‘Çikolata kutusu’ krizi… Cumhuriyet’te bir istifa daha

Cumhuriyet gazetesi internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Büyüksipahi, çikolata kutusu içinde para alma iddialarının doğru olduğunu söyleyerek görevinden istifa etti.

featured

Cumhuriyet’te “Çikolata kutusu içinde para” krizi büyüyerek devam ediyor.

Haber yapılması karşılığında bir e-ticaret şirketinden çikolata kutusu içinde 500 bin lira para alındığı ortaya çıkan Cumhuriyet gazetesinde şimdi de gazetenin internet sitesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Büyüksipahi de istifa etti.

Büyüksipahi, ‘çikolata kutusu’ iddialarının ‘kesinlikle doğru’ olduğunu söyleyerek bir de mektup yayımladı..

Büyüksipahi, para karşılığı yayımlandığı iddia edilen haberlerden gazetenin yazı işleri ekibinin ‘haberinin olmadığını’ öne sürdü. “Yani Cumhuriyet’in emekçileri gazetecilik ilkelerine, kendilerine ve okura asla ihanet etmemiştir” dedi.

Konu hakkında bazı vakıf üyelerinin yanlış bilgilendirdiğini belirten Büyüksipahi, “Söz konusu eylem tartışmaya kapalı bir şekilde doğrudur ve ortaya çıktığı andan itibaren utanca neden olmuştur” dedi.

Büyüksipahi, yayımladığı mektupta şu ifadelere yer verdi:

“Yaklaşık 5 yıldır büyük bir özveri, bağlılık, aidiyet hissiyle çalıştığım, ekibimle birlikte sağladığımız her başarıda mutluluk duyduğum cumhuriyet.com.tr genel yayın yönetmenliği görevimden ve Cumhuriyet Gazetesi Yayın Kurulu üyeliğinden istifa ediyorum. İstifamın başlıca sebebi gazetemizde yaşanan etik dışı olay ve sonrasında yaşanan gelişmelerdir.

‘EMEKTARLARI ASLA LEKELENMEMELİDİR’

Son günlerde kamuoyunun yakından takip ettiği ve Cumhuriyet’e büyük zarar veren olayla Cumhuriyet gazetesi yazı işleri emekçilerinin ilgisi yoktur. Bilgileri dışında gerçekleşmiştir. Yani Cumhuriyet’in emekçileri gazetecilik ilkelerine, kendilerine ve okura asla ihanet etmemiştir. Dolayısıyla Cumhuriyet gibi eşsiz bir gazetecilik okulunun emektarları asla lekelenmemelidir.

Kendilerini halka ait Cumhuriyet’in sahibi zannedenlere, tüm açıklığıyla ortaya saçılan ve Cumhuriyet’te gerçekleştiği için derinden üzen etik dışı eyleme, çeşitli ilkesizliklere ve yaşananlara kayıtsız kalmak mümkün değildir.

Sorumluları belli bu etik dışı eylemden haberdar olup hiçbir şey yaşanmamış gibi yolsuzluk haberi üretmek mümkün değildir.

Etik dışı eylemi hamaset dolu yazılarla aklamaya çalışanlara, yaşananları görmezden gelmeye çalışanlara kayıtsız kalmak mümkün değildir.

TUNCAY MOLLAVEİSOĞLU

Öğrendiğim andan itibaren vahim olayı düzeltme çabalarım, uyarılarım sonuçsuz kalmıştır. Bununla beraber Tuncay Mollaveisoğlu, daha genel yayın yönetmeni değilken ve İzmir’de yaşarken gerçekleşen bu eyleme kayıtsız kalmadığı için görevinden alınmıştır.

FERDA ÖNGÜN

Türkiye’nin en saygın gazetecilerinden Ferda Öngün, sürece tepkisinden dolayı istifaya zorlanmıştır.

‘BARIŞ DOSTER’İN ETİK VURGULU YAZISI’

Prof. Dr. Barış Doster’in etik vurgulu yazısı, vakfı korumaya odaklı hukuki eylemlerinden dolayı gazeteye konmamış, yazılarına son verilmiştir.

