Diyarbakır’daki analara sessiz kalan Eğitim İş, üyelerini ihraç etti

featured

Mustafa Solak yazdı

Eğitim İş sendikasının, bazı derneklerin üyesi olarak bu noktaya kadar “kol kırılsın yen içinde kalsın” dedim ve sustum. Yanlıştan dönülür dedim ama kol da kırıldı, yanlış katmerlendi. Bunu bazılarının “sendikayı, derneği kamuoyunda tartıştırarak zarar veriyorsunuz” söylemine karşı belirttim. Söz konusu vatanseverliğin yargılanması ise “Türkiye’nin yararı, sendika veya bundan sonra benzer olayın yaşanabileceği kurumunun yararından üstündür” demek gerekir.

Bir oyun oynanıyor. Vatansever dediğimiz kurumlar Diyarbakır’da değil, Demirtaş’ın öyküsü tiyatroya konuyor ve buna “kadın dayanışması” denerek meşru gösteriliyor sessizler. Fakat Demirtaş PKK’nin katlettiği Aybüke öğretmenin öyküsünü yazamayacağı, dolayısıyla edebiyat üzerinden PKK’ye destek veren birine tiyatro dayanışması gösterilemeyeceğini dile getirmiyorlar. “Öcalan’ın heykelini dikeceğiz” diyen, Öcalan pankartı önünde mitinglerde konuşmalar yapan birine “hikayeleri güzel” deyip tiyatrosuna gitmek normal mi? Sizin çocuğunu öldürenlerin öven, destekleyen birinin öykücülüğü kuvvetli diye “sanat” adına, “dayanışma” tiyatrosuna gider misiniz? Eşinizin gitmesine sessiz kalır mısınız?

Bir zamanlar Yılmaz Özdil gibi Demirtaş için “30 yıllık gazeteciyim, böyle ambalaj görmedim” diyenler dahi suskun. “Atatürkçüyüm” veya “vatanseverim” diyen çok az aydın, yazar, kurum Diyarbakır’a, tiyatro dayanışmasına karşı çıktı. Neden? Kafaları mı karışık? Başka hususlar mı var?

Bu yazı bu soruların yanıtını aramaya yönelik.

Eğitim İş’te 7 öğretmenimize ihraç kararı verildi. Sebep? Diyarbakır’da evlat nöbeti tutan ailelere desteğe gittiklerinde kullandıkları “Birleşik Kamu İş’e bağlı Hepimizin Sendikası Grubu olarak buradayız” cümlesindeki Birleşik Kamu İş ifadesini, konfederasyondan izinsiz kullanmalarıymış. “Hepimizin Sendikası Grubu olarak buradayız” mı diyecekti yani? Sormazlar mı o nedir diye? Hepimizin Sendikası Grubu’nun tüzel kişiliği mi var? Yok. Konfederasyon içinde örgütlü gruplardan biri. Kendini konfederasyonla beraber tanımlaması normal. İhraç gerekçesi diye sunulan “üyelikle bağdaşmayan işler” ifadesi “Eğitim İş Üyelikten Çıkarma” başlığında var mı? Yok. Diyelim var. İfadedeki muğlaklığa bakın. Saç şeklin, giyimin üyelikle bağdaşmıyor diye ihraç edilebilirsiniz.

Hâlâ ne deniyor biliyor.musunuz? Benim yaptığım gibi “sendikamızı kamuoyunda tartıştırarak disiplin suçu işlemeye devam ediyorsunuz”. Sen PKK’den çocuklarını talep eden anaların yanında olmayı; üstelik okullarda “Eğitim İş, gericiliğe, bölücülüğe, ırkçılığa karşıdır” diyecek yani vatanseverliği suç sayacaksın ama ben kol kırıldı deyince “sendikaya zarar veriyor” olacağım demek. Geçiniz. Vatan mı sendika mı? Aileler HDP’YE “başlarım sizin Kürdistan davanıza” diyerek Türkiyeci bir tavır alıyorlar. HDP çıksın “Kürdistan, anadilde eğitim, özerklik davamız yok, PKK de lanet bir terör örgütüdür” diyebiliyor mu? Yoksa “sırtımızı PKK’ye yaslıyoruz” mu diyorlar?

Biliyorum sendika, hatta konfederasyon şubelerinden kimileri konuşmacı olarak davet etmeyi düşünüyorlarsa vazgeçecek, davet edenleri de vazgeçirmeye çalışacaklar. Yetmedi, temasta olduğu kurumlara da “Mustafa Solak’ı davet etmeyin” diyecekler. Denildiğini biliyorum. Yıllardır başıma geliyor. Ama vatan ve vicdan diye bir şey var. Belirttiğim gibi tüzüğe aykırı değil ama diyelim ki aykırı; ben Disiplin Kurulu üyesi olsam ve önüme böyle bir konu gelse “ben ceza vererek vatanseverliği yargılamış olurum, bana görevimi hatırlatıyor, bir an önce ben de Diyarbakır’a desteğe gitmeliyim” der, kıpkırmızı kesilirim. İlle de ceza vereceksiniz yıllardır sendikaya hizmet etmiş kişiye vefanız ihraç edilmesi mi?

