‘Camileri ahır yaptılar’ iftirası atıyorlar ama… Erdoğan’ın bahsettiği Ağa Camisi’ni kimler satmaya kalktı?

featured

“1922’de İstanbul’da Osmanlı Saray Hükümeti’nin Evkaf Nezareti, Beyoğlu’nda bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan Ağa Camisi’ni –arsasına apartman yapılmak üzere– satmaya kalktı… 1930’larda ise Cumhurbaşkanı Atatürk ve Başbakan İnönü imzalı kararnamelerle Vakıflar Genel Müdürlüğü onlarca tarihi camiyi onardı. Ağa Camisi de onlardan biriydi.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan cuma günü açılışını yaptığı Taksim Camisi’nde yaptığı konuşmada Beyoğlu’ndaki Ağa Camisi’nden de söz etmişti. Nazım Hikmet’in “Ağa Camisi” şiirinden bir dörtlük okuyan Erdoğan, Ağa Camisi’nin, Atatürk döneminde satılmaktan ve yıkılmaktan kurtarıldığından ise hiç söz etmedi.

Sözcü yazarı Sinan Meydan Ağa Camisi’nin az bilinen hikayesini yazdı:

Yazının satır başları şöyle:

“Taksim’den Beyoğlu’na doğru giderken İstiklal Caddesi ile Sakızağacı Sokağı’nın kesiştiği köşede 1596’da Hüseyinağa tarafından yaptırılan Ağa Camisi vardır. Ancak yıllar boyunca bakımsız kalan Ağa Camisi, 1918-1923 arasındaki işgal yıllarında da satılıp yıkılmakla karşı karşıya kaldı.

Yıl 1922… Kurtuluş Savaşı’nın en zor zamanlarıydı. Mustafa Kemal, Anadolu’da Büyük Taarruz’un son hazırlıklarını yapıyordu. İşte o günlerde İstanbul’da Osmanlı Saray Hükümeti’nin Evkaf Nezareti, Beyoğlu’nda bakımsızlıktan yıkılmak üzere olan Ağa Camisi’ni –arsasına apartman yapılmak üzere– satmaya kalktı. Ancak Ağa Camisi mütevelli heyetinin itirazları ve İleri gazetesinin ısrarlı yayınları nedeniyle hükümet geri adım attı.

Ağa Camisi, 1937’de tamir edildikten sonra “Dünü unutma bugünü iyi anlarsın” yazısıyla açıldı.

İleri gazetesi, 1922 yılında, Ağa Camisi’nin satışıyla ilgili gizli pazarlıkları, -gazetedeki ifadeyle- bu konuda “dönen dolapları” deşifre ederek bir kamuoyu oluşturdu. 11 Temmuz 1922 tarihli İleri gazetesinde ”Cami Satılır Mı?” başlıklı bir haber çıktı. Haberin alt başlığı “Ağa Camii Etrafındaki Dolaplar” şeklindeydi.

Bu haberin üzerine, 15 Temmuz 1922’de Ağa Camisi Mütevelli Vekili Ahmed Kemalettin Bey, İleri gazetesine yaptığı açıklamada, “Şimdiye kadar cami arazisinin satılmasının söz konusu olmadığını” belirterek şöyle diyordu: “Bir zamanlar Evkaf Nezareti bu camii şerifi başka bir mahalle nakil ve arsasına apartman inşa etmek istemiş ve fakat mütevellisinin muhalefetiyle muvaffak olamamıştı. Sonraları Evkaf Nezareti, yine bu camii şerifin avlusunda 50 sene müddetle elektrik trafo merkezi inşasına müsaade (etmiş) ve camii şerif hademesine mahsus yapıları otomobil garajı olarak kiraya vermiş ve bunlar hakkında ne şerri makamlardan ne de mütevellinin onayını almaya lüzum görmemişti…”

17 Mayıs 1922 tarihli İleri gazetesinde de “Rumlar Camimizi de Çalacaklar” başlıklı bir haber çıkmıştı.

“Beyoğlu’nda yegâne kalan İslam abidemiz Ağa Camii’nin Rumlar tarafından satın alınmasını sağlamak için bazı dolaplar çevrildiğini haber alıyoruz” denilen haberde, birtakım Rum komisyoncuların cami arsası için 15.000 lirayı gözden çıkardıkları, hatta birinin, gerekli kişilere 3000 lira avans verdiği belirtilerek “Evkaf Nezareti’nin basiret göstermesi” temenni ediliyordu.

