Duruşmada, önce tanık Mehmet Candan’a, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanıldı.
”BUNU GÖNDERMEMİZ LAZIM BAŞIMIZA BELA OLUR’ DEDİLER’
Tanık Candan, “Üniversiteyi kazanınca Ankara’da aynı cemaat bölgesinde kaldık. Aynı evde kalmadık ama yaptıklarımızı, ettiklerimizi birbirimize anlatırdık. Askeri okullara hazırlananlara matematik çalıştırıyordu. Daha sonra okuldan atıldı. Bunalıma girdi. Bu sırada kendisinin eşcinsel olduğuna dair dedikodular çıkmıştı. Kendisi süslenmeyi seven bir insandı. Cemaatte bilirsiniz çok dedikodu yapılır. Bu dedikodular cemaatte duyuldu. Dedikodular yüzünden cemaat ona Ankara’da kalacak yer vermedi. O da, ‘Ben bu kadar mahrem hizmet yaptım bana nasıl yer vermezler, İstanbul’a gidip bütün bildiklerimi anlatacağım’ dedi. Ordudan 100 kişiyi attırırım diyerek cemaati tehdit ediyordu. Gazeteci Hikmet Çetinkaya ile görüştü, 28 Şubat dönemine denk geliyordu. Bunun üzerine Amerika’ya gitmesi fikrini ben verdim. Bir süre sonra cemaat de ikna oldu, ‘Bunu göndermemiz lazım başımıza bela olur’ dediler. Amerika’ya biletini falan her şeyini cemaat karşıladı. Greencard’ın çıkması ise tamamen bir tesadüftü, cemaatin elinde olan bir şey değildi. Bylock‘la olan ilgisini ben de gazetelerde, medyada ne yazıyorsa o kadar biliyorum. Tahminimce kandırılmıştır çünkü bu şahıs kendini yönetemeyen başkalarının vesayeti altında yaşayan bir şahıstır. Bylock’un kendi üretimi olduğunu düşünmüyorum, kesinlikle kullanılmıştır” dedi.
Keynes’in avukatı Bayramoğlu da tanık ifadesine karşı yazılı beyanda bulunacaklarını söyledi.
Ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın yurt dışına çıkış yasağının devamına hükmetti.
Heyet, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dava dosyasının cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
ABD’den geldiği Türkiye’de 9 Haziran’da tutuklanan Keynes hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanığın yurt dışında bulunduğu sırada, kendi isteğiyle Türkiye’ye gelmek ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak için dilekçe sunduğu belirtiliyor.
ByLock programıyla ilgili beyanlarda bulunan sanığın bu programla ilgili bazı kişileri de teşhis ettiği anlatılan iddianamede, mailine Apple uygulama mağazasından gelen bazı e-postaları kendi rızasıyla sunan Keynes’in, bu haliyle TCK’nin 221. maddesi kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması hususunun mahkemece değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
İddianamede, Keynes’le ilgili “örgütün evlerine gidip konakladığı, şakirtlik programına alınarak örgütün şakirdi haline geldiği, örgüt içerisinde görevler üstlendiği, kütüphane sorumlusu ve belletmen görevlerinde bulunduğu ve örgütün en önemli yapılanma alanı olan TSK mahrem yapılanmasında “öğretmen” (grup abisi) konumuna kadar yükseldiği” anlatılıyor.
– Örgüt elebaşı Gülen’le bizzat görüştürüldü
Keynes’in yaşadığı olumsuzluklardan örgütü sorumlu tutması ve örgütle ilgili mahrem bilgileri köşe yazarına vermesi üzerine bizzat örgüt elebaşı Fetullah Gülen’le görüştürüldüğü anlatılan iddianamede, bu kişinin sahip olduğu mahrem bilgilerden dolayı uygun olanaklar sağlanarak Amerika’ya gönderildiği aktarılıyor.
David Keynes’in, örgüt elebaşının talimatıyla örgüt içi gizli yazışmalarda kullanılacak kriptolu yazışma programı ByLock alan adının kiralanmasıyla ilgili, Google ve Apple marketlerine yüklenmesinde kimlik ve kredi kartı bilgilerini kullandırtarak yardımda bulunduğu kaydedilen iddianamede, sanığın FETÖ kapsamında “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.