‘Ebubekir Sofuoğlu’nun yanındayız’ dediler 

featured

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih ve Felsefe bölümlerinden profesörlerin yönetiminde bulunduğu İSEDER isimli dernek, ‘fuhuş evleri’ çıkışı yapan Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’na destek açıklamasında bulundu.

Sık sık provokatif ifadeler kullanan Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, son olarak da üniversite öğrencilerini apart daireler üzerinden hedef alıp “fuhuş evleri” benzetmesiyle tepkileri üzerine çekmişti. 

Sofuoğlu hakkında Sakarya Üniversitesi inceleme, savcılık da soruşturma başlattı. Ancak AKP’nin dahi kayıtsız kalamayıp tepki gösterdiği Sofuoğlu’nu “yalnız bırakmayanlar” da oldu. Cemaat ve tarikatlar ile kimi dinci çevrelerin açıkça yanında olduğunu ilan ettiği Sofuoğlu’na destek verenler arasında bir dernek ise dikkat çekti.

İstanbul Edebiyat Derneği (İSEDER) adı altında faaliyet gösteren sözkonusu grup, “kamuoyuna duyuru” başlığıyla açıklama yaparak Sofuoğlu’na sahip çıktı. Profesör Sofuoğlu’nun “çıplak bir gerçeğe” işaret ettiği öne sürülen açıklamada, “Sofuoğlu’nu, meseleyi ifade etme uslubundan dolayı eleştirenler, amacı bağcıyı dövmek olan, değerlerimizin düşmanı çevrelerin değirmenine su taşıdıklarının farkında değildirler. Bu çevrelere yaranma sevdalıları, her dönemin şakşakçıları, kraldan fazla kralcı olanlar, bu çirkin oyunun değirmenine su taşımakla, her fırsatta toplumumuzun ahlâkî değerlerine karşı savaş açanlara yeni bir imkân sağlamışlardır” denildi.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre, açıklamada, “İstanbul Edebiyat Derneği (İSEDER) olarak, bir televizyon programında dile getirdiği hususlar bahanesiyle, kendisine karşı girişilen linç kampanyasında Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun ve hakikatin yanında olduğumuzu kamuoyuna duyururuz.” denildi.

Ebubekir Sofuoğlu’na arka çıkan İSEDER isimli kuruluşun yöneticilerine bakıldığında, Sofuoğlu zihniyetinin ülkenin en köklü akademik kurumu olan İstanbul Üniversitesitesi’nde temsil edildiği görülüyor. Zira derneğin genel sekreterliğinde İstanbul Üniversitesi (İ.Ü) Felsefe Bölümü Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Günenç bulunuyor. Yine İ.Ü Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan da derneğin Haysiyet Kurulu Asıl Üyesi olarak görev yapıyor.

2.SELİM’DEN KALMA YAPIDA BELEDİYEYLE ‘FAALİYET’

İSEDER’in internet sitesinde yer alan bilgiye göre 2005 yılında kurulmuş bu dernek, yapılışı 2. Selim dönemine uzanan bir tarihi esere konuşlanmış durumda. Dernek, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün AKP’li Fatih Belediyesi’ne tahsis ettiği, 1571 yılında inşa edilmiş tarihi Ataullah Efendi Sıbyan Mektebi’nde belediye ile birlikte “eğitim ve kültür faaliyetleri” adı altında çalışmalar yapıyor.

Kalender Mektebi Sokak, Kirazlı Mescit Sokak ve Cemal Yener Tosyalı Caddesi’nin birleştiği köşede, İstanbul Üniversitesi’nin merkez kampüsüne de çok yakın bir noktada bulunan tarihi yapının Sofuoğlu zihniyeti için kullanıma açılması, üniversite çevrelerinde asıl hangi tehlikeye göz yumulduğunu göstermesi açısından da çarpıcı bir örnek oluşturuyor.

 

‘Ebubekir Sofuoğlu’nun yanındayız’ dediler 

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

8 Yorum

  1. Kardesim dinsellestirilmis sahte Ataturkculuk diye bir belanin icine dustuk ki cirpindikca batiyoruz..Ne desen haklisin…

  2. hem vallahi deyip sözüne Allahı tanık kılıyor hem de laik’im diyor.Laik ne demek ? toplumun ve devletin islam dini esasları yerine beşeri kanunlarca yönetilmesi demektir.Buradan hareketle ben laik’im diyen kişi ben ve ailemin,halkımın Allahın kanunlarına göre değil kendi koyduğumuz kanunlara göre yönetilmesini istiyorum demiş olur.Yani Allahın kanunlarını reddeder.Allahın kanunlarını reddeden de zaten İslam dinini terketmiş demektir.Allah size akıl fikir versin.Kuran peygamber yolundan ayırmasın.Ahirette kurtuluşa erenlerden eylesin.Site yöneticileri de benle inatlaşmaktan vazgeçip yorumumu yayınlasın.belki de şu sitenin en sıkı takipçisi benim.günde en az 10 tane yorum atıyorum.

