ABD’den Türkiye’ye ‘İdlib’ provokasyonu: Putin’e güven olmaz demiştik!

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, ‘Suriye’nin kuzeybatısında Türkiye sınırına doğru harekete geçen 700 bin kişi var. Bu durum ‘uluslararası kriz’ çıkaracak’ açıklamasında bulundu. Açıklamanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İdlib konusunda Rusya’ya yönelik sert eleştirilerinin hemen arkasından gelmesi dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün Senegal dönüşü uçakta, İdlib politikası nedeniyle Rusya’yı sert sözlerle eleştirmişti. Erdoğan, “Rusya ile gerek Soçi gerek Astana’da bazı görüşmeler, anlaşmalar oldu. Bu anlaşmalara Rusya’nın sadı kalması halinde, biz de aynı sadakatle yola devam ederiz. Şu an itibarıyla maalesef Rusya, Astana’ya da, Soçi’ye de sadık değil” demişti.

Bu çıkışın hemen ardından ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, “Suriye’nin kuzeybatısında Türkiye sınırına doğru harekete geçen 700 bin kişi var. Bu durum ‘uluslararası kriz’ çıkaracak’ açıklamasında bulundu. Jeffrey, “Kendisi bizim ortağımız ve NATO müttefikimiz, onun yanındayız. Kendisine Suriye’de (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’e güvenemeyeceğini açıkça söylemiştik. Şimdi sonuçlarını görüyor” dedi.

NE ANLAMA GELİYOR?

Türkiye ile Rusya arasında İdlib konusunda yaşanan sıkıntı ve Erdoğan’ın sert sözlerinin ardından Jeffrey’in devreye girmesi, “ABD, gerilimi fırsat bilip Türkiye’yi Suriye’deki planlarının içine çekmeye çalışıyor” şeklinde değerlendirildi.

ESAD’A TEHDİT: TÜM SEÇENEKLER MASADA

Brüksel’de organize edilen çevrimiçi brifingde konuşan Jeffrey, Esad yönetiminin bir kez daha kimyasal silah kullanması halinde tüm seçeneklerin masada olduğunu, daha önce yaptıkları gibi askeri müdahalede bulunabileceklerini söyledi.

Türkiye’nin İdlib’de gözlem noktaları bulundurmasını desteklediklerini söyleyen Jeffrey, Türk askerlerinin zarar görmemesi gerektiğini, durumu yakından takip ettiklerini dile getirdi.

‘ERDOĞAN’IN YANINDAYIZ’

Suriye’deki emperyalist savaşta başından beri ABD adına rol oynayan Jeffrey, “Esed rejimi, İran ve Rusya bilmelidir ki bu (İdlib’deki saldırılar) kesinlikle kabul edilemez. İnsani kriz ve sivillere yıkıcı saldırılar söz konusu” dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Suriye’deki durum hakkında deneyimli bir lider olduğunu söyleyen Jeffrey, “Kendisi bizim ortağımız ve NATO müttefikimiz, onun yanındayız. Kendisine Suriye’de (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’e güvenemeyeceğini açıkça söylemiştik. Şimdi sonuçlarını görüyor” ifadelerini kullandı.

‘TERÖR GRUPLARI RUSYA’YA TEHDİT DEĞİL’

Suriye rejimi ve Rus savaş uçaklarının son üç günde İdlbi’de 200 hava saldırısı düzenlediğini söyleyen Jeffrey, “Suriye’nin kuzeydoğusunda yaklaşık 700 bin kişi yerinden edildi. Türkiye sınırına doğru harekete geçen bu kişiler uluslararası bir krize neden olabilir.” dedi.

Jeffrey, İdlib’de “terör örgütü” olarak kabul ettikleri IŞİD, Nusra ve Hayat Tahrir el Şam (HTŞ) gibi grupların faaliyet gösterdiğini ve HTŞ’yi doğrudan El Kaide’nin uzantısı olarak kabul ettiklerini belirterek, Rusya destekli Esad güçlerinin ise sivil ayrımı gözetmeden saldırılar yaptığını iddia etti.

Jeffrey, bu gruplar hakkında, “Bir süredir tek amaçlarının Esad’la savaşmak olduğunu, vatansever muhalifler olduklarını öne sürüyorlar” diyerek, Rusya’nın da bu grupların kendisine tehdit oluşturduğunu iddia ettiğini dile getirdi.

Bu grupların uzun süredir Rusya’ya doğrudan bir tehdit oluşturmadığını öne süren Jeffrey, “Az da olsa insansız hava aracı düşürme gibi eylemleri oldu ancak Rusya, ayrım gözetmeksizin geniş çaplı operasyon yürütüyor” dedi.

‘RUSYA MÜLTECİLERİ SİLAHLANDIRIYOR’

Türkiye’nin mültecilere ev sahipliği konusunda herhangi bir ülkeden daha fazlasını yaptığını ve 10 milyarlarca dolar harcadığını söyleyen Jeffrey, “Rusya destekli Esad güçleri Türkiye’yi baskı altına almak için mültecileri silahlandırıyor. Bu kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

Jeffrey, kısa vadede ABD birliklerinin Suriye’den ayrılmasını planlamadıklarını, birliklerinin görevinin IŞİD’i yenmek ve petrol kuyularından uzak tutmak olduğunu sözlerine ekledi.”

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Erdoğan, İdlib konusunda Rusya’yı sert ifadelerle eleştirdiği konuşmasında şöyle demişti:

“Arkadaşlarımız muhataplarıyla (Rusya) görüşmeler yapıyorlar. Bu görüşmelerde de kendilerine ‘İdlib’de bu bombalamaları vesaire durdurdunuz durdurdunuz, durdurmadığınız takdirde bizim artık sabrımız tükeniyor. Bundan sonra ne gerekiyorsa biz de bunu yapacağız.’ diye ifade ediliyor. En son Halep’ten bizim tarafa atışları var. Bunlara biz bir yere kadar sabrederiz, sabrettik ama ondan sonra da biz göbeğimizi keseriz. Bu konuda Rusya da eğer biz birbirimize sadık ortaklar isek, tavrını belli edecek. Ya Suriye ile olan süreci farklı yürütecek ya da Türkiye ile olan süreci farklı yürütecek, bunun başka yolu yok. Biz, bir şeyleri kapma gayretinde değiliz. Bir şeyleri almanın, toprak kapmanın gayreti yok bizde. Biz oradaki mazlum, mağdur insanları kurtarmanın gayreti içerisindeyiz.”