VERYANSIN TV
Siyanür sızıntısıyla gündeme gelen Erzincan’ın İliç ilçesindeki Anagold Altın Madeni şirketinin keşfi, yapılan itiraz üzerine engellendi.
Geçtiğimiz hafta açıklama yapan Sedat Cezayirlioğlu ve Av. İsmail Hakkı Atal, Erzincan İliç Anagold altın madeni kapasite arttırım ÇED iptal davasında 5 Ekim 2023 günü yapılması planlanan keşfin bilirkişilerine yönelik olarak “ya AKP’li, ya altın madeni savunucusu, ya akademik yeterlilikleri ve unvanları eksik, ya da hidrojeolog yerine hidrolik mühendisi bilirkişi çıktı.” ifadelerini kullanmıştı.
Cezayirlioğlu ve Atal, keşfin itirazları üzerine engellenmesi sebebiyle Veryansın Tv’ye bir açıklama yaptı.
Yaşanan süreci özetleyen Cezayirlioğlu ve Atal, “Memlekete biraz daha zaman kazandırdık.” dedi.
Cezayirlioğlu ve Atal, şu açıklamayı yaptı:
Erzincan İliç Anagold (SSR MINING) kapasite artırım davasının; AKP’li ve altın madeni propagandacısı bilirkişilerle yapılması planlanan 5 Ekim 2023 günlü keşif, itirazımız üzerine ertelendi.
Sömürgeci Kanadalı-Amerikan İliç Anagold Altın Madeni, 22 Haziran 2022 gecesi siyanür borusunu patlatarak Fırat Nehri’ne 80 kg. siyanür karıştırmış Türkiye’yi zehirlemişti. Sedat Cezayirlioğlu’nun faciayı ortaya çıkarması sonucu 2022 Temmuz’dan itibaren sömürgeci şirketin dünyadaki 2 altın madeninden biri olan Erzincan İliç’i 88 gün kapatmak zorunda kalmış ve sömürgeci şirket Toronto Borsası’nda 1 günde 700 milyon dolar değer kaybetmişti. Sömürgeci maden şirketi 66 milyon ton süyanürlü-sülfürik asitli zehirli atık havuzunu 200 milyon tona çıkararak kapasite artırımı yapmak istiyor ve madenin genişleme sahası üzerindeki Tunceli Munzur Dağları, Sivas Divriği, Malatya Arapgir ve Erzincan Kemaliye’yi yok etmek istiyor.
7’DEN BÜYÜK DEPREM TEHLİKESİ
Prof. Dr. Naci Görür’ün tespitlerine göre “her an 7’den büyük bir deprem olacağı” kesin olan Yedisu Fay Zonu üzerinde, Fırat Nehri’ne karışmak üzere atık havuzunda bekleyen 66 milyon ton sülfirik asitli, siyanürlü atığıyla ve depremde etrafa dağılmak üzere bekleyen siyanür boruları içindeki siyanürüyle; Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en yıkıcı ve aktif çevre, ekoloji, halk sağlığı tehdidi olan Anagold madenine karşı; bağımsızlığını tamamen kaybetmiş ve hükümetin kontrolü altındaki mahkemelerde, sonucu baştan belirlenmiş olan keşif ve bilirkişi incelemesini iptal ettirdik ve memlekete biraz daha zaman kazandırdık.”