TURAN KARAKAŞ

“Onurumu gölgeme ezdirmem” diyen, “Kurumlar hukukla, kurallarla yönetilmelidir” diyen vakıf yöneticisi ve avukatı Turan Karakaş, azledilmiştir.

‘SUÇTUR, ETİK DEĞİLDİR’

Oysa vakıf üyelerinden TÜRMOB Genel Başkan Yardımcısı İrfan Hüseyin Yıldız, Cumhuriyet Vakfı Saymanı ve denetçisi olmasına rağmen vakıf üyelerinin de tanık olduğu üzere eski GYY’nin makamında teslim alınan kayıtdışı parayı ‘bir yolunu bulmak’ suretiyle muhasebeleştireceğini ifade etmiştir. Bu yapılanlar suçtur, etik değildir. Onaylanamaz, saygı duyulamaz. Bu anlayışla birlikte yürünemez.

Vakıf Genel Sekreteri Işık Kansu, her gün nesnel gazetecilikten söz ederken ‘etik dışı’ eylemin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini vakıf yönetim kurulu toplantısında dile getirmiştir. Çeşitli sağlık sorunlarıyla boğuşan, iletişim dahi kurmanın mümkün olmadığı bazı vakıf üyeleri ise yanlış bilgilendirilmiştir.

‘KUVAY-I MİLLİYE TEMALI YAZILAR KALEME ALABİLECEK MİSİNİZ?’

Söz konusu eylem tartışmaya kapalı bir şekilde doğrudur ve ortaya çıktığı andan itibaren utanca neden olmuştur. Bu utancı, Sayın Işık Kansu’nun konuyla hiç ilgisi olmayanları hedef gösterdiği, insanları işgalcilikle suçladığı yazıları örtemez. Kendisine şu soruları sormak isterim: “Cumhuriyet’in genel yayın yönetmeni makamında çikolata kutusu içinde para alınabilir mi? Para karşılığı haber yapılabilir mi? Bu paranın alındığı yargı sürecinde tüm açıklığıyla gözler önüne serildiğinde yine Kuvay-ı Milliye temalı yazılar kaleme alabilecek misiniz?”

‘EMEKÇİLERİ SELAMLIYORUM…’

Cumhuriyet’te bulunduğum süre çok anlamlı ve önemliydi. Yaşananlar sırasında temiz kalan ve temiz kalmaya çalışanları, emekçileri selamlıyorum, Cumhuriyetçileri selamlıyorum. Yeniden buluşmak umuduyla…”

NE OLMUŞTU?

Olayın patlak vermesinin ardından, para alma olayına tepki gösteren gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu görevden alınmış, ardından da yazar Prof. Dr. Barış Doster’in yazılarına son verilmişti.

Gazeteyi yöneten Cumhuriyet Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Alev Coşkun, suçlamaların savcılık kararıyla boşa çıktığını belirterek, olayın “gazeteyi ele geçirme” çabasının sonucu olduğunu öne sürmüştü.

ÜÇ VAKIF YÖNETİCİSİNDEN İSTİFA ÇAĞRISI

Dün Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Barış Doster, avukat Turan Karakaş ile Birol Başaran ortak bir açıklama yayınlayarak, Vakıf Başkanı Alev Coşkun, İrfan Hüseyin Yıldız ve Işık Kansu’yu istifa etmeye davet etmişti.

İstifa çağrısında şu ifadeler yer almıştı:

“Cumhuriyet gazetesinde bir süredir önceki genel yayın yönetmeni Arif Kızılyalın, mevcut reklam müdürü Esra Bozok ve mali işler müdürü Osman Selçuk Özer’in dahil olduğu, bir e ticaret firmasından ( çikolata kutusu içinde 500 bin TL ) kayıtdışı para alınarak haber yapılması konusu ile ilgili mücadele veriyoruz.

Biz gazetenin vakıf yöneticileri olarak yine vakıf yönetiminde yer alan diğer arkadaşlarımıza ve vakıf başkanına etik dışı, ahlak dışı, gazetecilik ilkelerine zarar veren ve Cumhuriyet gazetesi ile asla yan yana anılmaması gereken olayla ilgili gereğinin yapılmasını istedik. Bu tartışma aylarca sürdü.

