Emekli Tümgeneral Ali Erdinç: Türkiye’ye seri bir şekilde saldırı başladı

Emekli Tümgeneral Ali Erdinç, İngiliz parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarası’nda sözde Ermeni soykırımını tanıyan yasa tasarısının kabul edilmesini Veryansın Tv’ye değerlendirdi. Erdinç, ‘Türkiye’ye seri bir şekilde saldırı başladı.’ dedi.

VERYANSIN TV

İngiliz parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarası’nda sözde Ermeni soykırımını tanıyan yasa tasarısı oylandı.

9 Kasım’da gerçekleşen oturumda karar oybirliğiyle alındı. Yapılan açıklamada bu yasa tasarısı ile ilgili bir sonraki oylamanın 18 Mart 2022’de yapılacağı belirtildi. 

24 Nisan 2021’de ABD Başkanı Joe Biden’ın, 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıdığını açıklamasının ardından İngiltere’den gelen bu adımı emekli Tümgeneral Ali Erdinç Veryansın Tv’ye değerlendirdi. 

Birleşik Krallığa bağlı İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler’in daha önce parlamentolarında Ermeni iddiaları konusunda bir karar aldığını hatırlatan Erdinç, “Şimdi Birleşik Krallık Avam Kamarası da kabul etti. Bir de Lordlar Kamarası’ndan geçecek. Son dönemde Batılı ülkelerle bazı krizler yaşadık. İngilizler son büyükelçi krizinde Kavala açıklamasına dahil olmadı. Demek ki İngiltere ile ilişkilerimiz iyi gibi görünüyor olsa da İngiliz Parlamentosunda Türkiye’ye sıcak bakılmıyor.” dedi.

‘TÜRKİYE’YE SERİ ŞEKİLDE SALDIRI BAŞLADI’

Erdinç’e göre tasarının 9 Kasım’da kabul edilmesi, sonraki oylamanın 18 Mart’ta yapılması manidar: 

“Parlamento kararı, Avam Kamarası’nda 9 Kasım tarihinde alındı. 9 Kasım tarihi, Azerbaycan’ın Karabağ zaferini ilan ettiği gün ve dolayısıyla Ermenistan ile anlaşma imzaladığı ve Karabağ’ın tekrar Azerbaycan’a verildiği gün. 18 Mart, Çanakkale deniz zaferinin yaşandığı tarih. Özellikle o tarihi seçmişler. Türkiye’ye bir mesaj verilmek isteniyor. Türkiye’ye seri bir şekilde saldırı başladı. Türkiye’deki mevcut sıkıntılar ortada… Önüne gelen Türkiye’ye intikam peşinde…”

‘HUKUKİ BAĞLAYICILIĞI YOK’

Kararın hukuki bağlayıcılığının olmadığına dikkat çeken Erdinç, “Parlamento kararlarının hiçbir hukuki geçerliliği yok. Soykırım denilebilmesi için 2 tane temel esas var. Birincisi, soykırımın işlendiği bölge ve yerde mahalli mahkeme kurulup o mahkemenin soykırım yapıldığına dair karar vermesi lazım. Veya bir uluslararası mahkemede o soykırım yapıldığı iddia edilen bölgede, uluslararası mahkemenin bir soykırım kararı vermesi lazım. Öyle bir karar yok. Böyle bir karar da çıkamaz. Soykırım suçu, suç olma şekliyle Birleşmiş Milletler yasasına 1948 yılında dahil edildi. 1948 yılından önceki olayların hiçbiri, soykırım suçu içerisine dahil edilemez. Parlamento kararları resmi hükümetleri bağlamaz. Ama ne oluyor bu işi parlamento kararlarıyla bütün dünyaya yayıyorlar. Bu kararlar öyle ya da böyle kamuoyunda yer alıyor. İnsanların beynine kazınıyor. “ ifadelerini kullandı.

