Diyarbakır HDP il binası önünde, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocukları için oturma eylemi yapan aileleri ziyaret eden 7 öğretmen, konfederasyonun adını izinsiz kullandıkları’ gerekçesiyle Eğitim-İş Sendikası’ndan ihraç edilmişti. Haklarını aramak için yargıya başvuran öğretmenler hakkında karar çıktı.
Birleşik Kamu İş’e bağlı Eğitim-İş Sendikası üyesi bir grup öğretmen çocukları dağa kaçırıldığı için oturma eylemi yapan “Diyarbakır Anneleri’ne destek ziyareti yapmış ve Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Yönetim Kurulu bu ziyaret sonrası 28 Eylül’de tek gündemle “Olağanüstü Başkanlar Kurulu”nu toplamıştı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, Diyarbakır’daki annelerinin eylemlerinin ve üyelerin ziyaretinin bir “tiyatro” olduğu açıklanmış, üyeleri suçlayan bir dil kullanılmıştı.
Bu toplantıdaki karar doğrultusunda Eğitim İş Sendikası Disiplin Kurulu harekete geçmiş sendikaya 20 Ocak 2020’da “Olağanüstü Genel Kurul” yapma kararı aldırmıştı. 20 Ocak 2020’de yapılan Genel Kurul’da 7 öğretmen ihraç edilmişti.
Diyarbakır HDP il binası önünde, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocukları için oturma eylemi yapan aileleri ziyaret ettikleri için Eğitim-İş Sendikasından atılan “Hepimizin Sendikası Grubu” öğretmenler ihraç kararının durdurulması ve üyeliğe geri dönmek için yargıya başvurmuştu.
10 Kasım 2020 günü Türk yargısı ihraç kararlarını bozdu. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nda örgütlü HEPİMİZİN SENDİKASI grubu “10 Kasım’ın yas günü değil, mücadele günü olduğu bu anlamlı karar ile ortaya çıkmıştır‘” diyerek ihraç kararının bozulması üzerine kamuoyuna açıklama yayınladı…
İşte o açıklamanın tamamı:
10 KASIM YAS DEĞİL, MÜCADELE GÜNÜDÜR!
Hepimizin Sendikası grubu olarak 21 Eylül 2019 günü Diyarbakır’da ABD’nin kara gücü PKK’ya isyan eden anaları ziyaret ettik, onlara destek verdik. Bu nedenle üyesi bulunduğumuz Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalardan ihraç edildik.
Bugün, 10 Kasım 2020 günü Türk yargısı ihraç kararlarını bozmuştur. Eğitim İş içindeki Türkiye karşıtı eğilim yasal olarak mahkûm olmuştur. Açılan dava Eğitim İş’e ve onun temsil ettiği mücadele anlayışına karşı değil, Eğitim İş’te ivme kazanan ve ihraç kararlarının verilmesinde belirleyici olan, sınıf mücadelesini neoliberal siyasî programlarla birleştirmek isteyen anlayışa karşıdır. Mahkeme kararı ile kazanan Eğitim İş ve onun kuruluş çizgisidir.
10 Kasım’ın yas günü değil, mücadele günü olduğu bu anlamlı karar ile ortaya çıkmıştır. Mahkemenin verdiği altın değerindeki bu karar bize önemli bir görev yüklemiştir. Eğitim İş Sendikası içinde sınıf mücadelesini neoliberal siyasî programlarla birleştirmek isteyen eğilimlerle ideolojik mücadele yürütecek ve Eğitim İş’in kuruluş ilkeleri etrafında geniş emekçi kitleleriyle buluşması için çaba sarf edeceğiz. Yargının altın değerindeki bu kararını vatan-emek-cumhuriyet mücadelemize, Diyarbakır’da PKK’ya isyan eden analara, PKK’nın katlettiği Aybüke Yalçın ve Necmettin Öğretmenlerimize ve milletimize armağan ediyoruz. Hepimizin Sendikası grubu olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün tam bağımsızlık yolunda sınıf mücadelesini sürdüreceğiz.
Yaşasın TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE mücadelemiz
Kahrolsun ABD emperyalizmi ve işbirlikçileri”
HEPİMİZİN SENDİKASI GRUBU