Vakıf avukatı olan aynı zamanda hukuk işlerinden sorumlu üyesi olan Turan Karakaş gördüğü hukuksuzluk karşısında harekete geçti. Olayla ilgili suç duyurusunda bulundu. Bu suç duyurusunun ardından vakıf, Alev Coşkun başkanlığında 22/05/ 2023 tarihinde tek gündem ile bu olayı konuşmak üzere toplandı.

Toplantıya Alev Coşkun, Işık Kansu, İrfan Hüseyin Yıldız, Ali Sirmen, Şükran Soner, Hamdi Yaver Aktan, Birol Başaran, Turan Karakaş, Barış Doster bizzat katıldı. Cumhuriyet Vakfı’nın 12 üyesinden 9’u hazır bulunurken 3 üye vekalet gönderdi.

Olaylar basına yansımadan önce yapılan bu son toplantıda Alev Coşkun söz konusu paranın kendi insiyatifi ile alındığını söyleyerek TÜRMOB başkan yardımcısı olan ve aynı zamanda vakfın saymanı olan ve vakıf şirketinin yeminli denetçisi konumunda görev yapan Hüseyin Yıldız’dan konunun üzerinin örtülmesini istedi. Vakıf saymanı İrfan Hüseyin Yıldız Alev Coşkun’un ‘kapatalım’ önerisine karşılık ‘bir formül bulup kapatacağını’ taahhüt etmiştir. Vakıf üyesi Turan Karakaş ‘biz burada bir suç dosyasını kapatmak için oturmadık’ diyerek tepki gösterdi…

Buna karşılık vakıf üyelerinden Barış Doster, Turan Karakaş, Birol Başaran bizzat ve Özalp Birol ise gönderdiği mektup ile olayın kapatılmasının yanlış ve vahim olacağını yargı yolu ile sorumluların gereğinin yapılması gerektiğini, vakfın sorumluları açığa almasının şart olduğunu ifade ettiler.

Toplantıda Vakıf Genel Sekreteri Işık Kansu ise Alev Coşkun ve Hüseyin Yıldız‘la birlikte hareket edeceğini ifade ederek olayın kapatılması yönünde ısrarcı oldu… Son günlerde gazetede ‘iç güçler gazeteyi ele geçirmek istiyor’ konulu örtü haberleri kaleme alan kişi de Işık Kansu’dur.

Toplantı sonrasında gazetenin genel yayın yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu konuyu kapatmaya zorlanmıştır. Mollaveisoğlu ise gazetenin itibarı zarar görmeden derhal gereğinin yapılmasını Alev Coşkun’dan istemiştir. Üstelik konu basına yansımadan, gazete zarar görmeden bir an önce gereği yapılsın diye 16. Noterden alev coşkuna bir ihtarname çekmiştir.

Olay yargıya ve basına yansıdıktan sonra Mollaveisoglu’nun kaleme aldığı yazının her satırı doğrudur ve gazeteyi, meslek ilkelerini, bizlerin itibarını korumaya yöneliktir.

Kendisinin onurlu duruşunu kutluyor, ahlaksızlığa karşı çıktığı için künyeden çıkarılmasını kınıyoruz. Olayda adı geçen şüphelilerin de hala gazetenin künyesinde yer almasını ve göreve devam etmesini suçun örtülmesinin gayreti olarak görüyoruz.

Cumhuriyet gazetesi Atatürk’ün kurucusu olduğu 100 yıllık büyük marka ve değerdir. Bu gazete vakıf yönetiminden önce de vardı.. Üç beş kişinin çoğunluk imzasıyla gazetenin idaresinde yer alan yukardaki isimlerin karıştığı etik ve hukuk dışı olaylara müsaade edilmesi, okurların gazeteye sanki operasyon varmış gibi aldatılması kabul edilemez…

Söz konusu korkunç olayın gereğini yapmayan Alev Coşkun’u İrfan Hüseyin Yıldız’ı ve Işık Kansu’yı istifaya davet ediyoruz.”

‘Çikolata kutusu’ krizi… Cumhuriyet’te bir istifa daha

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!