Davutoğlu’ndan geri vites

featured

‘Eğer defterleri açarsam kimse insan içine çıkamaz’ sözlerinin ardından tartışma konusu olan Davutoğlu, katıldığı televizyon programında sözlerine açıklık getirmeye çalıştı.

Yeni parti çalışmalarını sürdüren Ahmet Davutoğlu, “açılım” sürecindeki terör olaylarını kast ederek söylediği “Eğer defterleri açarsam kimse insan içine çıkamaz” açıklamasıyla ilgili bilgiler verdi.

Ahmet Davutoğlu, Sakarya’daki sözlerini MHP ve AKP’nin 7 Haziran, 1 Kasım döneminde izlediği politika nedeniyle söylediğini açıkladı. Davutoğlu tehdit edildiğini belirtirken AKP’deki MKYK sürecinde hata yaptığını da “Yanıldığımı 6 Mayıs 2016’da fark ettim” sözleriyle ifade etti.
Davutoğlu, başbakanlık görevini bıraktıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arasında yaşandığı iddia edilenlerle ilgili “Ben Cumhurbaşkanı ile yaşadığım ihtilafları o açmadıkça, gerekli olmadıkça hiçbir zaman açmadım, açmam” dedi.

‘AK PARTİ’NİN AKP’LİLEŞTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ’

Davutoğlu AKP’nin politikalarını eleştirirken, “Hiçbir mevki ve makan peşinde değilim, bazıları bunu zikrettiği için söylüyorum. Manifestoyla koyulan ilkeler AK Parti’nin kurucu ilkeleridir. 100 yıllık ülkemizin kuruluş ve devlet olarak sürdürülebilme ilkeleridir. AK Parti kurulurken ortak akılla kuruldu, biz manifestoda bunları hatırlattık. Biz AK Parti’yi hiç kullanmadık tabir olarak, biz arkadaşlarla AK Parti’nin AKP’lileştiğini düşünüyoruz. Biz herkesle konuşmaya hazırız. Ankara’da ‘gelin mahallelerimizden çıkalım, gelin konuşalım, bizim buna ihtiyacımız var’.

AKP KENDİ EKSENİNE DÖNSÜN DİYE DUA EDİYORMUŞ

Yoksa bu mesele bizim çağırılıpta ‘şu kurulda bir yer vermek istiyoruz’ diyerek çözülecek bir mesele değil. Onlar dese ki gelin konuşalım, konuşuruz. Bana en ağır hakaret etse de, konuşmamın tamamını dinlemeden hakaret edenlere de biz ‘gel’ deriz. Ümidim yok oldu diyorum. Eğer önümüzdeki günlerde bu çağrımız yanıtsız kalırsa, ‘yeni bir hali yeni bir yol olarak bağlamaz’ lazım. Dikkate alınmazsa yeni bir yoldan kastım da açıktır. AK Parti’nin genel başkanlığını yapmış birisi olarak, duam AK Parti’nin kendi eksenine dönmesidir” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

Davutoğlu, “Anadolu’dan beni tanıyanlar, sevenler ‘Efendim siz terörü destekliyor musunuz?’ diye soruyor. Peki kim bu suçlamayı yapan, benim bakanlığımı yapmış, hükümetlerimde bulunmuş ve Ak Parti’de o dönemi iyi bilen insanlar var bunların arasında. MHP Genel Başkanı veya yöneticileri var. Halktan bir talep geldi efendim bu konudaki pozisyonunuzu netleştirin diye. Ben önce pozisyonu netleştirdim sonra dedim ki eğer defterler açılırsa, birçok kişi insan yüzüne çıkamaz. Kastettiğim şuydu; Bana eleştiri getiren iki yer vardı onlara yönelik dedim. 7 Haziran 1 Kasım arasında Meclis’te çoğunluğu olmayan bir başbakanım. O dönemi vurgulama sebebim şu, Ak Parti çoğunluğu kaybettiği için HDP tahriklerini artırdı ve PKK söylemlerini fiili eylemlere dönüştürdü.

Beni şaşırtan ve üzen iki tavır oldu. Birisi MHP Genel Başkanı’na koalisyon için gittiğimde, MHP en azından seçim hükümetine ona vermezse azınlık hükümetine destek vermesiydi. Bu kadar sert mücadelelerin sürdüğü dönemde MHP Genel Başkanı 4 teklifimi de reddetti. Beni şaşırtan buydu.

