İzmir Bornova ilçesindeki Mediha Mahmut Bey Ortaokulu’nun eski müdürü Zübeyde Tahmas’a, görevde olduğu dönemde, Eğitim Kurumları Yöneticileri Değerlendirme Formu’nda 3 kez düşük puan vererek, görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla yargılanan aralarında ilçe milli eğitim müdürünün de bulunduğu 6 sanık beraat etti.
Zübeyde Tahmas, Mediha Mahmut Bey Ortaokulu müdürü olduğu 2014 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı’nın kararı doğrultusunda, kurumunda 4 yılını dolduran okul müdürlerine yönelik düzenlenen formda, kendisine 3 kez düşük puan verilip, açığa alınması üzerine hukuk mücadelesi başlattı.
Avukatı Ali Onar aracılığı ile İzmir Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurarak, Eğitim Kurumları Yöneticileri Değerlendirme Formu’nun iptalini talep etti. Mahkeme de Tahmas’ın görevinde yetersiz ve başarısız olduğuna dair bilgi ve belge sunulamadığını bildirerek, 3 kez yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Mahkeme kararında, Zübeyde Tahmas hakkındaki değerlendirmenin nesnel, somut ölçme ve değerlendirme kriterlerine dayanmadığını, objektiflikten uzak ve hukuka aykırı olduğunu kaydetti. Oybirliğiyle alınan kararda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevden alma işleminin, 2577 Sayılı Kanun’un 27’nci maddesi uyarınca ‘teminat alınmaksızın yürütmesinin durdurulması’ istendi.
Zübeyde Tahmas, daha sonra da hakkında düşük puan veren Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürü Kadir Kadıoğlu, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Necmi Eroğlu, Mediha Mahmut Bey Ortaokulu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Recep Demir, matematik öğretmeni Arzu Bulut, müzik öğretmeni Gökhan Okutan ve sınıf öğretmeni Dilek Horuz hakkında Cumhuriyet savcılığına, ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan şikayetçi oldu.
Ardından da aynı okula müdür yardımcısı olarak atandı. Soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede 6 şüpheli hakkında ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan dava açıldı. Yapılan yargılama sonunda, İzmir 8’inci Asliye Ceza Mahkemesi, tutuksuz sanıkları üzerlerine atılı suçu işlemedikleri ve kanun çerçevesinde görevlerini yaptıkları gerekçesiyle beraat ettirdi. Mahkeme gerekçeli kararında, sanıkların, cezalandırılmalarını gerektirecek yeterli derecede delil elde edilemediğini ifade etti.
