Erdoğan’dan ‘gardırop Atatürkçüleri’ çıkışı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada "Gardırop Atatürkçüleri ülkeyi ikinci sınıf demokrasiye mahkum etti." dedi.

featured

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saray’da yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi.

Erdoğan, konuşmasına, “Gardırop Atatürkçüleri”nin ülkeyi ikinci sınıf demokrasiye muhtaç ettiğini iddia ederek başladı.

“Biz sadece ‘Hazır ol cenge, ister isen sulh-u salah’ diyen ecdadın rehberliğinde vatanımızı korumaya çalışıyoruz. Gazi’nin emanetine sahip çıkmak övgü yarışıyla olmaz.” diyen Erdoğan, Atatürk’ün vefatından sonra “milletin inim inim inletildiği”ni savundu.

“Milletle ve milli iradeyle barışmak istemeyen bu çevreler bugün de farklı yöntemlerle içlerindeki nefreti kusmaya devam ediyor.” diyen Cumhurbaşkanı, “Biz bunların kim olduklarını ve hangi habis nedenlerle hareket ettiklerini gayet iyi biliyoruz. Cumhuriyet kutlamalarına bile nefret söylemi bulaştıran bu topluluğa asla boyun yemeyecek, prim vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Milleti kutuplaştırmadıklarını ileri süren Erdoğan, 100. yıl kutlamalarını eleştirenlerin “cumhuriyeti salonlara balolara hapsedenler” olduğunu iddia etti.

Erdoğan, “Cumhuriyeti salonlara, balolara hapsedenlere cumhuriyeti tapulu mülkü gibi görenlere bu tarihi günü nasıl idrak edilmesi gerektiğini gösterdik. Günlerdir kutlamalarla ilgili yanlış bilgi yayanlara cevabımızı en güzel şekilde verdik. Cumhuriyetimizi halkımızla omuz omuza kutladık. Tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Pazar günkü tablo Gazi’nin de muradını yansıtmıştır.” ifadelerini kullandı.

‘BU GÜRUHA BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

100. yıl etkinliklerinin “milli bayram kutlamaları açısından bir referans olacağına” inandığını belirten Erdoğan, konuşmasının devamında şu sözleri söyledi:

“Rahmetli Menderes’ten Özal’a kadar hayatı zindan edenler bunlardır. Cumhuriyeti koruma adına her 10 yılda bir milli iradeye kast edenler bunlardır. Anadolu insanını ‘makarnacı yobaz, göbeğini kaşıyan adam’ diyerek aşağılayanlar bunlardır. Kadınlar sadece okuma hakkını değil kamu da çalışma ve seçilme hakkını gasp edenler yine bunlardır. Cumhuriyet mitingleri altında darbe çığırtkanlığı yapanlar bunlardır. Bu faşist zihniyetin mensuplarıdır. Milli iradeyle barışmak istemeyen bu çevreler içlerindeki nefreti kusmaya devam ediyor. Biz bunların kim olduklarını gayet iyi biliyoruz. Cumhuriyet kutlamasına bile nefret söylemi bulaştıran bu güruha asla boyun eğmeyeceğiz. Demokrasiden asla sapmadık. Hizmet ve eser siyasetini dünya görüşümüzün merkezine yerleştirdik. Milleti kutuplaştıranlar değil toplumu kucaklaştıranlardan olduk. Kimseyi dışlamadan herkesi aynı kader etrafında topladık.”

YENİ BURS FİYATI

Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanlığından kredi veya burs alan 1milyon 600 bin öğrenci için gelecek yıl ödenecek yeni kredi ve burs miktarlarını açıklayan Erdoğan, “2024 yılı kredi ve burs rakamını lisans öğrencileri için 1250 liradan 2 bin liraya, yüksek lisans öğrencileri için 2 bin 500 liradan 4 bin liraya, doktora öğrencileri için 3 bin 750 liradan 6 bin liraya çıkarıyoruz.” ifadesini kullandı.

