Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun Ankara’da 18 Aralık 2002’de evinin önünde silahlı saldırıda öldürülmesine ilişkin davada, 10 sanığın yargılanmasına Ankara 28’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Davanın tek tutuklu sanığı Nuri Gökhan Bozkır ile başka davadan hükümlü Enver Altaylı bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuksuz sanıklar Levent Göktaş, Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Aydın Köstem ve Mehmet Narin ise duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Sabahattin Akdemir, olay tarihinde ABD Büyükelçiliği’nde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını belirterek, olay günü mesai arkadaşı Aslıhan Uslu ile elçilik lojmanlarına yakın bir yerde arabada bekledikleri sırada ambulans sesi duyduğunu ancak herhangi bir silah sesi duymadığını, daha sonra araçla devriye attıklarını anlattı. Akdemir, bir süre sonra arabalarını trafik polislerinin durdurduğunu üst ve araç araması yaptıklarını sonra görev yerlerine geçtiklerini ertesi gün de emniyete gidip ifade verdiğini söyledi.
Mahkeme Başkanı tanıklardan eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’ın sağlık sorunları nedeniyle duruşmaya gelemediğini bildirerek, Şıvgın’ın 2016 ve 2022 yıllarında savcılığa verdiği ifadeleri okudu.
Tanık beyanlarına karşı söz alan Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın, tanık Kemalettin Özdemir’in duruşmaya gelmemesini eleştirerek, “O dönem örgüt içerisinde olanların bir bölümü mahkemeden kaçmaya devam ediyor. Kemalettin Özdemir cinayetin işlendiği tarihte örgütün emniyet imamıdır. Celse dışında dinlenme talebi kabul edilmemelidir” dedi.
Barkın, “Diğer yandan biz kamera kayıtlarının peşine 2002’de düştük. Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir konferansında olanlardan birisi de bendim. Ben bu konferansın sadece FETÖ tarafından değil yurt dışı menşeli birçok dinci örgütün de takip ettiğini düşünüyorum. O tarihlerde bu konferans kayıtlarının olmadığını tespit ettik. 22 yıl sonra bir görüntü girdi. O görüntü polis tarafından çekilmiş bellidir” beyanlarında bulundu.
Duruşma savcısı da Özdemir’in bizzat mahkeme huzurunda dinlenilmesini, Bozkır’ın mevcut delil durumu, kaçma ihtimalinin olması nedeniyle tutukluluk devamını talep etti.
ÖZDEMİR’İN ZORLA GETİRİLMESİNE HÜKMEDİLDİ
Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme tutuklu sanık Nuri Gökhan Bozkır’ın tutukluluk halinin devamına, diğer sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verdi. Tanık olarak dinlenilmesine karar verilen Kemalettin Özdemir’in bu oturum için mazeretinin kabulüne, Özdemir’in gelecek duruşmaya zorla getirilmesine hükmedildi. Enver Altaylı’nın avukatının, eski emniyet müdürü Yurt Atayün’ün tanık olarak dinlenilmesi talebini reddeden mahkeme duruşmayı 30-31 Ekim ve 1 Kasım 2024 tarihine erteledi. (DHA)
Bergama Altın Dosyası kitabı nedeniyle Konrad Adenauer Vakfı’nın açtığı dava 8 Ekim 2002’de, Friedrich Ebert Vakfı’nın açtığı dava 1 Mayıs 2003’te, Heinrich Böll Vakfı’nın açtığı dava 4 Aralık 2003’te Necip Hablemitoğlu lehine sonuçlanmış. Necip Hablemitoğlu, Liberal Düşünce Topluluğu Derneğine açtığı hakaret davasını da kazanmış. Hablemitoğlu davasında dikkatlerin bu 4 kuruma çevrilmesi, bu 4 kurumun iyi analiz edilmesi kanısındayım. Hepimiz FETÖ’ye yoğunlaşmış durumdayız. Uğur Mumcu da Project Democracy perdesini araladığından ve bunu yazdıktan kısa bir süre sonra öldürülmüş. Project Democracy’ye sadık aydınlardan Yaşar Kemal, Turgut Özal’a yazdığı mektupta federasyondan söz etmiş, Uğur Mumcu’nun bir engel oluşturduğundan bahsetmiş.