‘TÜRK LOBİ FAALİYETLERİ YETERLİ DEĞİL’

Erdinç 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıyan ülkelerdeki Türk lobi faaliyetlerinin yeterli olmadığı görüşünde:

“İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler’de kabul edilmiş, İngiltere’nin ise sesi çıkmıyordu bugüne kadar. O 18 Mart’ta Çanakkale ile bağlantılı kurmuş. Kendince bir değerlendirme yapmış. Bu da şunu gösterir, İngiltere’deki Türk lobi faaliyetleri yeterli değil. Bu, bir şekilde Ermeni lobisinin İngiltere’de iyi çalıştığını gösterir.

Aynı şekilde Amerika’da da bizim oradaki lobi faaliyetlerinin yeterli seviyede olduğunu söyleyemiyorum. Amerika’da Ermenilerin son derece her yönüyle propaganda gücü çok fazla. Bununla alakalı zengin iş adamları da var, destek de veriyorlar. ABD’nin 49 eyalet parlamentosu zaten kabul etmişti. Son olarak Federal Parlamentosu da kabul etti. Biden’a gelince 1970’li yıllardan beri Türkiye aleyhinde olan bir kişi. Amerika’da ne kadar devlet aleyhine bir karar verildiyse bunların hepsine katılmış bir adam. Hepsinde Türkiye aleyhine kararların başını çekmiş bir adam. Senatör seçildiği eyaletteki Yunan asıllı Amerikalıların çoğunlukta olması ve Biden’ın da seçmenlerine bu konuda mesaj vermek istemesi…”

Erdinç Türkiye’nin atması gereken adımlarını da sıraladı:

‘TARİHİ SÜREÇ İNCELENMELİ’

“Soykırım yalanıyla mücadeleyi bir süreç içinde değerlendirmek gerekiyor. Biz 1915’te soykırım yapmadık, biz Sevk ve İskân Kanunu çıkartmak zorundaydık, Ermeniler bizi arkadan vurdu, onları mecbur iskâna tabii tuttuk, onlar da bizim insanlarımızı öldürdüler. Bunlar doğru ancak savunma tarzımızda eksiklikler olduğunu düşünüyorum. Yalnızca ‘1915’te biz soykırım yapmadık.’ Demek doğru değil. Olay sadece 1915 değil ki. Ermeniler 1800’lerin başından beri devletin karşısında yer aldılar, devletle çatıştılar. Niçin bu konuyu detaylı olarak incelemiyoruz -tarihi süreçte?

‘YABANCI ÜLKELERDE KİTAPLAR YAZDIRMAK LAZIM’

Yabancı ülkelerde çok kuvvetli bir lobi teşkilatının olması lazım. Yabancı ülkelerde aydınlara, akademik çevrelere ve ilgili kişilere bu konuda daha detaylı çalışmalar yaptırmak gerekiyor. Milletimizi bu konuda aydınlatmak çok önemli. Bu konuyla bütün bir toplum olarak ilgilenmeliyiz. Bu sadece resmi makamların işi değil, topyekün milletin işi. Bu konuyla ilgili iyi bir tanıtım ve teşkilat lazım. 

‘ŞEHİT DİPLOMATLAR PARKI YAPILMALI’

Biz bir işin üzerinde organize çalışan bir toplum değiliz. Bu hükümet işi değil, millet işi. Bu konuyla ilgili bir tanıtımın, teşkilatın lazım. Türkiye’de bizim 51 tane insanımızı ve diplomatımızı şehit ettiler. Hiç olmazsa bu insanları anmak üzere, ulusumuzun dikkatini çekmek üzere Ankara’da bir anı parkı yapılmalı. 

Bugün konu sadece Ermeni iddiaları değil, Yunan Pontus soykırım iddiaları da yavaş yavaş ısıtılıyor. Bütün bu konularda daha dikkatli olmamız ve çok sağlıklı çalışmalar yapmamız gerekiyor.