Erdoğan, şöyle konuştu:

“Gözümüzü ufuktan ayırmamaya hassasiyet gösteriyoruz. Meydanlarda vatandaşımıza verdiğimiz sözleri, ekonomimizin şartlarını zorlama pahasına tutmaya devam ediyoruz. Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlerimize vaadimiz olan cep telefonu ve bilgisayar desteği ile ücretsiz 10 cigabaytlık internet sözümüzü geçen hafta yerine getirdik. Gençlerimizin kendilerini en iyi, en donanımlı şekilde yetiştirebilmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçmıyoruz. Göreve geldiğimizde yükseköğrenim öğrencilerimizin, kredi burs miktarı 45 liracıktı. Biz bu rakamı 27 kat artışla 2023 yılı itibarıyla lisansta 1250 liraya, yüksek lisansta 2 bin 500 liraya, doktorada 3 bin 700 liraya çıkardık. Ayrıca kredi almış öğrencilerimizin, geri ödemelerindeki TEFE-TÜFE oranlı güncellemeleri silerek yalnızca anaparanın ödemesini temin ettik. Bu şekilde 3,3 milyon öğrencimizin toplam 27 milyar liralık borcunu silmiş olduk.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şartları taşıyan öğrencilerin burs, başvuran her öğrencinin de kredi imkanından faydalanmasını sağladıklarını belirterek, “Aynı şekilde tek bir öğrencimizi dahi açıkta bırakmamak için yurtlarımızın sayısını ve yatak kapasitesini artırdık. Bu sene 950 bini aşkın gencimize yurtlarımızda barınma imkanı sunuyoruz.

EMEKLİLERE BİR DEFALIK 5 BİN LİRA

Emeklilere yönelik bir defaya mahsus, 5 bin lira tutarındaki ödemeyle ilgili sürecin tamamlanmak üzere olduğunu bildiren Erdoğan, “Meclisimizin onayını aldık, açıkladığımız çerçevede emeklilerimize ödemelerini önümüzdeki haftalarda gerçekleştireceğiz. İster emekli, ister kamu görevlisi, ister işçi olsun ücretli çalışanlarımızın hiçbirini enflasyona ezdirmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum. 21 yılda bu konuda asla taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz.”

DEPREM BÖLGESİNDEKİ KOBİ’LERE YENİ KREDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan çalışmalarda depremzedeleri asla ihmal etmediklerinin altını çizerek, “Afetten zarar gören 11 ilimizde, 200 bin konutun inşası hızla devam ediyor. Yapımı biten konutları yakında etap etap teslim etmeye başlıyoruz. Sene sonuna kadar 41 bin konut ve 5 bin köy evinin teslimini planlıyoruz. Diğer konut ve köy evlerimiz de tamamlandıkça teslimatlarını peyderpey yapacağız.” diye konuştu.

Yerinde Dönüşüm Projesi ile ilgili kredi ve hibe tutarlarının güncellendiğini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdiye kadar 235 bin kardeşimizin başvurduğu bu projemizi de süratle hayata geçiriyoruz. Deprem bölgesindeki KOBİ’lerimize yönelik KOSGEB vasıtasıyla yeni bir kredi paketini devreye alıyoruz. Dünya Bankasıyla iş birliği halinde işletme başına 200 bin lira ile 750 bin lira arasında faizsiz kredi sağlayacağız.”

‘FIRSATÇILARA GÖZ AÇTIRMAYACAĞIZ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ayrıca son aylarda başımızı en çok ağrıtan hayat pahalılığı ve enflasyon meselesinde de gerekli tedbirleri alıyoruz. Hiçbir ekonomik temeli olmayan bahanelerle milletin aşına ve ekmeğine kan doğrayan fırsatçılara kesinlikle göz açtırmayacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

Enflasyonla mücadeleye farklı kampanyalarla iş dünyasını da dahil ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bunun en somut örneklerinden biri, başta gıda olmak üzere tedarik zincirinde yaşanan aksamalardan kaynaklı enflasyon oranını asgari düzeye indirmek için yapmış olduğumuz birliktelik çağrısıdır. İndirim kampanyası çağrımıza 400’den fazla firma, 50 bine yakın şubesiyle katıldı. Bu sayı her geçen gün artıyor.