  3. Muhafazakar olmakta bu değil. Ayrıca üniversite kapısındaki simitçi gibi konuşacaksa veya bu kafayla çalışacaklarsa kendilerine bir simit tezgahı almalarını tavsiye ederim. Yok sorumluluk sahibi insanlar ise ve genel için rahatsız bir durum varsa demokratik çerçevede çözsünler. O kızlardan ikisi bunlara kırıtsa önce onlar vazgeçerler söylediklerinden. Ne olduklarını hepimiz biliyoruz.

  4. bazilarinin hosuna gitmiyor diye gercekler gizlenemez.hoca dogru soyluyor.unv.apartlari alenen fuhuş yuvasi oldu.inanmayanlar kucuk bi arastirmayla tespit edebilirler.

  5. İnsan gelişimi 25 yaşında tamamlanıyorsa kimse anasının babasının yanından ayrılmamalı. Yok 18 yaşından sonra fiziksel ve psikolojik olarak erişkin ise kimse kimseye karışamaz. Ahlak bekçiliği yapılacaksa ortaokuldan başlansın.

  6. Eliniz ben laikim diyor ama sozleriniz islamin emirlerini haykırıyor.kaldi ki laiklikte bekar insanların sevismelerini kınayamazsiniz.cunku laik insana göre toplum din temelli ahlaki dayatmalara göre değil insanin kendi koyduğu kanunlara göre yönetilir.insanlar da bekar ya da evli farketmeksizin sevismenin suç olmamasını normal kabul ediyorsa ki kanunlarımiz zinayı suç saymiyor,o halde kınanacak bir durum yok.ancak ve ancak içinde Allah korkusu olanlar bu endişe verici gidisattan uzuntu duyabilir ve tenkit edebilir.

  7. 23 Aralık 2020, 12:49

    Amerikancı 12 Eylül 1980 darbesi, Ülkemizde 1939 da başlayan karşı devrimin üzerine tüy dikmiş, zaten cılız olan ilerleme ve değişim, dönüşüm dinamiklerini hepten yok etmiştir. O dönem değiştirilen 1402 sayılı yasa maddesi ile Üniversitelerde mesleğinin hakkını veren ve aynı zamanda bir denge unsuru olan akademisyenler kovuldu. Bunların yerine çoğunlukla, Atlantik işbirlikçisi, beyni boş, çıkarcı tipler m.türköne,m.altan,b.oran ve benzerleri gibi (300 imza veren) neo-liberaller ve aynı tipin islamcı versiyonları daha fazla bir biçimde a.öksüz, n.yıldız v.s. v.s. dolduruldu. İşte aradan sıyrılabilmiş, gerçekten bu titri hak eden saygın hocaların sayesinde düşe kalka yürüyen bir akademik yapı ayakta duruyor gibi.

  8. 23 Aralık 2020, 11:01

    Vallahi Atatürkçü ve laik biri olarak Sofuoğlu’nun saptamalarına kısmen ben de katılıyorum.
    Sadece üniversiteler değil,
    İngiltereden , ABDden ihraç edilen ve Türk milletine izlettirilen şerefin insan onurunun ahlakın ayaklar altına alındığı, el dost akraba demeden herkesin herkesle yatmak için fırsat kolladığı birçok tv dizileri de fahişe yuvasını andırıyor. Üniversitelerin hali de ortada…
    Atatürkçülük adına falan savunulamayacak derin ahlaksızlıklar yaygınlaştı.
    Dinci olmaya, gerici olmaya da gerek yok bu iğrenç gidişatı eleştirmek için.
    Ben de eleştiriyorum. Üniversite Kampüsleri sanki eğlence alanı. Derslere giren yok! Marka düşkünlüğü, araba sevdası, kusa yoldan zenginlik, gösteriş… Sanki bilim yuvası değil üniversiteler araba galerisi!!!!
    Ana -babaların kısıtlı parasıyla ilim irfan öğrenmeye değil hedonist duygularını tatmine gelmiş bir yığın var üniversitelerde. İnanamayan gitsin baksın!
    Güzel , pırıl pırıl okuyanlar zaten alınmıyor bu tespitlerden, çünkü onlar da rahatsız bu güruhtan

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!