İleri gazetesinin 13 Temmuz 1922 tarihli haberine göre ise “vakfa gelir sağlayıp camiyi tamir etmek” gerekçesiyle Ağa Camisi’nin avlusu, apartman yapılması için, bir müzayedeyle satışa çıkarıldı. Müzayedeyi, Dolmabahçe Gazhanesinde Kok Kömürü Direktörü Rum Lefter Efendi kazandı. Gazete haberinde şöyle diyor: “Cami, harimine (dış avlusuna) 16.000 liralık inşaat yapılacak ve azami on sene hitamında bu bina taraf vakfa terk olunacak. Senevi icar (kira) 1000 lira olacaktır. Müzayede nihayet, Dolmabahçe Gazhanesinde Kok Kömürü Direktörü Lefter Efendi’ye kalıyor…” Gazete yorumunda, “İşin içinde gizli kapaklı noktalar vardır…” diyor.

İleri gazetesi, konunun peşini bırakmadı. Sürekli Evkaf Nazırı’nı göreve çağırdı. Konuyu Evkaf Nazırı Raşit Bey’e sordu, ancak nazır kaçamak cevaplar verdi. Bu sırada Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması, Osmanlı Saray Hükümeti’nin devrilmesiyle Ağa Camisi satılmaktan ve yıkılmaktan kurtuldu.

Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan orduları Anadolu’da pek çok camiyi yakıp yıktılar. Savaştan hemen sonra, Atatürk’ün başında bulunduğu hükümet, hasar gören camileri onardı. Atatürk, 1 Mart 1923’te TBMM’de yaptığı konuşmada, “Bir yıl içinde 126 tarihi cami ve mescidin onarıldığını” söyledi. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1930’larda da, Cumhurbaşkanı Atatürk ve Başbakan İnönü imzalı kararnamelerle Vakıflar Genel Müdürlüğü onlarca tarihi camiyi onardı. İşte o camilerden biri de Beyoğlu’ndaki Ağa Camisi’ydi…”

‘Camileri ahır yaptılar’ iftirası atıyorlar ama… Erdoğan’ın bahsettiği Ağa Camisi’ni kimler satmaya kalktı?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. Masal masal maliki, oğlum kızım oniki…. Bu masaldaki halk hep İstanbulda yaşarmış….. Başkaca bir yerde halk neyim yokmuş…

  2. Osmanlı zamanında eskiden Osmanlı ahalisi camilerin yanında duvarın içinde gözler olurmuş. Oraya bir miktar akçe bırakır, ihtiyacı olanda ihtiyacı kadar alırmış. Şimdiki Cağaloğlu yokuşundan çıkınca valiliğin olduğu sokakta var böyle bir göz. Vakıflar falan gibi şeylere tevessül etmezmiş halk.

  3. 31 Mayıs 2021, 09:43

    Şaşırtıcı değil elbette. Vatandan vazgeçebilenlerin camiyi satmaya yeltenmesi olağan bir durum. Vahdettin ve Damat Ferit’in İngilizlerle yazışmalarını okumuştum geçen hafta. Öyle yazışmalar ki İngilizler bile mahçup olmuşlar hanedanın İngiliz sevgisi ve tutkusu karşısında. bana düşense utanmak oldu. İyi ki bu topraklar Mustafa Kemal’i çıkartmış. Yoksa insan içine çıkacak durumumuz olmazdı.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!