VERYANSIN TV
Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Necip Hablemitoğlu cinayeti davasının bugünkü duruşmasında o dönemde Jandarma İstihbarat Başkanlığında görev yapan Emekli Albay Hasan Atilla Uğur tanık olarak dinlendi.
Uğur, Hablemitoğlu ile hayatında sadece bir kez görüştüğünü, görüşmenin de Jandarma Genel Komutanlığına ait olan Güvercinlik Kampüsündeki odasında gerçekleştiğini, kendisinin Köstebek kitabından bahsettiğini ve Fetullahçı örgütle ilgili bilgiler paylaştığını söyledi.
Hablemitoğlu’nun bu anlattıklarını Genel Komutana bir rapor halinde sunduğunu belirten Hasan Atilla Uğur, kendisiyle bir daha başka hiçbir şekilde görüşmediğini dile getirdi.
‘SARI ZARF’ SORULDU
Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu’nun daha önceki ifadesinde yer alan, ‘Necip Hablemitoğlu’nun cinayetten önce adı Atilla olan ve Şener Eruygur’la birlikte çalışan bir askerden Ankara Batıkent’te bir yerde sarı zarf aldığı’ şeklindeki sözlerinde bahsedilen kişinin Hasan Atilla Uğur olabileceği ileri sürülmüştü. Uğur’a bu soru sorulduğunda, “Şengül Hanım yanlış hatırlamış olabilir. Böyle bir alışverişimiz olmadı. Benim emrimde çalışan biriyle de temas halinde olduğunu bilmiyorum, olmadığını düşünüyorum” diye yanıtladı.
Necip Hablemitoğlu için ‘Bir Cumhuriyet şehidi’ ifadesini kullanan Uğur, Hablemitoğlu’nun FETÖ tehlikesini anlatan biri olduğunu, tehdit aldığını kendisine söylemediğini ancak medyadan bazı kişilerce saldırılara maruz kaldığını anlattığını, MİT Müsteşarlığı ile ilgili de hiçbir şey söylemediğini belirtti.
HABLEMİTOĞLU’NUN ESKİ AVUKATI: YAZDIKLARI CIA’YE DARBE VURDU
Duruşmada Necip Hablemitoğlu’nun 1999’dan ölümüne kadar avukatlığını yapan Hüseyin Buzoğlu da tanık olarak dinlendi. Buzoğlu, Hablemitoğlu’nun kendisine bir kez MİT Müsteşarlığı teklifi geldiğini, ancak kendisinin çok önemsediğini düşünmediğini söyledi.
Özellikle Bergama Alman Vakıfları kitabıyla ilgili çok sayıda dava olduğunu belirten Buzoğlu, “Tehdit ediliyordu ama kimin tehdit ettiğini bilmiyorum” dedi. O dönemlerde Balıkesir Bandırma’da bir yerel gazete tarafından Hablemitoğlu’nun PKK’nın Ankara temsilcisi olduğu yönünde yalan haberler yapıldığını hatırlatan Buzoğlu, söz konusu haberin emniyet kaynaklı olabileceğini düşündüklerini söyledi. “Haberde her ikimizin de Perinçek grubuna bağlı olduğumuza dair ifadeler vardı” diyen Buzoğlu, bu şekilde Necip Hablemitoğlu’nun hedef alındığına dikkat çekti.
Necip Hablemitoğlu’nun Fetullah Gülen ve örgütüyle ilgili Yeni Hayat adlı dergide yazdığı yazılarıyla CIA’ye de darbe vurduğunu vurgulayan Buzoğlu, söz konusu yazıların Orta Asya’da ve Rusya coğrafyasında etki yarattığını ve örgütün okulları ve faaliyetlerinin durdurulmaya başlandığını belirtti.
Hüseyin Buzoğlu, siyasi iktidarın değişmediği sürece siyasi cinayetlerin aydınlanamayacağını ileri sürdü.
CİNAYETTEN ÖNCE SÖYLEŞİ YAPAN GAZETECİ DİNLENDİ
Duruşmada dinlenen bir diğer tanık ise Necip Hablemitoğlu ile ölümünden bir gün önce söyleşi yapan dönemin Star gazetesi muhabiri Yasemin Güneri oldu. Güneri, Hablemitoğlu’nun söyleşi için yanına geldiğinde mutlu olduğunu, kendisine “MİT Müsteşarı oluyorum” dediğini aktardı. Güneri ayrıca, Hablemitoğlu’nun kanala gelmeden önce çok önemli bir görüşme yaptığını kendisine söylediğini belirtti. Söz konusu görüşmenin kiminle olduğunu bilmediğini ve bunu sormadığını belirten Güneri, konunun MİT Müsteşarlığı ile ilgili olabileceğini ifade etti.
Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşma yarına ertelendi.
benim anlamadigim. hasan bey super vatansever, cengaver falan bir insan ya, Hablemitoglu ile nasil hayatinda sadece birkez gorusuyor ve bir daha gorusmuyor. Ustume anlattim isime baktimla bitiyor mu. Olay senin konun degilse, en basinda sen niye gorusuyorsun ve Hablemitoglu neden sana geliyor. Ussun olan isimsiz genel komutan ne yapti peki, onu da anlatsaydin. Valla en basiti, adama sahip cikmadiniz koca devletin super sorgulama pasalari. En kotusunu muhtemelen burada ogrenemeyecegiz.