MERVE DUMAN/VERYANSIN TV
Kırıkkale Üniversitesi (KKÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı doktoru Melike Sargın İlhan’ın ölümüyle ilgili ‘ihmal’ iddiaları tüm Türkiye’yi sarstı.
27 yaşındaki doktor Melike Sargın İlhan, 23 Nisan’da böbrek rahatsızlığı nedeniyle geçirdiği operasyon sırasında hayatını kaybetti.
İlhan’ın ailesi, kızlarının ölümünde ihmal olduğu ve ameliyata asistanların girdiği iddiasıyla savcılığa şikayette bulundu. İlhan’ın ölümünün ardından hastane tarafından idari soruşturma başlatıldı.
‘KENDİ HASTANEMİZE GÖTÜR’ DEMİŞ
Veryansın TV’ye konuşan baba Halil İbrahim Sargın, kızının 21 Nisan Pazar günü sabah saatlerinde “Sancım var baba beni hastaneye götürür müsün?” dediğini anlattı.
Baba Sargın, yolda kızına “Diğer hastaneye uğrayım” dediğini, ancak Melike’nin “Yok baba bizim kendi hastanemize götür beni” diyerek teklifini reddettiğini söyledi.
Hastaneye gittiklerinde Melike’ye acilde baktıklarını söyleyen baba Sargın, “Ultrasonda çok belli olmuyor diye tomografi çektiler. Daha sonra acildeki doktor böbrek taşı olduğunu söyledi. Büyük ihtimal 4 mm civarında, dedi. Ondan sonra vermiş olduğu ağrı kesici ve serumlarla akşama doğru biraz iyileşti, eve geldik” diye konuştu.
‘ÇOK BASİT BİR AMELİYAT, DEDİLER’
Melike’nin 22 Nisan sabahında eşiyle tekrar hastaneye gittiğini anlatan acılı baba “Yine aynı işlemler yapılmış geri gelmişler” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Biz pazartesi akşam evine gittik, hiç kalkmadan yatıyordu. ‘Ağrım var, bir daha gitmem gerekiyor’ dedi. Hiçbir şey yemiyordu, yediğini çıkarıyordu. Tekrar gittiler. Bu sefer acilde, böyle olmayacak üroloji doktorunu arayalım, dediler. Üroloji doktoru da dedi ki; 6 mm bu taş, düşer ama ağrı çekmeyin hocam biz hemen çok basit bir operasyonla yarın sabah yani 23 Nisan sabahı alalım, dediler.
‘1 SAATE KALMAZ ÇIKARIZ DEDİLER, 3 SAAT GEÇTİ’
O gün orada kaldı. 23 Nisan sabah 10 gibi hazırladık, ameliyata aldılar. 1 saate kalmaz çıkarız, dediler. 1 geçti, 2 geçti, 3 geçti… Biz endişeleniyoruz. İçeriden bize doğru dürüst bir haber vermiyorlar. Daha sonra 3-3,5 saat arası dışarıya çıktı doktor. Ameliyatı ben yaptım, şu an çok yorgun olduğu için yoğun bakıma aldık, 2 saat sonra odasına alacağız, dedi. Ama 2-3 saat geçti odaya almıyor.
‘ENTÜBE ETMİŞLER, BİZE HABER VERMİYORLAR’
Orada güvenliklerden duyduk ki çocuğu entübe etmişler, bize haber vermiyorlar. Doktorlar ciğerler su toplamış, diyaliz cihazıyla alıyoruz, değerler düşsün dediler. Ankara’ya götürelim dedik, bize vermediler.
Ankara’da tanıdık doktorlar vardı. Onlar geldi, hala bizim orada ameliyata alırken başında bulunan ana bilim dalı başkanı, diyaliz uzmanı hiç kimse yoktu. 2 tane diyaliz asistanıyla üroloji asistanının eline vermişler. Çocuğa içeride ne yaptılarsa yaptılar, ters giden bir şey olmuş.
Ankara’dan doktorlar geliyor da daha bunların başındaki uzmanlar gelmiyor. Sonradan geldi. 1 saat sonra çıktılar bizim yanımıza ‘Başınız sağ olsun’ dediler.”
‘BEN ADELETE GÜVENMİYORUM’
Acılı baba, “İhmal var, biz büyük endişe ediyoruz. Her türlü davamızı da açtık ama ben adalete güvenmiyorum. Bir Türk vatandaşı olarak Türk adaletine güvenmiyorum. Örtbas edeceklerine inanıyorum. Uzman doktorları aradılar, ortada yoklar. Resmen çocuğu öldürdüler” diyerek isyan etti.
KIRIKKALE VALİSİ: SOKAKTAN DUYDUĞUMUZA BAĞLANMAMAK LAZIM
Öte yandan, Vali Mehmet Makas olayla ilgili açıklama yaptı.
Valilik üzerinden yürüyen bir soruşturma olmadığını aktaran Makas, şöyle konuştu:
“Üniversite YÖK’e bağlı. YÖK ve savcılık üzerinden soruşturma sürüyor. İçimiz yandı, cenazeye de katıldık. Beklenmeyen bir gelişme ama sebebi nedir, bilemiyoruz. Şu anda araştırıyorlar. İnanıyorum ve biliyorum ki orada en üst düzeyde müdahale etmişlerdir. Bazen sokaktan duyduğumuza da çok bağlamamak lazım, ‘asistanlar girdi, şu oldu, bu oldu’, varsa bir ihmal, soruşturma ortaya çıkaracaktır.”