VERYANSIN TV
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin görülen davada 10 sanığın yargılanmasına devam edildi. Fikret Emek’in çapraz sorgusunun ardından savunma yapmak için Mustafa Levent Göktaş mahkeme huzuruna çıktı.
Suçlamaları kabul etmeyen Göktaş, baz istasyonlarından alınan verilerin doğru olmadığını söyleyerek sözlerine başladı. “Baz verilerine göre, ben hiç işe gitmemişim” diyen Göktaş, gün içerisinde bir ara Ankara’da evinde, bir ara Bursa’da, aynı gün yine İstanbul’da olduğunun görüldüğünü bunun mümkün olamayacağını söyledi.
Yurtdışına kaçmasıyla ilgili Göktaş, “Yine mi kumpas, benim bu dünyada yaşama hakkım yok mu dedim kendi kendime ve açıkçası gitmek istedim. Bundan dolayı pişmanım keşke gözaltı kararına uysaydım. Türk milleti ve Türk adaletinden özür diliyorum” ifadesini kullandı.
Suçlamalarla ilgili tek bir maddi delilin gösterilmediğini ve gösterilemeyeceğini vurgulayan Levent Göktaş, Nuri Gökhan Bozkır’ın ifadelerinin yalan olduğunu iddia etti.
“Nuri Gökhan Bozkır’ın anlattıkları bir senaryodan ibaret ve yalandır” diyen Göktaş, Hakan Büyükçulha’nın laptobundan Hablemitoğlu ile ilgili bir rapor aldığı iddiasının da yalan olduğunu söyledi. Göktaş, Büyükçulha ile avukatının görüştüğünü o dönemde Büyükçulha’nın laptobu bile olmadığını öğrendiğini belirtti. Bozkır’ın o dönemler tim komutanı olan Büyükçulha’nın odasına bile giremeyeceğini, girse bile bilgisayarının şifresini çözemeyeceğini, zaten Büyükçulha’nın laptobunun da olmadığını vurguladı.
Göktaş, “Ben Nuri Gökhan Bozkır’ın MAK’taki varlığından Şubat 2003 tarihine kadar haberdar değildim. Ne zaman Hilmi Özkök geldi o zaman öğrendim. Bana babası Albay Niyazi Bozkır’ı sordular. Sonra Hilmi Özkök geldi, oğlum nasılsın, iyi misin, baban nasıl diye sordu. Daha önce yüzünü dahi gördüğümü hatırlamıyorum” diye konuştu.
Cinayet öncesine kadar Necip Habletmioğlu’nu tanımadığını tekrarlayan Göktaş, “Ben Necip Hablemitoğlu’nu vefat etmeden önce tanımıyordum. İnanın tanımıyordum, ismini de hiç duymadım. Ersan Barkın Bey kızıyor ama gerçekten hatırlamıyorum. Basınla çok fazla ilgilenmeyen, televizyon izlemeyen biriyim. Sadece bazen dizi izlerim” dedi.
Duruşmaya bir buçuk saat ara verildi.
Levent Göktaş’ın yalan söylediği o kadar bariz ki. Sanki kişisel bir cinayetten yargılanıyormuş gibi ismini bile bilmiyordum diye müdafa yapıyor, aklı sıra mahkeme heyetini manipüle etmeye çalışıyor. Maaşlı veya paralı katiller, kimi öldüreceğini bilmek dışında maktülün ismini neden bilmek zorunda kalsın.
Biz de bunu yedik
Bunlar savunma falan degil, bir kurtarici bekleyen mutfak masasinin oyalama taktikleri. Bakalim bekledigi kurtarici gelecek mi.