Dört yıl geçti… Öldürülen çevreci çiftin azmettiricisi nerede?

featured

Dört yıl önce öldürülen çevreci Büyüknohutçu çiftinin davasında savcılık, azmettiriciler hakkındaki başvuruya takipsizlik verdi. Çiftin kızı Emine Büyüknohutçu “adalet kampanyası” başlattı.

Antalya’nın Finike ilçesinde taş ocaklarına karşı verdikleri mücadele ile bilinen Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu davasında savcılık “azmettiriciler kim” başvurusuna takipsizlik kararı verdi. Bunun üzerine çiftin kızı Emine Büyüknohutçu, soruşturmanın etkin yürütülmediğini belirterek bugün itibariyle “adalet kampanyası” başlattı.

Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu taş ocaklarına karşı mücadele vermiş ve dört yıl önce silahlı saldırı sonucunda öldürülmüştü. Finike’nin Kızılcık yaylasında yaşanan olayda, aynı bölgede yaşayan Ali Yamuç isimli kişi, cinayeti kendisinin işlediğini savcılık ve mahkeme ifadelerinde itiraf etmişti. Geçtiğimiz ay dosyada yeni bir gelişme yaşandı: Ali Yamuç’un eşi Fatma Yamuç’un üzerine atılı “suç aletlerini gizleme” suçlaması hakkında savcılık takipsizlik verildi. Aile avukatı Tuncay Koç ile devam eden hukuki süreci ve “adalet kampanyası” başlatan Büyüknohutçu çiftinin kızı Emine Büyüknohutçu ile adalet talebini konuştuk.

‘BANA VAAT ETTİĞİNİZ ÖDEMEYİ YAPIN’

Cinayetin katil zanlısı olarak gözaltına alınan Ali Yamuç, suçunu ifadelerinde itiraf etmiş ve Elmalı cezaevine gönderilmişti. Yamuç’un cinayeti neden işlediğiyle ilgili soru işaretleri oluşurken, Yamuç sevk edildiği Alanya L Tipi Cezaevi’nde intihar etmişti. Ancak Yamuç’un ifadelerinde dikkat çeken bir itiraf yer alıyordu: Kapatılan bir mermer ocağında çalışan “Çirkin” lakaplı kişinin cinayetler için kendisine 50 bin lira teklif ettiğini, bunun 3 bin liralık kısmını peşin aldığını söylüyordu. Yamuç intihar etmeden önce eşi Fatma Yamuç’a bir mektup verdi. O mektupta ise Yamuç, mermer ocağı sahibini suçluyordu. Fatma Yamuç’un üzerinden çıkan mektupta şu ifadeler yer alıyordu: “Anlaşıp konuştuğumuz gibi eğer 10 gün içinde 100 bin lirayı eşime vermezseniz Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu cinayetinden, en az benim kadar sorumlu olursunuz. Bana vaat ettiğiniz ödemeyi yapın.”

İFADELERDEKİ ÇELİŞKİLERİN ÜZERİNE GİDİLMEDİ

Ali Yamuç’un cinayeti para karşılığı işlediğini açıklamasına, cinayet sonrası mermer ocağında “Çirkin” lakaplı kişiyle buluşmaya gittiğini söylemesine rağmen bu kişi soruşturmaya tabi olmadı. Aile avukatı Tuncay Koç, “Çirkin” lakaplı kişinin bulunamadığını ve ilk soruşturmanın kapatıldığını söyledi. “Son soruşturmada da azmettiriciler yönünden de herhangi bir gelişme olmadı. ‘Çirkin lakaplı kişi kimdir’ araştırılmadı” diyen Koç, soruşturmanın etkin yürütülmediğini belirtti. “Bölgede bulunan mobese kayıtları iyi araştırılmadı. Büyüknohutçu çiftinin telefon kayıtları ile Ali ve Fatma Yamuç’un geçmişe dönük telefon kayıtları hakkında derinlemesine araştırma yapılmadı. Üstelik ifadelerdeki çelişkilerin üzerine gidilmedi” diyen Koç, soruşturmanın yeniden yapılması gerektiğini söyledi.