Eğitim İş üyelerinin yanında sendikayla diyaloğu olan kurumları, kişileri de buradan harekete geçmeye davet ediyorum. Vatansever bir eyleme böylesi bir ceza veriliyorsa (ki hukuksuz) orada sendika disiplinini sağlama gayreti yoktur. İyi niyetli Eğitim İşlileri düşünmeye davet ediyorum.

Vatanseverlik mi yani Türkiye mi dar sendika çıkarları mı? Diyarbakır nöbeti AKP’liler geldi diye eylem vatansever eylem değil mi?

AKP’lilerİN GELMESİ nedeniyle eylemi AKP’ye maletmek yerine, diğer partilerin (VP, DSP hariç) neden Diyarbakır’da olmadığı sorgulansa daha iyi değil mi?

Böyle düşünürseniz Gezi Parkı’na da Öcalan pankartlı PKK’liler gelmişti. “Bu PKK eylemidir” deyip İstanbul’da ve Türkiye’de eyleme katılmaktan vazgeçmediyseniz, vatansever eyleme AKP’liler geldi diye o eylem AKP eylemi olmaz.

Dahası Diyarbakır’da olarak neden eylemi kendinize maledilmesine çalışmıyorsunuz? Orada olarak iktidarın HDP hususundaki tutarsızlıklarını vurgulama fırsatını neden değerlendirmiyorsunuz? Sizler daha fazla katılım gösterip “iktidarın burada olması tutarsızdır. HDP’ye karşı neden etkili önlem almıyorsunuz?” diye sorgulayabilirdiniz. Neden bunu yapmıyorsunuz?

İşte meselenin bam teli burada. Bu soruya “evet iktidarın çelişkilerini Diyarbakır’da aileleri ziyaret ederek gösterelim” dediğinizde, üyesi olduğunuz sendika, dernek gibi kurumlarda menfaatperestler muhalefet partilerinden beklentileri olduğu için sizi iktidara çalışmakla suçlayıp aklınızı karıştıracak, olmadı disiplin kılıcını sallayacak. Bir de “ille de Diyarbakır’a gitmek mi gerekir! Aileleri destekliyoruz” deyip de Diyarbakır’da olunmaması çelişkidir. Bu çelişkinin menfaatperestlerin, muhalif partilerin gazabını çekmemek dışında açıklaması var mıdır? Yarın benzer eylemi başka kurumda birileri yapınca disiplin kılıçları mı sallanacak?

Bunu sorgulayınız ve ait olduğunuz kurumları Diyarbakır’a yönlendiriniz. Cesaret gösterme zamanı.

Diyarbakır’daki analara sessiz kalan Eğitim İş, üyelerini ihraç etti

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 7 Aralık 2020, 11:39

    Mustafa Hocam, bir konuyu hatırlatmam, bir konuda da sizi bilgilendirmem gerekiyor.
    Birincisi Demirtaş’ın öyküsünde ki kahramanlar kim?
    Ankarada gar önüne bomba koyanlar ve Mehmetçiğe kurşun sıkanlar.
    İkincisi ise, Gezi Eylemlerini Aydın’da Cumhuriyet Güçbirliği adı altında yürüttük.
    Yürütmenin sekreteriydim. Yani eylemlerin örgütçüsüyüm diyebilirim.
    10’u aşkın kurum vardık.
    Güçbirliği olarak ilk gün 20Bin kişi yürüdük.
    Vatansızlar eylemi provske etmeye, önüne geçmeye (HDP flamalarıyla) çalıştılar. Süpürüldüler. Eğitim İş daha sonraki günlerde bunlarla beraber yürüdü. Biz Güçbirliği olarak Aydın’ın her mahallesinde, hemen her ilçesinde Türk Bayraklarımızla binlerce kişiyle hemen her gün yürüdük, Eğitim İş bayraksız ve vatansızlarla bir avuç kişiyle ve birkaç gün yürüyebildi.
    Demem o ki, Eğitim İş yöneticilerinden Vatanseverlik ve bölücülüğe karşı tutum beklemek hayal olur. Zaten sendikacılık konusunda da Eğitim Sen ile yarışıyorlar.
    Eğitim İş/ Birleşik Kamu İş yöneticilerinin yöneticilerinin KESK/ Eğitim Sen’den ayrılması ideolojik değil bence.
    Sözün özü, Atatürkçü ve Vatansever Kamu Çalışanları Sendikası kurulması ya da buna en uygun olan Türkiye Kamu Sen/ Türk Eğitim Sen’e geçilmesi gerekiyor derim.
    Saygılar.

  2. Sendika yi derin güçler ele geçirmiş.amac sağ ‘dan başkası hdp ye cephe almasın.yaninda görünsün bizde bu ülkeyi ideolojik bilelim yonetelum nasıl olsa sol %30 geçemez birde ici ne pkk yı sokarsak.ilelebet iktidardayiz

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!