Hablemitoğlu davası… Enver Altaylı’ya Fetullah’a yazdığı ‘Levent Göktaş’ notu soruldu

VERYANSIN TV

Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık eski askerler Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Nuri Gökhan Bozkır ve Aydın Köstem ile tutuksuz sanık Mehmet Narin katıldı. Sanıklardan eski istihbaratçı Enver Altaylı ile Levent Göktaş ve Fikret Emek, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmada hazır edildi.

Davanın 5. celsesi iddianamede azmettirici olarak suçlanan Enver Altaylı’nın çapraz sorgusuyla başladı. Soruşturmayı yürüten ve iddianameyi düzenleyen savcı Zafer Ergün talep üzerine duruşma savcısı olarak atandı.

‘BOZKIR’LA YILLAR SONRA GÖRÜŞMEMİN CİNAYETLE NE İLGİSİ OLABİLİR’

17 Şubat 2022 cuma günü savunmasını tamamlayan Enver Altaylı’ya çapraz sorgusunda ilk soruyu sanıklardan Nuri Gökhan Bozkır sordu. “Beni hatırlıyor musunuz?” sorusuna Enver Altaylı, “Hayır hatırlamıyorum” yanıtını verince Bozkır, 2010 senesinde 10 dakika görüştüklerini söyledi. Altaylı ise “Benim cinayetten yıllar sonra sizinle görüşmemin cinayetle ne ilgisi olabilir” görüşünü savundu.

Nuri Gökhan Bozkır, MİT’te tutulduğunu iddia ettiği döneme ilişkin dikkat çeken ifadeler kullandı. MİT’te kendisine ‘Enver Altaylı’yı tanıyıp tanımadığının sorulduğunu’, kendisinin de ‘tanıdığını’ söylemesi üzerine işkencenin dozunun arttığını ileri sürdü. Bu örnek sonrasında Bozkır, Altaylı’ya, “Sizinle ilgili husumetli bir grup var mı MİT’te?” sorusunu yöneltti. MİT yapısını dünyada en iyi bilen insanlardan birisi olduğunu söyleyen Altaylı, teşkilatta kendisine husumet besleyenler olabileceğini ileri sürdü.

SAVCININ MUSTAFA ÖZCAN SORUSUNA SİNİRLENDİ

Enver Altaylı’ya savcı Zafer Ergün’ün soru sorması duruşmada gergin anlara neden oldu. Savcının FETÖ’nün ‘Türkiye imamı’ Mustafa Özcan ile neden Nizamettin Afşar’ın telefonu üzerinden görüştüklerini sorduğu Altaylı, o dönem Özcan’ın herkesin bilip tanıdığı bir kişi olduğunu, kendisinin de bu nedenle yardımcısı üzerinden Özcan ile görüştüğünü, bunun da suç oluşturmadığını söyledi. Savcının söz konusu ilişkiler üzerine soru sormasına sinirlenen Altaylı, “Siz kriminal bir roman yazmışsınız. Bu kitap olsaydı da satmazdı. Elinizde bizim cinayeti konuştuğumuza dair tek bir delil yok. Sorusu da saçma iddiası da saçma. Sayın savcı bunun hesabını Allah önünde verecektir.” dedi.

‘LEVENT GÖKTAŞ İLE KIZILCAHAMAM’DA GÖRÜŞMEDİM’

Cumhuriyet savcısının, “Levent Göktaş’ın HTS kayıtları incelendiğinde 18 Ekim 2002’de Kızılcahamam’a gittiğini, aynı tarihte sizin de Kızılcahamam’da olduğunuzu, 1-2 saat aynı yerde bulunduğunuzu ve geri döndüğünüzü tespit ettik. Yine aynı tarihte Mustafa Özcan Türkiye’ye gelip sizinle irtibat kurdu. Bu dönemde yine Levent Göktaş’ın Kızılcahamam’dan döndüğü, Kızılay meydanından sinyal verdiği görüldü. Siz, Levent Göktaş’ın Mustafa Özcan ile görülmesi için aracılık yaptınız mı?” sorusu üzerine Altaylı, şunları söyledi:

“Elinizde hiçbir delil yok sayın savcı. Ben Kızılcahamam’a gitmiş olsam ne olur? Göktaş ile görüştüğüme dair deliliniz var mı? Siz hukukçu musunuz, yoksa kriminal roman yazarı mısınız? Oradaki bir türbeye zaman zaman gidiyordum ama o gün niye gittim bilmiyorum. Belimde sorun olduğu için kaplıcaya da zaman zaman gidiyordum. Levent Göktaş ile Kızılcahamam’da hiç görüşmedim.”

