Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı yazdı…
Uzun zamandır üretici etten ve sütten para kazanmıyor. Tüketici de fiyatları çok yüksek olduğu için kırmızı ete ve süte ulaşamıyor
KIRMIZI ET ve SÜT FİYATI NEDEN ÇOK YÜKSEK?
Başlıca dört nedeni var.
Birincisi; kırmızı et ve sütte maliyetlerin yüksek olması.
Maliyetlerin yüksekliği iki etmenden kaynaklanıyor. Birinci etmen; küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarının besleme kaynaklarının başında gelen meralarımızın hızla azalması. İkincisi; kırmızı et açığının artırılmasında sığır yetiştiriciliğinin öne çıkarılması.
Burada üzerinde durulması gereken nokta şu. Türkiye’de sığırda et üretiminin maliyeti yüksek. Çünkü, sığır yetiştiricisi mera ve çayırlarımızın özelliği nedeniyle ot ihtiyacını mısır silajı ve yonca gibi yem bitkilerinden karşılamaya çalışıyor. Ancak su ve elektrik paralı.
Üstelik beside ve yetiştiricilikte fabrika yemi öne çıkarılmış durumda .
Fabrika yeminin ham maddesinin nerdeyse yarıdan fazlası ithalata(dövize) dayalı olduğu için de fabrika yemi fiyatları giderek artmakta. Dövizi denetleme olanaklı olmadığı için de et ve üretim maliyetleri giderek yükseliyor.
Araştırma sonuçlarına göre;çiftçiler,5 puan üzerinden sorulan sorulara 4.90 puan olarak kaba ve kesif yem fiyatlarının yüksek olduğunu ve 4.77 puan olarak yeterli mera alanı bulamadıklarını ifade etmişler.
İkincisi; üretici ile tüketici arasındaki pazarlama kanalının uzun olması
Üreticiden başlayarak tüketici ya da hane halkına varıncaya çok sayıda kişi ve gruplar var. Bunlar arasında;celepler,tüccarlar,komisyoncular,toptancı kasaplar,parekendeci kasaplar,toptancılar,et işletmecileri,hipermarketler,marketler sayılabilir. Her pazarlama kanalındaki aktörler değiştikçe fiyatlar yükseliyor ve tüketicinin ete ödediği fiyatın çok azı üreticiye yansıyor. En iyimser rakam olarak ancak yüzde 20-30’u üreticiye yansıyor.
Piyasa az sayıda yetiştirici-kombinacı büyük işletmelerini denetimine girmiş durumda.
Üçüncüsü;Hayvan sayısının nüfusa bağlı olarak azalması
Söz gelişi 40 yıl öncesi insan başına 1 koyun düşerken şimdilerde 3 insana 1 koyun düşüyor . Çünkü küçük ve orta ölçekli işletme sayısı hızla azalmakta.
Dördüncüsü;hayvan başına verilen desteğin enflasyona göre artmaması.
On yıl öncesi hayvan başına 300TL destekle 20 çuval fabrika yemi alınırken, bugün verilen 500 TL ile bir çuval fabrika yemi alınıyor.
KIRMIZI ET ve SÜTTE MALİYETLERİ NASIL DÜŞÜRÜLEBİLİR?
Kısa ,orta ve uzun dönemde olmak üzere kırmızı et ve süt maliyetleri üç aşamada düşürülebilir.
Kısa Dönemde Ne Yapılmalı?
Türkiye tarım işletmelerinin büyük bir çoğunluğu, bu kapsamda sığır yetiştiricileri de , küçük ve orta ölçekli köylü işletmelerinden oluşuyor. TÜİK verilerine göre, büyükbaş hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin %83,7’sinin 20’den daha az hayvanı var.
Bu veriler ve bölgesel farklılıklar da dikkate alınarak ilk aşamada;
- Var olan küçük ve orta ölçekli işletmeler desteklenmeli. Bu kapsamda 5 yılı süreyle 20’den daha az sığırı olan köylü işletmelerinin mısır silajı ve yonca gibi yem bitkileri üretimi için, su ve elektrik giderleri ile süt ineklerinden doğan erkek buzağıların besi süresince kesif yem giderleri karşılanmalı.
- Koyun ve keçi yetiştiriciliği daha yüksek düzeyde desteklenmeli. Çünkü,Türkiye meraları kısa boylu ve seyrek olduğunda sığırdan daha çok koyun ve keçiye uygun.Bu nedenle koyun ve keçide kırmızı et maliyeti daha düşük.
- Koyun ve keçi eti tüketimi özendirilmeli
Orta ve Uzun Dönemde Ne Yapılmalı?
Ülke hayvancılığının bel kemiği olan doğal çayır ve meralarımız, 1940’lı yıllarda 44 milyon hektarla ülke topraklarımızın yarısından fazlasını kaplarken, günümüzde mera alanı dahil tüm otlakların kapladığı alan yaklaşık 14,5 milyon hektarın altına düşmüş.
Mera alanları yeniden kazanılmalı.
Mera ağırlıklı besleme olmaksızın su ve elektriğe bağlı yem bitkisi üretimi ve fabrika yemine dayalı bir yetiştirme ve besicilik rejimi ile maliyetleri aşağıya çekmek olası değil.
Mevcut zihniyetle bu işi düzeltmek mümkün değil 40 yılı aşkın bir teknik personel olarak bu sektöre hizmet ettim sektörün hertarafı liyaketsizlik kokuyor ülkenin bu noktaya gelmesinin en büyük nedeni 80 li yıllarda başlayan ithal hayvan furyasıdır hayvancılığın temeli toprakta yetişen otu ete ve süte çevirerek katma değer yaratmaktır ülkemiz yerli ırkları bu ülkenin mikroflorasına adepte olmuş ve kısa dudak yapısıyla meradan yararlanabilen hastalıklara daha dayanıklı yetiştirme maliyeti düşük ırklardı liyaketsiz bakanlık yöneticileri ithal hayvanın önünü açarak bu sektöre bir hançer sapladı ardından gene liyaketsiz siyasilerin köyleri boşaltması ve olumsuz sosyal yapı programları bu işe tuz biber ekip sektörü içinden çıkılmaz noktaya taşıdı bu durum geri döndürülebilirmi evet döndürülebilir ancak bunun için liyaket lazım
Ziraat fakültelerinin zootekni bölümlerinde kendi yemini hazırlama programları var çiftçiler ve besiciler oralara başvurun kendi yeminizi yaparak maliyet azaltabilirsiniz bazı fabrika artıkları kullanarak azaltabilirsiniz zootekni bölümlerinden.muhakkak destek alın ücretsiz Allah kolaylık versin işiniz gerçekten zor
Sn cumhur baskani vatandasa ekilmedik yer birakmayın diye öğüt verdi meralar surulup ekilmeye basladı otlak kalmadı yem fiyat hammadde artis i yem alamayacak seviyeye geldi köyler göc verdi yetistirici koyleri terk etti küçük isletmeler kapandı yapanlar çoban bulamaz hale gelince bitti bu gunler iyi gunler 5 10 yıla kadar et ithal edilme cabbasina duserler ama fiyatlar el yakar yetistiriciye uste para verelim deselerde yapan bulamayacaklar destek ler artirilmasi gerekiyor.
yerli üretime önem verilmedikçe, hayvancılığa destek verilmedikçe , ithal et yasağı gelmediği sürece bu iktidar kafası ile ülkede hiç bir şeye düzelemez.