Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Aile Forumu’nda konuştu.
“2026-2035 dönemini ‘Aile ve Nüfus 10 Yılı’ ilan ediyoruz” diyen Erdoğan, Türkiye’nin doğurganlık hızının tarihte ilk kez 1,48’e düştüğünü belirtti.
Erdoğan, “Tıbbi zorunluluklar dışında kürtajın özünde cinayet vardır” ifadelerini kullandı ve Türkiye’de doğum hızının düşmesinin ekonomik sorunlarlarla ilgili olmadığını öne sürdü.
‘AİLE KADINI KORUYAN BİR YAPIDIR’
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Uluslararası Aile Forumu vesilesiyle sizleri kıtaların kavşak noktası İstanbul’da ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bir dünya şehri olan İstanbul’da sizleri misafir etmek ve sizlere ev sahipliği yapmak bizim için gurur vericidir. Ülkelerinize bir ömür boyu unutulmayacak eşsiz hatıralarla dönmenizi canı gönülden temenni ediyorum.
Bugün İstanbul’da hayati bir konu ele alınıyor. Uluslararası Aile Forumu’nun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Burada hepimizin bildiği şu gerçeğin altını çizmek isterim. Aile insanlık tarihinin en önemli müesseselerinden biridir ve toplumun da temel yapı taşıdır. Aileye büyük önem veriyoruz, ailenin yeri doldurulamaz. İlk insan Hz.Adem’den veri aile müessesesi vardır ve hep olagelmiştir. Aile huzur bulduğumuz güven bulduğumuz en korunaklı limanımızdır.
Aile kadını koruyan bir yapıdır. Ailenin çöktüğü her toplum kökünden çürümeye mahkumdur. Aileyi savunmak insanı savunmaktır. Aileyi korumak toplumu yaşatmaktır. Aileyi büyütmek geleceği inşa etmektir. Dünyada teknolojinin körüklediği büyük bir değişim yaşanıyor. Bu değişim dalgası aile kurumunu da dönüştürüyor. Birçok geleneksel kurum da anlam kaybına uğruyor. Toplum merkezli anlayışın yerini ben merkezli zihniyet alıyor.
‘MODERN ÇAĞIN AİLE KURUMU ÜZERİNDE CİDDİ TAHRİBATLARA YOL AÇTIĞINI GÖRÜYORUZ’
Modern çağın aile kurumu üzerinde de ciddi tahribatlara yol açtığını görüyoruz. Kişisel konforu önceleyen yaşam biçimi gençlerden başlayarak toplumun kılcallarına doğru maalesef sirayet ediyor. Kültür emperyalizmi aile müessesini hacklemeye çalışmaktadır. Ailesinden koparılmış bireyin özgür ve özgün olmasına imkan yoktur. Tüketim kültürünün özendirilmesi ile eş zamanlı olarak aile kurumu itibarsızlaştırıldı.
‘LGBT SAPKINLIĞI BİR FAŞİZME DÖNÜŞMÜŞTÜR’
Bugün insanlık kendi varlığının en temel hakikatleriyle sınanıyor. Adına özgürlük denilen bu ideolojik kuşatma insan onurunu tehdit ediyor. LGBT denilen sapkınlığın ne derece vahim boyutlara ulaştığını ibretle takip ediyoruz. Bu dayatmaların arkasında sadece sivil inisiyatifler değil çok uluslu kuruluşlar ve belli başlı devletler de yer alıyor. LGBT sapkınlığı bir faşizme dönüşmüştür. Türkiye olarak aileye savaş açan hiçbir ideolojiye eyvallah demeyeceğimizi özellikle ifade ediyorum.
‘KÜRTAJIN ÖZÜNDE CİNAYET VARDIR’
Tıbbi zorunluluklar dışında kürtajın özünde cinayet vardır. Türkiye’nin doğurganlık hızı tarihimizde ilk kez 1,48’e geriledi. Bu bir felakettir. Ülkemiz nüfus tehdidi altında. Kimse buna kayıtsız kalamaz. Biz bunu söylediğimizde birileri hemen ekonomi diyor. Ülkemizde doğum hızının düşmesi asla ekonomide yaşanan dönemsel sorunlar değildir. Dünya ülkelerinin yarısından fazlasından doğurganlık hızı nüfus yenileme hızının altındadır.”
isra-il üre yavrum üre diyor !
Ortodoks yahudilerde ortalama üreme aile basina 5x
Makam para güç ile akıl ve ruh sağlığı bozulan siyasetçiler vatandaş ile dalga geçiyor.
Fakirler yoksullar asla evlenmeyin ve üremeyin.
Onlar ileri de sizin yerinize geçecek güçlü asgari ücrete çalıştıracak köle çocuklar istiyor.
Aklınızı kullanın DÜŞÜNÜN.
Dünya’yı her bakımdan yok eden insanların üremelerine sınırlama getirmek yerine fareler gibi üreyiniz demek çağ dışıdır
Zaten üreyemiyoruz reyiz, raad ol.