Otomobil gibi fahiş fiyat balonunun oluştuğu kimi sektörlerde dengelenme başladı. Konut sektöründe de benzer bir tablonun ortaya çıktığına şahit oluyoruz. Tüm dünya gibi bizi de olumsuz etkileyen enflasyon sorununu daha önce başardığımız gibi yeniden tek haneye indireceğiz. Bölgemizde patlak veren yeni krizler ve çatışmalar işimizi zorlaştırsa da Allah’ın izniyle bunları aşacak iradeye sahibiz. Milletimizin bu konuda bize ve ekonomi yönetimimize güvenmeye devam etmesini bekliyoruz.”

‘SPORCULARIMIZI TEBRİK EDİYORUM’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin spor alanında yakaladığı ivmenin arttığını görmekten memnuniyet duyduklarını vurgulayarak, “Dünya çapında kazandıkları madalyalarla gurur kaynağımız olan karatecilerimiz ve 23 yaş altı Grekoromen güreşçilerimiz başta olmak üzere tüm sporcularımızı canı gönülden tebrik ediyorum.” dedi.

Cumhuriyet’in 100. yaşını Gazzelilerin ve Filistinlilerin katliama uğradığı hüzünlü bir dönemde karşıladıklarını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:

“7 Ekim’den bu yana Gazzeli kardeşlerimiz çok büyük bir zulme ve vahşete maruz bırakılıyor. Avrupa ve Amerika’nın koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail yönetimi tam 25 gündür tüm dünyanın gözleri önünde insanlık suçu işliyor. El Ehli Hastanesi’nden sonra dün de Gazzeli kardeşlerimize hediyemiz olan dostluk hastanesi İsrail güçleri tarafından hedef alındı. Kanser hastalarını tedavi eden bu kritik sağlık kuruluşu İsrail barbarlığının en son kurbanı oldu. Kanser hastaları ilaca erişim imkanlarını yitirdi. Oysa savaşta bile hastanelere dokunulmaz, hasta taşıyan ambulanslar vurulmaz, bir ülkenin veya şehrin sağlık altyapısı çökertilmez. Örgütler ile devletler arasındaki en büyük fark işte budur.”

Erdoğan, devletlerin savaş hukukuna uymakla mükellef olduğuna işaret ederek, “Sadece bu saldırı bile tek başına İsrail’in hiçbir hak, hukuk ve insani değer tanımadığını ispata yeterlidir. İsrail’in doğrudan sivillere yönelik saldırıları sonucunda bugüne kadar çoğu bebek, çocuk ve kadın olmak üzere 8 bin 500 Filistinli şehit edildi, 21 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. Birleşmiş Milletler’e göre 1000’den fazla cenaze halen yıkıntıların altında. Yerlerinden edilenlerin sayısı 1 milyonu aştı. Gazze’deki binaların çok önemli bir kısmı yıkıldı veya tahrip oldu. Elektriği, suyu, yakıtı, gıdası üç hafta önce kesilen Gazzeliler bir taraftan açlıkla diğer taraftan da ağır bombardımanla adeta kıyıma uğruyor.” ifadelerini kullandı.

‘İSRAİL’İN DURDURULMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ’

“Demokrasi ve insan haklarının beşiği olma iddiasındaki ülkelerin bu kıyıma aleni destek verdiği” söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye olarak ilk günden bu yana sergilediğimiz insani, adaletli ve onurlu tavrı bugün de sürdürüyoruz. Sivillere yönelik eylemleri kabul etmediğimizin altını her fırsatta çiziyoruz. Daha fazla kan dökerek, daha fazla çocuk öldürerek, daha fazla hastane, okul, cami, kilise, pazar yeri vurarak, Gazze’ye daha fazla bomba yağdırarak güvenliğin sağlanamayacağını ifade ediyoruz. Devlet aklını tamamen yitirdiği görülen ve örgüt gibi davranan İsrail’in bir an önce durdurulması gerektiğine inanıyoruz. Gazze’de işlenen savaş suçlarının faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için görüşmelerimiz devam ediyor. Gazzeli mazlum ve masumların hakkını her platformda sonuna kadar savunacağız.”

