'Eşcinsellik' iddiası... Yurttan atılan ikiz kardeşlerin babası süreci anlattı

MERVE DUMAN / VERYANSIN TV

Alanya Mevlüt Çavuşoğlu Spor Lisesi’nde okuyan iki depremzede kız kardeşin, beraber uyuduğu için “eşcinsel” denilerek yurttan atıldığı iddiaları gündeme yerleşti.

İddialara göre; 6 Şubat depremlerine Hatay’da yakalanan kız kardeşler, okula devam edebilmek için kayıtlarını Alanya Mevlüt Çavuşoğlu Spor Lisesi’ne aldırdı. Aynı okulun yurdunda kalan kardeşlerden biri, göçük altında kalmanın korkusuyla kardeşiyle aynı yatakta uyumaya başladı. Yurtta kalan öğrencilerden birinin “birlikte uyuyorlar” diyerek yurt müdürüne şikayet ettiği ikizler, “eşcinselsiniz” denilerek yurttan atıldı.

Türkiye, depremzede kardeşlerin yaşadıklarını konuşurken, çocukların babası Mehmet Tuzsuz süreci Veryansın Tv’ye anlattı. Çocukları ‘aklanana kadar bu olayın peşini bırakmayacağını’ söyleyen Tuzsuz, şikayetçi olduğunu açıkladı.

‘İKİ KARDEŞİN SARILIP UYUMASINDAN DOĞAL NE OLABİLİR’

Çocuklarının depremzede olduğunu söyleyen Tuzsuz, şöyle konuştu:

“Benim çocuklarım depremzede. Çocuklarımdan biri göçük altında kalmıştı. Psikolojik olarak zaten depremin etkisi altında. Çocuğum depremi yaşamış, 4.5 saat göçük altında kalmıştı. Çocuklarımızı okuturuz diye Antakya’da oturmaya devam ettik. Antakya’da spor lisesini çadırda açtılar. Çadırda okul eğitimi yok, öğretmen kalmıyor. Öğretmenler gelmiyor ki öğrenciler gelsin. Şu anda okulda öğrenciler yok, herkes çocuklarını dışarıya gönderdi.

Ben de araştırdım, çocuklarıma Alanya Mevlüt Çavuşoğlu Spor Lisesi’nde yatılı olarak yer buldum. Çocuklarımı teslim ederken de özellikle ‘Bakın benim bu kızım depremi yaşadı, göçükte kaldı. Bu çocukların psikolojisi bozuk, bunlar ayrı yatmaya da gelemiyorlar hocam sizden ricam’ diye söyledim. Tamam yer ayarlayacağız beraber, dediler. Bunları ayrı yatırdılar. Ayrı yatarken kızım korkuyor, kardeşinin yanına sokuluyor yatmak için. Oradaki başka çocuk, kardeşinin yanında yattığını görünce yurt ve okulun rehber hocasına gidip ‘ikizler birbirine sarılıp yatıyor’ diyor. İki kardeşin sarılıp yatmasından doğal ne olabilir? Çocukları çağırıyor, eşcinsellikle suçluyor, çocukların üzerine gidiyor. Çocuklar, hocam böyle bir şey yok, diyor.”

OKUL YÖNETİMİYLE NE KONUŞTU?

Rehberlik öğretmeninin, yaşananları yurt müdür yardımcısına anlattığını söyleyen baba Tuzsuz, yurt müdür yardımcısının kendini aradığını söyledi. Tuzsuz, yurt müdür yardımcısıyla arasında geçen diyoloğu şu sözlerle anlattı:

“‘Mehmet Bey çocuklarınız eşcinsel, çocuklarınızı bu şekilde okulda tutamayız. Çocuklarınızı gelin alın’ dedi. Ben gece çalışan bir adamım. Bir de bunu bana gece çalışırken söylüyor. Beynimden vurulmuşa döndüm, ne diyeceğimi bilemedim. ‘Benim çocuklarımı yurttan atmayın, biletlerini kesin benim çocuklarımı bana gönderin sizden ricam. Benim çocuklarım yabancı oraları bilmezler. Siz gönderin’ dedim. Bana tamam dedi.

