Erdoğan’ın Taliban sözlerine Şahin Filiz’den tepki… ‘Türk İslam anlayışıyla kıyaslanamaz’

Erdoğan’ın Taliban ile ilgili sözleri tartışma yaratırken konuya ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Şahin Filiz, tarihsel açıdan ve günümüz şartlarında Taliban inancı ile Türk İslam anlayışının yan yana getirilemeyeceğini belirtti.

VERYANSIN TV

KKTC’de Afganistan’daki gelişmeler üzerine açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Taliban’ın Türkiye’ye aleyhine açıklamasının sorulması üzerine “Taliban’la da bu süreci görüşmek suretiyle, nasıl ki Amerika’yla bazı görüşmeleri Taliban yaptıysa, herhalde Taliban bu görüşmeleri Türkiye’yle çok daha rahat yapması lazım. Çünkü Türkiye, onun inancıyla alakalı ters bir yanı yok.” açıklaması yaptı.

İlgili haber: Erdoğan’dan tepki çeken Taliban sözleri: Türkiye’nin inancıyla ters bir yanı yok

Erdoğan’ın bu sözlerine Veryansın TV yazarı İslam Felsefesi uzmanı Prof. Şahin Filiz tepki gösterdi.

Türk İslam anlayışının Taliban’la kıyasalanamayacağını söyleyen Filiz’in açıklaması şu şekilde:

“Taliban’ın İslam inancı ya da yorumuyla Türk İslam inancını yan yana getirmek, tarihsel ve teolojik açıdan doğru değildir. Taliban İslam anlayışının kökleri, Arap kültürü merkezli ve katı bir Hanbeli mezhebi yorumuna dayanır. Hanbelilik, tarihsel süreçte İbn Teymiye, öğrencisi İbn Kayyım el-Cevziye  gibi , hilafeti imanın temellerinden sayan aşırı ve diğer Müslümanları dışlayıcı ulema ile selefi bir forma bürünür. Bu selefi yorum şekli, Suudi tarzı Vahhabiliğe evrilir. Bildiğimiz gibi Vahhabilik, Osmanlı’nın en azılı düşmanıdır ve Türkleri Müslüman saymayan, İngilizlerin güdümündeki bir mezheptir. Tarihsel her türlü esere, hatta Hz. Muhammed’in kabrine bile düşmanlık yapar; uygarlığa ait ne varsa hepsini beşerin küfrü kabul eder. Kendilerinden başka hiç bir İslam yorumunu meşru görmezler ve kendileri gibi düşünmeyen değil farklı dinden olanları, Müslümanları bile katli vacip kâfir olarak görürler. İşte Türk inancıyla karşılaştırılan bugünkü Taliban’ın kökleri bunlardır.

Peki Türk İslam anlayışı böyle midir? Kesinlikle hayır. 

Türkler Müslüman olalı beri hiç bir topluluğu kâfir, dinsiz ya da inançsız olarak görmez. Karahanlılar, Selçuklular, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyeti, değil farklı düşünen Müslümanları, gayri Müslimleri bile baskı altında tutmamışlardır. Müslim- gayri Müslim, tarih boyunca Müslüman Türklerin egemenliğinde güven ve barış içinde yaşamışlardır ve yaşamaktadırlar. Canları, malları, ırzları emniyettedir. Bu huzur ve güven ortamı, Atatürk Cumhuriyeti ile en ileri noktaya taşınmıştır. 

Türkler, amelde Hanefi ve imanda Maturidiliğe bağlıdırlar. Akılcı, ilim ve yaşamla, insanlıkla, bütün Müslümanlarla barışıktır, hiç bir Müslüman kardeşini öldürmezler. Gayri Müslimlerin bile hamisi olan bir ulu millet, dindaşlarına seve seve hamilik etmiş, etmektedir. 

Türkler Taliban gibi hilafeti değil, laikliği, çağdaşlığı, insancıllığı benimsemiş bir İslam anlayışının mensubudur. 

Ahlakı, adaleti, hak ve hukuku, Halifeliğe havale edip sorumluluktan kurtulmanın imkanı olmadığı akıl edecek hoşgörülü din anlayışını temsil ederler. 

Türk İslam anlayışı, medeniyet ve bilim düşmanı değildir. İnsanlığa Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Abdal Musa, Kaygusuz Abdal, Seyyid Nesimi, Pir Sultan Abdal gibi bir çok hem evrensel hem ulusal öğretmenler yetiştirecek kadar köklü Türk İslam yorumu, insanlığa ve uygarlığa akılsızca, insafsızca ve barbarca tavır alan Talibancı din anlayışla kıyas edilemez.

Barbarlıkla medeniyet, yan yana getirilemez. İslam, barbarlık ve medeniyet düşmanlığı ile yorumlanamaz. Türk İslam’ı ile Taliban İslam’ı bu yüzden karşılaştırılamaz.”