Erdoğan, çatışmaların daha fazla büyümeden sona erdirilmesine dair politika önerilerini AKP’nin grup toplantısında paylaştıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:

“28 Ekim’de Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirdiğimiz Büyük Filistin Mitingi ile de Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu gösterdik. 1,5 milyondan fazla insanımızın iştirak ettiği mitingimiz başta İsrail olmak üzere dünyanın birçok yerinde çok yakından takip edildi. Mazlum ve mağdurların hamisi olan ülkemiz bu konudaki hassasiyetini güçlü biçimde ortaya koydu. Pazar günü Londra’dan Paris’e, New York’tan Berlin’e, Pakistan’dan Lübnan’a kadar dünyanın farklı köşelerinde ahlak, vicdan ve hassasiyet sahibi insanlar Gazzeli mazlumlar için sokaklara döküldü. İsrail ile dayanışma adına sadece gösterileri değil, Filistin bayrağını bile yasaklayan Batılı ülkelerden yükselen bu tepkileri çok kıymetli buluyoruz. İstanbul’daki mitinge iştirak ederek Gazze için kıyama kalkan siyasi parti genel başkanlarına, sanatçılara, yabancı misafirlerimize ve 1,5 milyonu aşkın yürekli insana burada tekrar teşekkür ediyorum.”

‘YENİ BİR GÜVENLİK MEKANİZMASI’

Erdoğan, 25’inci günü geride kalan katliamın önüne geçilmesinin, en öncelikli mesele olduğunu vurgulayarak, “Bunun için evvelemir de ateşkesin sağlanması, ardından da kalıcı barışa giden yolun açılması gerekiyor. İlgili tüm tarafların iştirakleriyle düzenlenecek Filistin İsrail Uluslararası Barış Konferansı’nın bunun için en uygun platform olacağı kanaatindeyiz. Bölgedeki aktörlerin işbirliğinde yeni bir güvenlik mekanizmasının tesis edilmesini gerekli görüyoruz. Böyle bir adım atılması halinde Türkiye olarak sorumluluk almaya hazırız. Bizim amacımız bölgemizi içine sürüklendiği bu anafordan çıkarmaktır.” diye konuştu.

REFAH SINIR KAPISI

Savaşı diplomatik yollarla sona erdirmek için çalışırken Gazzelilere tüm imkanlarla sahip çıkmaya devam ettiklerini söyleyen Erdoğan, “Mısır makamlarıyla koordinasyon içinde bugüne kadar 10 uçak dolusu yardım malzemesini El Ariş Havalimanı’na sevk ettik. Aralarında doktorların, sağlıkçıların, AFAD, Kızılay, basın mensuplarının da olduğu 54 görevlimizin bölgeye intikalini sağladık. Ülkemizin gönderdiği ve bir kısmı Gazzeli kardeşlerimize ulaşan yardım malzemelerinin toplamı 213 tonu buldu. Daha fazla insani yardım tırının Refah Kapısı’ndan Gazze’ye girişine izin verildikçe biz de yardımlarımızı artıracağız.” bilgisini verdi.

Gazze ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın açık tutulması konusunda uluslararası toplumun İsrail yönetimine baskı yapmasının önemine işaret eden Erdoğan, Türkiye’nin dünkü gibi bugün de Filistinli kardeşlerinin yanında olduğunu ve bunun gereğini yerine getirdiğini söyledi.

Erdoğan, “Ancak başta Avrupalı ülkeler olmak üzere Batı dünyası, Gazze’deki insanlık sınavında bir kez daha sınıfta kalmıştır. Tam 25 gündür çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor, hastaneler bombalanıyor. Tam 25 gündür 360 kilometrekarede 2,3 milyon mazlum hayatta kalma mücadelesi veriyor. Tam 25 gündür Gazze’de insanlığa ait ne kadar haslet varsa hepsi tek tek yok ediliyor ama Avrupa Birliği bırakın İsrail’i kınamayı, çıkıp ateşkes çağrısı bile yapamıyor.” diye konuştu.