HTS kayıtlarının delil olamayacağını olsa bile bu kayıtların doğru tutulmadığını ileri süren sanık ve sanık avukatları Savcı Zafer Ergün’e sorduğu sorular üzerinden tepki gösterdi.

Mahkeme Başkanı, HTS kayıtlarıyla ilgili teknik bir sıkıntı olabileceğini, konuyla ilgili bilirkişi raporu istendiğini vurguladı.

Savcının Halil Şıvgın ve yardımcısı Nizamettin Afşar ile bir husumetinin olup olmadığını sorduğu Enver Altaylı, “Hayır bir husumetim yoktur” ifadesini kullandı.

Sanık Ahmet Tarkan Mumcuoğlu’nun avukatının, müvekkilini tanıyıp tanımadığını, bir arada bulunup bulunmadıklarını sorması üzerine Altaylı, Mumcuoğlu’nu tanımadığını, ismini ilk kez iddianamede gördüğünü öne sürdü.

Sanık Levent Göktaş’ın avukatı da Altaylı’ya, bir MİT mensubunun aleni biçimde bankadan para çekip ardından müvekkilini makamında ziyaret etmesinin olağan olup olmadığını sordu. Altaylı, “Sayın savcı kriminal bir roman yazmaya çalışmış ancak olmamış” karşılığını verdi.

‘FETULLAH GÜLEN’E YAZDIĞI NOT’ SAVUNMASI

Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın da Enver Altaylı’ya ev ve bilgisayar aramalarında ortaya çıkan ve Fetullah Gülen’e gönderdiği iddia edilen mektup ve e-postalarını sordu. Bu mektuplarda Levent Göktaş ile ilgili, “kazanılması gereken kişi” vurgusunu hatırlatan Barkın, Altaylı’nın neden bunu yazdığını sordu. Altaylı’nın avukatı ve aynı zamanda kızı olan Dilara Yılmaz, belgeler arasında böyle bir notun olduğunu ancak ayrıntısını hatırlamadığını söyledi. Ayrıntıları öğrendikten sonra bu soruya yanıt vereceğini belirten Yılmaz, bu belge ve mektupların yasadışı şekilde alındığını iddia etti.

Altaylı ise “Dijital veriler yasadışı alınmıştır. Bu hukuki bir delil değildir. Farz edelim bu hukuki olarak kabul edilse bile, Levent Göktaş ile ilgili söylediğim sözlerin tarihi 2009’dur. Cinayetten 7 yıl sonra. Bu metnin cinayetle ne ilgisi olabilir. Ben böyle bir ifadeyi yazdığımı hatırlamamaktayım” dedi.

Altaylı’nın 2009 yılında yazdığı iddia edilen belgede, “Mustafa Levent Göktaş ile ilgili düşüncelerimi daha önce arz ettim. Bunların kazanılmasının önemi büyüktür. Ben bu insanların geçmişte hataları olmadı demiyorum. Bunları kısmen de olsa aydınlattık, kazanabiliriz diyorum ve bu memleket için olumlu bir dönüm noktası olacaktır diyorum” ifadesi yer alıyordu.

Barkın, aynı mektupta hem Mustafa Levent Göktaş, hem Necip Hablemitoğlu hem Şenkal Atasagun hem de eski MİT’çi Kaşif Kozinoğlu’nun isminin geçtiğini, bütün bu isimlerin hepsinin MİT’te başkanlık için konuşulduğunu hatırlatarak Enver Altaylı’nın MİT Başkanlığında adı geçen bu kişilere olan hassasiyetine dikkat çekti.

Avukat Barkın, Halil Şıvgın ve Zihni Çakır’ın mahkemede dinlenmesi için talepte bulundu. Ayrıca, sanıklardan Aydın Köstem’in ifadesinde yer alan, “Göktaş ile Altaylı’yı ben tanıştırdım” sözlerini hatırlattı.