FETÖ’nün mazot hırsızlığını ifşa eden uzman çavuşun başına neler geldi?

Kendine Muhabir isimli Youtube kanalında, bir vatandaşın sokak röportajında anlattıkları Türkiye’nin gündemine oturdu. Hakkari Yüksekova’da uzman çavuş olarak görev yaptığını söyleyen Ercan isimli vatandaş, askeri garajdan tonlarca benzin çıkarıldığını ve bu işe el attığında ise ‘botun boyasız’ denilerek meslekten ihraç edildiğini anlattı. Ercan, “Bu konuyu kapatsın, yoksa defterini dürerim.” diyerek kendisini tehdit eden tabur komutanının FETÖ’den yatan Ali Yazıcı olduğunu belirtti.

Ercan, röportajda şöyle konuştu:

“Memurlar ekmeği için korkuyor, hiç kimse baş kaldırmıyor, herkes bu düzene eyvallah ediyor. Ben eyvallah etmedim 10 sene önce. 10 senedir sürünüyorum, meslekten ihraç edildim. Hakkari Yüksekova’da Komando Birliği’nde uzman çavuştum. Bir tane asker bana ihbar etti. Dedi ki; ‘komutanım askeri garajdan benzinlikten tonlarca benzin çıkarılıyor. Sivil kaynaklara Hakkari Yüksekova’da bir vatandaş kamyonla geliyor, götürüyor.’ Ben de bu işe el attım, bu iş bir patladı. Tabur komutanı, bana haber gönderdi. Dedi ki; ‘Bu konuyu kapatsın, yoksa defterini dürerim.’ Ben de ‘Ne yaparsa yapsın, hırsızın hiç mi suçu yok’ dedim. Sakalın traşsız, botun boyasız diye bana 37 gün hapis cezası verdiler. Meslekten ihraç edildim. Daha sonra benim tabur komutanım Recep Tayyip Erdoğan’ın baş yaveri oldu. Şu an FETÖ’den yatan Ali Yazıcı… Ama ben şu an ihraç edildim. Hiç kimse benim sesimi duyurdu mu, hiç kimsenin haberi oldu mu? Ve bana bu işi ihbar eden asker de teskere aldıktan bir hafta sonra trafik kazasında rahmetli oldu. dosya da kapandı.”

RÖPORTAJDA SÖYLENENLER FETÖ’CÜ CEVHERİ GÜVENİ DE RAHATSIZ ETTİ

“Hiç kimse benim sesimi duyurdu mu?” sözleriyle yankı uyandıran Ercan’ın anlattıkları, FETÖ’cü Cevheri Güven’i de rahatsız etti. Güven, sosyal medya hesabından videoyu paylaşarak “Bu videoda ‘kahraman’ moduyla konuşan kişi mazot hırsızının bizzat kendisi çıktı iyi mi? Zaten ‘kolpalık akıyordu’ tavırlarından” dedi.

Ercan’ın anlattığı mazot hırsızlığının gündeme gelmesinden rahatsız olan Güven, ‘uzman çavuş mazot hırsızının’ kendisi iddiasını ise, uzman çavuşun mesleğe dönmesine engel olan, mesleğe dönmesine engel olan ve şu an yurt dışında kaçak bulunan eski FETÖ’cü hakim Cemil Çelik’e dayandırdı.

‘CİMER’E BAŞVURDUM’

FETÖ’cü Cevheri Güven’in ‘tavırlarından kolpalık akıyordu’ dediği Uzman Çavuş Ercan, cevap niteliğinde yeni bir video paylaştı. Videoda yaşananların belgeleriyle anlatan vatandaş, bu konuyla ilgili 18 Ocak 2019’da CİMER’e de başvurduğunu söyledi.

‘BİRİSİ AĞLIYOR HÜNGÜR HÜNGÜR’

Yaşadıklarını tüm ayrıntılarıyla Kendine Muhabir isimli Youtube kanalında anlatan Ercan’ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:

“Bir gün nöbetçi uzman çavuşum. Hatırladığım kadarıyla saat akşam 10- 11… İki asker geldi yanıma. Birisi ağlıyor hüngür hüngür. Arkadaşı “Komutanım astsubay tokat attı.” dedi. “Bir tokat için bu kadar ağlanmaz. git elini yüzünü yıka, kendine gel. Ne olacak o senin abin, komutanın.” dedim. “Komutanım başka bir şey var” dedi. Çocuk hıçkıra hıçkıra ağlıyor. Hiçbir şey anlatamıyor.

Çocuk en son, “Komutanım aylardır araçlarla bize mazot çektiriyor. Araç geliyor, kamyonet, biz hortumlarla bidonlara çekiyoruz.” dedi. “Üst bölgelere gidiyordur. karakollara jeneratör için gidiyordur.” dedi. “Komutanım öyle bir şey değil.  Kamyonu silme dolduruyoruz. Yüzlerce jelikan bidon, 2-3 güne bir geliyor, gidiyor. Operasyon olacağı zaman 3-5 Kirpi’yi bakımda gösteriyorlar. Siz operasyona gidince şoför uzman çavuşlar, askeri benzinlikten Kirpi’yi fullüyor. İspatı var” dedi.

