Erdoğan: Dövizde karamsar senaryolar gerçekleşmedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda DEİK Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni’ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiye dair mesajlar verdi.  Hedeflerinin enflasyonu tek haneye indirmek olduğunu ifade eden Erdoğan “Geçici rahatlama değil, enflasyonda kalıcı düşüş hedefliyoruz” dedi.

Enflasyonun mayıs ayında en yüksek seviyeye ulaşmasının ardından hızlı bir düşüş beklediklerini söyleyen Erdoğan, “Yılın ikinci yarısından itibaren dezenflasyon sürecine gireceğiz” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, “Döviz kuru üzerinden millete korku saldılar. 1 Nisan’da döviz kuru uçacak diye karamsar senaryolar çizdiler. Bunların hiçbirisi gerçekleşmedi” diye konuştu.

‘SORUNLARIMIZA ORTAK AKILLA ÇÖZÜM ARADIK’

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Türkiye’nin gelişmesine, ekonomisinin yürümesine, ihracatının artmasına katkı yapan DEİK üyelerine en kalbi şükranlarımı sunuyorum. DEİK 152 iş konseyi ve 5 bin üyesiyle özel sektörümüzün dünyaya açılan penceresidir.

Yılda 2 bin etkinliğin düzenlenmesi azımsanmayacak bir başarıdır. Ayrıca DEİK üyelerimizle farklı vesilelerle bir araya geldik. Sorunlarımıza ortak akılla çözüm aradık.

‘İSRAİL’E BASKI KURMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Gazze’de 36 bin masumu şehit eden İsrail’i ateşkese zorlamak amacıyla aldığımız ticari işlemleri durdurma kararımızın uygulanma sürecinde de iş dünyamızla iletişim kanallarımızı açık tutuyoruz.

Netanyahu yönetimi Gazze’deki katliamlarına son verinceye kadar baskı kurmayı sürdüreceğiz.

Türkiye için çalışan ihraç eden yatırımlarını artıran Türkiye Yüzyılı inşasına omuz veren herkesin yanındayız. Siz çalıştığınız ürettiğiniz yatırım yaptığınız ihraç ettiğiniz Türk ekonomisine katkıda bulunduğunuz sürece biz de sizlerin yanında olacağız.

‘MİLLİ GELİRİMİZ 1.1 TRİLYON DOLARIN ÜZERİNE ÇIKTI’

3 seçim geçirdik. Seçimlerin ülke ekonomisini durağan hale getirdiğini hepimiz biliyoruz. Bu süreçte hedeflerimizden kopmadık. Yıllık ihracatımız 257 milyar dolara ulaştı. 2002 yılında yüzde 0.55 olan dünya ihracatındaki payımızı 1.8’e çıkarttık. Cari açığımız 31.2 milyar dolara kadar geriledi. Büyüme tarafında da sonuçlar umut vericidir. Avrupa’da birinci G-20’de ise 4. sıradayız. Milli gelirimiz tarihte ilk kez 1.1 trilyon doların üzerine çıktı.

Başkaları gibi kendi siyasi ikbalimiz uğruna ülkemiz ve milletimizin istikbaline göz dikmedik. Ekonomi programımızın olumlu neticelerini almaya başladık.

‘DÖVİZ KURU ÜZERİNDEN MİLLETE KORKU SALDILAR’

Döviz kuru üzerinden millete korku saldılar. 1 Nisan’da döviz kuru uçacak diye karamsar senaryolar çizdiler. Bunların hiçbirisi gerçekleşmedi.

Geçici rahatlama değil, enflasyonda kalıcı düşüş hedefliyoruz. Yılın ikinci yarısından itibaren dezenflasyon dönemine gireceğiz. Ülkemize yönelik yatırımcı güveni de her geçen gün artıyor. Ülke risk primimiz salgın öncesi seviyelere geriledi.

Aylık enflasyon hedeflerimiz doğrultusunda yavaşlamaya devam ediyor. Yılın ikinci yarısından itibaren dezenflasyon sürecine gireceğiz. Piyasa beklentileri de öngörülerimizi destekliyor. Ülkemize yönelik yatırımcı güveni de artıyor. Enflasyon beklentileri iyileşmeye başladı. Yerli ve yabancı yatırımcıların Türk lireası varlıklara ilgisi arttı.

‘KAMUDA TASARRUFLA KESİNTİLERİ ÖNEMLİ ALANLARA YÖNELTECEĞİZ’

Türkiye’ye sermaye girişleri ivme kazandı. Kredi derecelendirme kuruluşları not artırımına gidiyor. Enerjide Karadeniz ve Gabar’daki keşiflerle kabuğumuzu kırmaya başladık. Turizmcilerimiz yeni rekorlar için hazırlıklarını yapıyor.

2028 yılına kadar olan 4 yıllık seçimsiz süreci, gereksiz tartışmalara sokmadan ilerleyeceğiz. Biraz sabır ve dirayetle çok daha güzel neticeler alacağız. Tüm dünyanın içinde olduğu bu sancılı durumu inşallah sıçrama tahtasına dönüştüreceğiz. Yeter ki felaket tüccarlarına kulak asmayalım.

Üretimde avantajlarımızı koruyarak üst düzey ürünlere yönelmemiz zaruridir. Yeni bir sanayi politikasını devreye alıyoruz. Kamuda tasarruf paketiyle yaptığımız kesintileri önemli alanlara yönelteceğiz. Yatırım taahhütlü avans kredileri programını, yüksek teknolojili üretime destek amacıyla yapılandırdık. Yeşil ve dijital dönüşümü önemsiyoruz. Asya’ya alternatif olacak üretim merkezi arayışında Türkiye’nin ismi giderek daha fazla ön plana çıkıyor. DEİK’in görev alması, iş dünyasını yönlendirmesini bekliyoruz. Siz hedeflerinize yürümeye devam ettiğiniz sürece biz de yelkenlerinizin ihtiyacı olan rüzgarların esmesi için gerekeni yapacağız. Bölgedeki diğer ülkelere göre üstünlüklerimizi korumaya ve geliştirmekte kararlıyız.

Teknoloji odaklık yatırımları teşvik programları ile destekliyoruz.”