İSRAİL’İN GAZETECİ ÖLDÜRMESİ

Uluslararası basın kuruluşlarının, 34’ten fazla meslektaşları Gazze’de öldürüldüğü halde eleştirel tek cümle dahi kuramadığını söyleyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Bunu yapmadıkları gibi hepsi bir ağızdan İsrail mezalimine kılıf uydurmaya çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Gazze’deki Birleşmiş Milletler kuruluşlarının ve personelinin hedef alınmasını sadece seyrediyor. İnsan hakları kuruluşları, 25 gündür işlenen insanlık suçları karşısında hiçbir tepki göstermiyor. Hasılı, mesele Türkiye ve İslam dünyası olunca ortalığı ayağa kaldıranlar, İsrail’in savaş suçları karşısında ortalıkta görünmemeyi tercih ediyor. Bugün binlerce Gazzeli çocuğun ölümüne seyirci kalanların, yarın herhangi bir konuda söyleyecekleri hiçbir sözün kıymetiharbiyesi olmaz. Asıl olan zor zamanda konuşmaktır, hakikatleri bugün dile getirmektir, hakkı bugün haykırmaktır. İsrail’in katliamlarına ses çıkarmayan tatlı su hak savunucularından insanlığa da dünyaya da hiçbir hayır gelmez.”

ORTA VADELİ PROGRAM

Uluslararası alanda etki sahibi bir ülke olmanın yolunun, tüm unsurlarıyla ekonomisi güçlü ülke olmaktan geçtiğini iddia eden Erdoğan, bu anlayışla Türk ekonomisini güçlendirmeye, büyütmeye, karşılaştığı zorlukların üstesinden başarıyla gelmesi için çalışmaya devam ettiklerini öne sürdü.

Erdoğan, eylül başında Orta Vadeli Program’ı kamuoyuyla paylaştıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

“2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı, geçen hafta yayımlandı. Geçtiğimiz haftalarda 12. Kalkınma Planı’nı Meclisimizin takdirine sunduk. 2024-2028 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma Planı’nı Meclis görüşmeleri tamamlandıktan sonra yürürlüğe koyacağız. Katılımcı bir anlayışla tüm taraflarla istişare edilerek hazırlanan planın en önemli özelliği 2053 vizyonumuza ışık tutmasıdır. Birileri parti içi kavgalarla, Güneş Motel utancını aratmayan pazarlıklarla, siyasete güveni zedeleyen ayak oyunlarıyla günlerini geçirirken biz 30 yıl sonrasını düşünüyoruz, 30 yıl sonrasının hedeflerini belirliyoruz.”

MİLLİ GELİR DÜZEYİ HEDEFİ

Erdoğan, “İstanbul’un fethinin 600. seneidevriyesini inşallah satın alma paritesine göre dünyanın ilk 5 ekonomisinden biri olarak karşılayacağız.” dedi.

Erdoğan, Türkiye ekonomisi için 2053 hedeflerinin 7,7 trilyon dolar milli gelir düzeyine ulaşmak olduğunu söyleyerek, Türkiye’nin, bugün birileri için hayal gibi görünen bu seviyeyi yakalayacak potansiyel, imkan ve kapasiteye fazlasıyla sahip olduğunu vurguladı.

Erdoğan’dan ‘gardırop Atatürkçüleri’ çıkışı

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 1 Kasım 2023, 10:53

    Sen ancak sana gözü kapalı oy veren güruhunu kandırırsın.
    Bizi tahrik etmek için, vahtettin denen herifin adını taşıyan köşklerden cumhuriyetin Türk Denizcilerini selamlıyorsun! Biz de öyle düşünüyoruz içlerinizdeki nefreti kusmaya devam ediyorsunuz.

  2. İleri demokrasiye kavuştuk çok şükür.

  3. 10 milyon gocmen ile mi vatanini korudun? Bir de ustune 5 milyon filistinli ile mi pekistireceksin? Memleket babanizin mali olsa boyle dagitamazdiniz vatan topragini.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!