Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa Birliği için kullandığı ‘misafir garantör’ ve paylaşım için ‘nüfus fazlalığı’ sözlerine E. Tüma. Mustafa Özbey’den uyarı geldi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, dün Reuters’a verdiği mülakat Türk basınında geniş yer buldu. Ancak dünyanın takip ettiği o röportajda Erdoğan’ın yaptığı iki kritik hata kimsenin dikkatini çekmedi.
Üstelik o hatalar, son yıllarda Türkiye’nin büyük mücadele verdiği Kıbrıs ve Doğu Akdeniz konusundaydı.
Birincisi Erdoğan, Kıbrıs meselesinde üç garantör ülkenin yanına bir de Avrupa Birliği’ni işaret ederek “misafir garantör” ekledi. Ancak ne uluslararası hukukta ne de Kıbrıs özelinde “misafir garantör” diye bir kavram ve statü yok.
İkinci kritik hatayı ise Kıbrıs’taki ürünlerin ve zenginliklerin paylaşımıyla ilgili yaptı.
Erdoğan, doğal zenginliklerin “nüfusa göre” paylaştırılması gerektiğini savundu. Ancak paylaşım nüfusa göre değil “kıyı uzunluğuna göre” yapılır.
Veryansın Tv’nin tespit ettiği bu kritik hatayı haberleştirmesi üzerine, konunun uzmanlarından yeni uyarılar geldi.
Genelkurmay Başkanlığında Yunanistan ve Kıbrıs Dairesinin kurucusu, KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın askeri danışmanı Emekli Tümamiral Mustafa Özbey’den Erdoğan’ın açıklamalarına ilişkin yorum geldi.
Sosyal medya üzerinden paylaşım yapan Özbey, Erdoğan’ın hatalarının “vahim” olduğunu belirtti.
1. CB Erdoğan şöyle konuşmuş: “Kıbrıs adası olarak ele aldığımızda Kuzey-Güney, 3 de garantör ülke var. Türkiye, Yunanistan ve İngiltere. Bir de misafir garantör olarak Avrupa Birliği görünüyor”.
UA Andlasmalara göre üç garantör ülke vardır. NOKTA.— Mustafa Özbey (@Mustafa52341612) September 14, 2019
Özbey şunları yazdı:
‘HATALI VE TEHLİKELİ SÖYLEM’
- CB Erdoğan şöyle konuşmuş: “Kıbrıs adası olarak ele aldığımızda Kuzey-Güney, 3 de garantör ülke var. Türkiye, Yunanistan ve İngiltere. Bir de misafir garantör olarak Avrupa Birliği görünüyor”.
UA Andlasmalara göre üç garantör ülke vardır. NOKTA.
- AB’ne misafir garantör yakıştırması hatalı/tehlikeli bir söylemdir. UA Anlaşmalarda resmen yer almamış bu yapıya böyle bir sıfatı vermek nereden çıktı. AB, DAkdeniz/Kıbrıs konusunuda tamamen Yunan ve Rum’a destek verirken onu masada böyle bir sıfatla oturtmak vahim bir hatadır.
‘ANNAN PLANI AĞZA ALINMAMALI’
- CB Erdoğan Reuters Ajansına yaptığı açıklamada, Annan ihanet Planı dönemindeki bilgi ve söylemlerde kaldığı izlenimi vermektedir. Bu çok tehlikeli bir durum. Annan Planı tarihin çöplüğüne gömülmüştür. Artık ağıza alınmamalıdır. CB için konuşma notu hazırlayanlar, aman DIKKAT.
İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM
- Uygulanan çok başarılı kararlılık ve güç gösterme döneminden sonra, DIB Çavuşoğlu, 9/10Eylül Kıbrıs ziyaretinde yaptığı tarihî açıklama ile Federasyon tezini sona erdiren bir iradeyi dünyaya sunmuştur. Adada yegane barış getirecek çözüm, EGEMEN iki Devletli Çözümdür.
- Bu bağlamda, Hidrokarbon kaynakların paylaşımında adadaki nüfus oranına göre paylaşım ilkesi de artık geçerli değildir. Adadaki iki eşit egemen devlet; kendi Deniz Yetki Alanları’indaki varlıkların egemen sahibi ve hâkimi olacaktır. Söylemlerimizi bu gerçeğe göre düzeltelim.”
‘TARİHTE İLK KEZ KULLANILDI’
Erdoğan’ın “misafir garantör” sözlerine Kıbrıslı Gazeteci Sabahattin İsmail’den de yorum geldi. İsmail şunları söyledi:
“Sn. Erdoğan’ın bu açıklaması sıkıntılı görünüyor. Meşru hak ve çıkarlarımızı savunma kararlılığını ortaya koymasına rağmen hem terminolojide hem de bilgide yanlışlık var. Yanlışlık Avrupa Birliği’nin misafir garantör olarak tanımlanmasıdır. Kıbrıs tarihinde böyle bir şey olmadığı gibi bu tanım da tarihte ilk kez kullanılmıştır. Tamamıyla yanlış ve olmayan bir şeydir. Sehven söylendiğini ve başka bir anlam yüklenmemesi gerektiğini düşünüyorum.
‘KIBRIS HALKI DEĞİL KKTC HALKI’
Cumhurbaşkanının Kıbrıs Türk Halkı ve KKTC yerine Kuzey Kıbrıs halkı demesi de uygun değildir. Bu yaygın bir durumdur. Devlet yetkililerinin Terminoloji birliği sağlaması gerekmektedir.
NÜFUS ORANI DİYE BİR ŞEY SÖZ KONUSU OLAMAZ!
Sn. Erdoğan ‘kuzey hakkını nüfusu oranında alacak’ diyor. Eğer federasyon olacaksa bu doğrudur. Ama bu olmayacak. Dolayısı ile payımız eşit egemen devlet olarak Kendi kıta sahanlığımız ve MEB alanımız içinde ne çıkarsa onun sahibiyiz. Burada nüfus oranı diye bir şey söz konusu olamaz.”