Öcalan’ın mektubunu meşrulaştıran MHP’nin bunu yapması kast ettiğim bu. Kimsenin bunu yapmaya hakkı yok

Ben şehitlerimizin cenazelerini defnederken siz Ankara’da bana karşı imza topluyordunuz. Terörle mücadele edilirken MKYK listesi müzakere etmem. Hangi liste çıkarsa benim arkadaşım dedim. Yanıldığımı 6 Mayıs 2016’da fark ettim.” ifadelerini kullandı.

BAŞKANLIK SİSTEMİNİ YANLIŞ BULMUŞ AMA ERDOĞAN’I DESTEKLEMİŞ

“Son 3 yılı şöyle tarif edeyim, gördüğüm hususları zikrettim ve her türlü faaliyete katıldım. Referandumda yanlış bir sisteme gittiğimizi gördüm. Cumhurbaşkanı’yla da görüştük. 15 Temmuz’dan sonra o olayla ilgili kanaatlerimi kendisine aktardım. Anayasa Paketi ortaya çıktığımda Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı’na çok ciddi sakıncalar içerdiğini ifade ettim. Kampanyalara katılmayacağımı ve inanmadığım bir şeyi savunmayacağımı da ifade ettim. Dış politikayla ilgili görüşlerimi ve ittifaklarla ilgili görüşlerimi de izah ettim. 2018 seçimine giderken de Erdoğan adayımızdır diye destek ifade ettim ve o an milletvekilliğim de bitti. Ayrılığımdan bu yana istişare için 1 kere bile çağırılmadım, bütün görüşme talepleri benim tarafımdan yapıldı. İçerde kalsın diyorlar ya, demek ki arkadaşların bana ihtiyacı yok diye düşündüm. İnanmadığım bir sistemin içinde yer almak düşünmeyeceğim bir şeydir.”

Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti:
Parti içinde bunları söylüyor hala makam beklentisinde diyen bazı kişiler var. Biliyorum onları onların hayatı hep öyle geçmiştir. İnanmadığım bir sistem içinde bir beklentim olmaz. O günden beri de düzelmesini bekledim. Özellikle bu yılın başından itibaren bu konuda ümidim sarsıldığı için bana gelen arkadaşlarla istişare etmeye başladım. İlk talepler AKP saflarından gelmeye başladı. 15 Temmuz’daki il başkanları sırf benim dönemimde görev yaptıkları için görevden alındılar. Orada halkla birlikte mücadele etmiş insanlar, bırakın metal yorgunluğunu yorgunluğu tanımamış insanlar. Bunları görünce AKP’deki temel görüşlerle ilgili çok ciddi kaygılar bana geldi. Bana gelen arkadaşlarla ne yapacağız diye düşünmeye başladık ve sonucunda manifesto ortaya çıktı. Altında benim imzamın olmasının sebebi, 31 Mart’tan sonrasında 4 yıl seçim olmayacağı düşüncesiyle bir manifesto yayınladık. Buradaki amaç düzelmesi, sistemi zayıflatmak değil. Beni ihraç etmelerini beklemiyorum, beni zaten tarihten ihraç ettiler.

‘AKP İLE TEK BAĞIM ÜYELİK’

“Bakın beni nasıl ihraç ettiler. Tebessüm ederek burayı açacağım çünkü ancak tebessüm edilebilecek bir şey. Kongre’de ben AKP delegesi yapılmadım. Düşünün ki rahatsızlık geçirdi diye Deniz Baykal bir vefa duygusuyla milletvekili yapıldı. Yapsınlar diye söylemiyorum ben kendim reddettim. 2018 kongresinde o görevleri yürütmeme rağmen delege yapılmadım. AKP ile tek bağım üyelik. Delege yapsınlar diye söylemiyorum, burada kopuş bizden değil. Trenden inenler diye kimler kastedildi, 2 senedir bunu dinliyoruz. Biz makinist koltuğunda otururken itildik. ‘Eyvallah’ dedik, ‘istikametinde gitsin de itilmemiz sorun değil’ dedik. Bir sürü insan ortak kaygılarını yansıttı o metinde. Şu an AKP içinde olan insanlardan da destek aldık. Manifesto şahsi bir metin değildir.”

Davutoğlu’ndan geri vites

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!