‘ÇOCUKLAR GECE SAAT 1’DE ANTALYA’YA GİTTİ’

Sonra çocuklara diyor ki; babanız size bilet alacak, hadi eşyalarınızı toplayın defolun gidin. Akşamüstü oluyor bu olay. Çocuklar valizleriyle çıkıyor. Çocuklar beni aradı; baba biz ne yapacağız? Ben de Antalya’da bir arkadaşım var onu aradım. Arkadaşımın yanına gönderdim. Çocuklar gece saat 1’de Antalya’ya yetiştiler. İki tane 16 yaşında kız çocuğu gece 1’de yollarda…”

‘ÖĞRETMENLİĞİ BIRAKIN, ANNESİNİZ…’

Tuzsuz, sabah müdür yardımcısını aradığını ancak müdür yardımcısının cevap vermediğini söyledi. Ardından rehberlik hocasını aradığını anlatan Tuzsuz, “Öğretmenliği bırakın, annesiniz. Çocuğunuzu biri bu saatte, yabancı bir yerde sokağa gönderse ne yaparsınız? Bana bunu açıklayın” diye isyan ettiğini belirtti.

Rehberlik hocasının “Bir yanlışlık vardır, biz öyle demedik. Özür dilerim. Çocuklar bizim çocuklarımız” dediğini aktaran Tuzsuz, “Ben ‘şikayette bulunacağım, hakkınızda dava açacağım’ dedim. ‘Bir yanlış anlaşılma olmuş, olur mu öyle şey? Çocukları alalım’ dedi. Ben de çocuklarımın psikoloji bozulmasın diye ‘Tamam, çocukları alın’ dedim. O gün bunlardan şikayetçi olmadım” ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUKLARINIZIN SİCİLİNİN BOZULMASINI İSTEMİYORSANIZ GELİN, ALIN’

Tuzsuz, sözlerine şöyle devam etti:

“Çocuklar okula döndüler. Ta ki 5 Ocak’a kadar. 5 Ocak’ta okul müdürü aradı; ‘Mehmet Bey çocuklarının süreci devam ediyordu. Çocuklarınızı disiplin kurulana veriyoruz. Çocuklarınızın sicilinin bozulmasını istemiyorsanız çocuklarınızı gelin alın’. ‘Hocam çocuklarımı disiplin kurulana verilecek kadar bir kanıt koyun. Suçladığınız suç ağır’ diyorum. Beyefendi ‘gelin çocuklarınızı alın’ dedi.

Ben Antakya’dan kalktım Antalya’ya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gittim. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde beni dinlediler. İl Milli Eğitim Müdürlüğü beni ilçeye gönderdi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde dışarıya çıkıp okul müdürünü aradılar. Yanımda aramadılar. Bana dediler ki; ‘Okul müdürüyle konuşun, tatlıya bağlayın’. İlçe Müdürlüğü, okul müdürüne gönderdi.

‘OKULDAN ALMAZSAN DİSİPLİNE VERİRİZ’ DEDİLER’

Okul müdürü, rehberlik hocası hepsi birlikte oturduk. Dedim ki; Hocam bakın ben babayım belki görmedim. Bunlar 16 yaşında. Bunları okuldan atmak yerine gelin bana destek olun, siz de bana bir babalık yapın. Çocukları tedavi ettirelim. Antakya’da doğru düzgün hastane yok, hiçbir şey yok. Böyle bir şey varsa çocuklarımı tedavi ettireyim ama böyle bir şey yok. Bana bir kanıtla gelin, sen bana kanıt yok iki çocuğun lafıyla ‘çocuklarını al git’ diyorsun. Ben bu çocukların ömür boyu vebaline giremem okuldan aldığım zaman. Çocuklarım da diyor ki; baba bizi kanıtlasınlar, bizi okutma. Bizde böyle bir şey yok.

Ben çocuklarımı böyle okuldan almayacağımı söyledim. Onlar da ‘almazsan biz disipline vereceğiz, sicili bozulur bozulmaz benim sorunum değil’ dediler. ‘Tamam senin sorunun değilse benim sorunum da değil hocam’ dedim. Ben de gerekli yerlere gidip mahkemeye gideceğimi söyledim.”

‘ŞİKAYETÇİ OLDUK’

Çocukların şu anda Alanya’da yurtta kalmaya devam ettiğini belirten Tuzsuz, “Ben çocuklarımı bugün alırsam suçlu duruma düşerim. Benim suçum yok. Benim çocuklarım aklansın zaten çocuklarımı orada ben okutmayacağım” dedi. Tuzsuz, avukatları aracılığıyla şikayetçi olduğunu da söyledi.