‘AZMETTİRİCİLER ARAŞTIRILMALI’

Ali Yamuç’un intihar etmesinden sonra soruşturmanın Fatma Yamuç üzerinden yürütüldüğünü söyleyen Koç, “Fatma Yamuç’un cinayete ortak olup olmadığıyla ilgili süreç henüz kesinleşmedi. Dosya Yargıtay aşamasında. Öte yandan olayda azmettirici olup olmadığıyla ilgili dosya ise Elmalı Sulh Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor” diye konuştu. Olaydaki azmettirici sayının Yamuç’un itiraflarından yola çıkarak araştırılması gerektiğini düşünen Koç, “Ali Yamuç’un cinayeti neden işlediğine dair somut bir amaç yok. Üstelik olay esnasında kendisinin uyuşturucu etkisinde olduğunu söylüyor. Fakat uyuşturucu etkisinde olan birinin, cinayet silahı üzerinden parmak izi silmesi, arkasında iz bırakmamaya çalışması çok mantıklı değil. Mutlaka bir yardım eden de var diye düşünüyoruz.” Koç sözlerini, “En son yaptığımız ‘azmettiriciler kim’ başvurusuna, Finike Savcılığı geçtiğimiz ay takipsizlik verdi ona da itiraz ettik” şeklinde sonlandırdı.

‘YARGI SÜRECİ SAĞLIKLI DEĞİLDİ’

Soruşturmanın etkin yürütülmediğini ve üstünün kapatıldığını savunan çiftin kızı Emine Büyüknohutçu ise şunları söyledi:

“Dava dosyalarının arasında bir görgü tanığı ifadesine göre Ali Yamuç’un beraberindeki kişiyle “Çirkin” lakaplı kişiyle buluştuğu görülmüş. Ancak ‘Çirkin’ lakaplı birkaç kişinin olduğundan bahsediliyor. Sağlıklı yürütülen bir yargı süreci yaşamadık maalesef. Davada çok fazla açık olmasına rağmen, belgelendirilme yapılmadı ve bilerek üstüne gidilmedi. Hatta bizim bir talebimiz oldu. ‘Bir şahsın ifadesi alındı mı’ diye savcıya sorduk. Savcı bize ‘evet ben onun ifadesini telefonda aldım’ gibi cevaplar verdi. Ben hukukçu değilim ancak soruşturmanın böyle yürütülmemesi gerektiğini düşünüyorum.”

‘AİLEMİZİN BIRATIĞI YERDEN DEVAM EDECEĞİZ’

Dava sürecinde yaşanan aksaklıklar, soruşturulmayan isimler olması nedeniyle Büyüknohutçu, ailesinin öldürülmesinin dördüncü yıl dönümünde “adalet” talebiyle bir imza kampanyası başlattı. Kampanyanın imza ile sınırlı kalmayacağını söyleyen Büyüknohutçu, süreç içinde başka kampanyalar da olacağını sözlerine ekledi. Adaleti sağlamak için mücadele edeceklerini söyleyen Büyüknohutçu şunları söyledi: “Hukuki süreç istediğimiz gibi sonuçlandığı zaman, ailemizin bıraktığı yerden devam edeceğiz. Yeni ağaçlar dikeceğiz. Bölgedeki taş ocaklarının orada kalmaya devam etmesini istemiyoruz. Bunun içinde mücadele edeceğiz. Babamızın taş ocağına karşı kazandığı davaya bakılırsa, bölgede zaten taş ocağı olmamalı. Ailemizin çevre duyarlılığını yaşatma noktasında da adımlarımız olacak. Ancak önceliğimiz hukuki mücadele ve bu cinayetin aydınlatılması.”

 

Dört yıl geçti… Öldürülen çevreci çiftin azmettiricisi nerede?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. Zaten öyleydik! Sen gec fark etmissin…

  2. Tam üçüncü dünya ülkesi olduk.

  3. Türkiye de adalet ve hukuk ve dürüstlük kaldimi?…..

    Bilinen ve bilinmeyen üc kagitci dolu piyasa!

    Ama müslümanligida kimseye birakmiyoruz!!!! Breh breh….

  4. Bir memleket evladını koruyamazsa, o memleketi koruyacak evlat kalmaz.

  5. ruhlari sad ola
    Ancak cok utaniyorum

  6. Mermer ocağı sahibi dahil olmak üzere tüm çalışanların idam ile yargılanması ile ancak bulunabilir “çirkin” kod adlı kişinin kim olduğu. Sır saklayanlar da suçludur. Ölmesi gerekenler ölmezse ölmemesi gerekenler ölür. Ölmemesi gerekenler öldükten sonra bile ölmesi gerekenler cezayı almıyorsa cezayı vermeyenler de bu işin içindedir demektir. Bu cezanın verilmesini istemeyenler de bir gün sıra kendilerine geldiğinde hiçbir savunma hakkına sahip olamayacaklardır.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!