‘SENİN GÖZYAŞLARININ HESABINI SORACAĞIM’

“Çıkar, telefonuna hiç karışmayacağım. Göster dedim. Haklıysan senin bu gözyaşlarının hesabını soracağım, sorduracağım” dedim. Çocuk çıkardı videoyu, millet harıl harıl benzin çekiyor. Gariban askerlere emir verilmiş, çoğu belki de ne yaptığının farkında değil. Ama uzman çavuşlar bu işin içinde bana dediğine göre. O zaman da iki yıllık çömez uzman çavuşum. Ne yapacağımı bilmiyorum.  Bölük komutanımı aradım, “Size acil bir konu arz etmek istiyorum, müsaitseniz” dedim. Olanları anlattım. “Olur mu Ercan, sen ona ne bakıyorsun. Ben de bir şey oldu sandım. Hadi sen git.” dedi.

‘JANDARMA SUÇ ÜSTÜ BASKIN YAPTI’

Çocuğa “Oğlum sen yanlış anlıyorsundur, başını yakacaksın” dedim. “Siz bir şey yapmayacaksanız ben nöbetçi subaya gideceğim. Söyledim yapmadı derim” dedi. “Sen bundan yüzde yüz emin misin, dedim.” “Eminim.” deyince nöbetçi subayın yanına gittik. Jandarma birliğini aradı, jandarma baskını yaptı. Bidonlara mazotları çekerken suç üstü yakalandı. Tüm birlikler, sahaya çağrıldı. Astsubay çok rahat. Bana hiç düşmanca tavır takınmıyor. Ama tabur komutanım Ali Yazıcı’nın bağrışı taburu inletiyor. Yüzüme değil ama bana ağıza alınmayacak küfürler ediyor.

‘BU ADAM BÖYLE DEDİYSE YAP, SANA YAZIK OLUR’

Sabah bir tane yaveri vardı, emekliliği yaklaşmış uzman çavuş. Bana geldi, “Tabur komutanı diyor ki; bu olay mahkemeye taşınmasın, kendi içimizde cezalandıralım. Ben ona gereken cezayı vereceğim.” dedi. Ben de “Tabur komutanımız, hakim, savcı değil. Bu basit bir şey olsa ben bu adamın ekmeğiyle niye oynayayım. Ama bunda tüyü bitmemiş yetimin hakkı var. Komutanım, sen 20 yıldır dağlarda görev yapıyorsun. Onlarca arkadaşın şehit olmuş. O şehitlerin kemiği sızlamaz mı?” dedim. “Kardeşim sonuna kadar haklısın ama bu adam Erdoğan’ın iyi adamı. Bu adam buradan sonra Ateşe olacak. Bu adam böyle dediyse yap sana üzülürüm, sana yazık olur.” dedi. Ben de “Komutanım hep bana olanlardan bahsediyorsun, hırsızın hiçbir suçu yok. Hırsıza ne olur? Biraz da ondan bahset.” dedim.

‘ASKERİYEDEN ATILMAN İÇİN HAİNLİĞİN OLACAK, HERKES ÖYLE DİYECEK’

“Sakalın tıraşsız, botun boyasız diye bana 37 gün hapis cezası verdiler. Meslekten ihraç edildim.” diyen Ercan, ihraç edilmesini ise şu sözlerle anlattı:

“Benim hikayem buradan sonra başladı. Önümde yaklaşık 700 km yol var. Ne yapacağımı bilmiyorum. Eşim çoluğum çocuğum bekliyor. Meslekten ihraç edildim. Yola çıkıyorum yola devam ediyorum. Gözyaşım durmuyor yolu görmüyorum. Sağa çekiyorum ağlıyorum ağlıyorum gözümü siliyorum yola devam. Böyle böyle gittim. Kayınbabamın evine geldim. Herkes kahvaltıda beni bekliyor. Yalandan gülmeye çalışıyorum. Hiçbir şey demiyorum, ne diyeceğimi de bilmiyorum. Kahvaltımı yaptım, yani yapıyormuş gibi yaptım. Ondan sonra kalktım sofradan eşimi çağırdım. Anlattım durum bu bu bu. Dedim ben çıkayım annene babana durumu anlat. Nasıl anlatırsan artık. Ben dedim anlatamam. Ondan sonra çıktım dışarı. Annemin yanına gittim. Dedim böyle böyle anne. Böyle bir durum var. Gerçekten de inandıramazsın yani. Bizim orada askeriyeden atılman için affedersiniz ya yüz kızartıcı bir şeyin olacak. Ya hainliğin olacak. Yoksa herkes öyle diyecek…”