Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Berat Albayrak’ı savunan konuşmasının ardından Sabah gazetesi yazarlarının Berat Albayrak’a yönelik övgü dolu yazıları dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, banalıktan istifa eden damadı Berat Albayrak‘la ilgili aylar süren sessizliğini dün AKP’nin İzmir kongresinde bozdu.
Muhalefet “Damat nerede?” soruları sıklaştırmış ve Merkez Bankası’nın eksiye inan rezervlerinden Berat Albayrak’ı sorumlu tutmuştu.
Bu söylemler üzerüne “Berat Albayrak ve onun nezdinde ailemi hedef alan bir kampanya yürütülüyor” diyen Erdoğan şöyle devam etti:
“Berat Bey’in ifa ettiği görevlerdeki en büyük talihsizliği ‘damat’ sıfatının, birikimi, gayreti ve başarısının önüne geçirilmiş olmasıdır. Herhangi bir siyasetçi olarak bu işleri yapsaydı kendisiyle ilgili daha objektif değerlendirmeler yapılabilirdi.”
Erdoğan’ın çıkışının ardından Albayrak’a yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi yazarları sözleşmiş gibi aylar sonra Berat Albayrak yazıları kaleme aldı.
Bazıları yazıların satır başları şöyle…
DAMAT OLMANIN BÜYÜK SIKINTILARI
“Genellikle temsil, hayır işleri ve özel sektörde olmayı seçen Erdoğan ailesinin fertlerinden siyasete giren Berat Albayrak oldu.
Geçen kasım ayındaki istifasına kadar Enerji ile Hazine ve Maliye Bakanlığı yaptı. Siyasette olduğu sürece de aile efradından (damat) olmanın bütün sıkıntılarını yaşadı. Elbette liderin ağır çalışma temposuna ve kritik kararların verilmesine katkı sağlamaktaki yükü kastetmiyorum. Bu ortak bir siyasi davanın gereğidir. Ancak “damat” etiketi ile her türlü polemik, hakaret ve iftiranın hedefi olmak taşınabilecek bir yük değil…
CHP’nın Albayrak’a yönelik bitmek bilmeyen, saldırgan algı kampanyası, polemik siyasetinin kirli çukuru. Aynı zamanda çaresizliğin ve şaşkınlığın göstergesi. Bu şaşkınlıkta yalnız değiller. İrili ufaklı muhalefet partileri Erdoğan’ın ailesini ve damadını eleştirmeyi “siyasi sermaye” olarak bellemişlerdi. Geçmiş olsun… Erdoğan, gerekirse ailesinden bir ferdin siyaset dışına çıkma sürecini yönetebilen bir lider. Albayrak dahil, aile fertleri de bu ağır dava yükünü taşıyabildiklerini gösterdiler.
‘HİÇBİR BAKAN BU KADAR SALDIRIYA UĞRAMADI’
Özlem Doğaner:
Şimdiye kadar hiçbir bakanın bu kadar uzun süre kişisel saldırıya uğradığına şahit olmadık. 3 yılı aşkın süredir Berat Albayrak üzerinde sistemli bir karalama kampanyası yürütülüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı döneminde de Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde de attığı her adımın önünden, arkasından farklı algı oluşturmaya çalışan çevreler gördük…
Neden mi bu saldırılar? Bakın 15 Temmuz fotoğraflarına Albayrak nerede? Bakın enerjide bağımsızlıktan kim söz edip yerli gemileri Mavi Vatan’a gönderme projesini yürütmüş? Bakın IMF’ye el açmayıp kim ekonomik bağımsızlıktan söz etmiş? Üretimde yerli ve milli olmaktan kim bahsetmiş? Bu fotoğraflara bakınca Albayrak’ın nerede olduğunu görüyorsunuz. Fotoğrafta asıl amacın ülkenin liderine saldırmak olduğu da açıkça görünüyor. Diğer fotoğrafta ise bu ülkenin cesur, özgüvenli, oyunu ülkesi lehine değiştirmeyi kafasına koyanlara saldıranlar var…
Sözün özü Ziya Paşa’nın şu cümlesinde gizli: “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde”
ALBAYRAK’IN KİLİT ROLÜ
Okan Müderrisoğlu:
“Bakın, yakın tarihte sistematik saldırıların merkezine en fazla oturtulan aktörlerin başında eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak geliyor.
Evet…
Berat Bey iddiası olan, idealist bir isim. Yerleşik kalıpların üstüne üstüne gidiyordu. Müesses piyasa nizamına şirin görünme kaygısı gütmüyordu. “Yerli ve milli ekonomi” diyordu. İnandığı doğrultuda yetkisini sonuna kadar kullanıyor, yüreğindeki Türkiye tasavvurunun peşinde koşuyordu.
Damat olması, siyasetten çok öncesine uzandığı ve yıllar sonrasına dair bugünkü iktidar tablosu öngörülemeyeceği için bu noktada da söylenecek bir söz kalmıyor aslında. Tabii maksat, sözde muhalefet etme adına kişisel yıpratma kini değilse…
Bugün Ankara’da, AK Parti’de ve bürokraside, sistemin işlerliği noktasında Albayrak’ın kilit rolünün değerini ifade edenlere daha sık rastlanması da bence fazlasıyla dikkate değer!”
Her birşeyden madur olabilme erkine sahip bir parti. İstifa ederken yanında olamayanlar, şimdi Berat’ın yanında. “Mart Nisandan, Nisan Mayıstan…” Söylemleri akapeliler dahil hiç kimseye güven vermiyordu. Koltuktan ayrılması süper oldu.
Gara oparasyonunuda böyle olacağını bile bile yaptı iki türlüde işine yarayacaktı.Şimdi daha iyi oldu milletin milliyetcilik duyguları kabardı bu kadar olabilir
Yeni bir bakanligin yolu mu görünüyor ne?