina eski yerinden kaydırılarak bu düzeltilmiş arazinin ortasına yerleştirilmiş. Yıkılan bina altında yarım kat sayılacak bir ahır ve üzerinde tek katlı bir yapı olmasına karşın, Adatepe sakinleri şu anda binanın kaç katlı yapılacağını merak ediyor.
Adatepe köyünün mimari dokusuna uymadığı belirtilen bu teraslamanın, ölçeği itibariyle de Koruma Kurulu kararlarına aykırı olduğunun altı çiziliyor. İnşaatla arazinin topografyasının bozulduğu, tarihsel dokunun zarar gördüğü ifade ediliyor.
Sit, koruma altındaki emlakları yandaşlara imar için verilmekte ya da; yandaşların emlakları deste- proje adı altında restorasyonları yapılmakta: sıradan yurttaşlarımıza hizmet gidememekte maalesef..
Dur şimdi bu ne desin?Şöyle desin;Yusuf’un azabıyla çölde gezerken,hicret yolunda bir barınak kurdum.Tiyniyetsiz ahlaksız bir saldırıya her daim duçar olur iman etmişler.Akşam eve yarım kilo kıyma lazım,olmadı bu ama olsun,beşten büyüktür birden küçüktür,adeta şahlanan dağvaaanın ölümü göze almışların çocuğuyum stop.Şöyle söylerken de ufka doğru buğulu bakarsam tamamdır.Bir de Bülent gibi ağlarsam kaymak.