15 yıl sonra yapılacak genel seçimlere hazırlanan Filistin’den Türkiye’ye Doğu Akdeniz mesajı geldi.
United World International adlı uluslararası analiz sitesine konuşan Hamas yöneticisi Dr. Basem Naim, “Akdeniz’deki haklarımızın korunması için Türkiye’yle anlaşmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
Türkiye-İsrail ilişkilerini de değerlendiren Naim, İsrail’in Türkiye’den normalleşme şartı olarak, Hamas’a verdiği desteği sonlandırmasını talep etmesini “şantaj” olarak nitelendirdi.
Suriye’de süren krizle ilgili soruyu da cevaplayan Naim, Suriye’nin kuzeyinde faaliyet gösteren Kürt grupların “İsrail’in planları dahilinde bir Kürt devleti kurmak” istediklerini ifade etti.
Basem Naim ile United World International yazarı Onur Sinan Güzaltan’ın yaptığı röportaj şöyle:
Filistin Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas 14 yıllık bir aradan sonra seçimlerin yapılacağını ilan etti. Hamas’ın seçimlerde nasıl bir strateji izleyecek? Hamas ve El Fetih arasında bir uzlaşıyı mümkün görüyor musunuz?
Hamas demokrasiye ve halkın iradesini yansıtmak için bir araç olan seçimlere inanıyor.
Sadece genel seçimleri desteklemekle kalmıyor, parti içi seçimler yoluyla da demokratik süreci işletiyoruz.
Gazze Şeridi, Batı Şeria ve diaspora arasında yeni bir yönetim seçmek üzere parti içi seçimler devam ediyor.
Seçim kararı umarız, uzun süreden bu yana Filistinli gruplar arasında süren mutabakat arayışının final adımı olur ve bölünmelere son verip birliği sağlayabiliriz.
Kahire, İstanbul, Doha ve Moskova’da Filistinli gruplar arasında çeşitli müzakereler yapıldı fakat maalesef kesin bir uzlaşıya varamadık.
Buna rağmen seçim kararını, doğru yönde verilmiş önemli bir karar olarak değerlendiriyoruz.
Hamas, seçimlerin bölünmeyi sonlandırmasını, birlik ve mutabakata zemin hazırlamasını umuyor.
Elbette sorunları ve engelleri henüz geride bırakmış değiliz, seçimlerle ilgili önümüzdeki en büyük engellerden biri ise Kudüs’te düzenlenecek seçimlerle ilgili olarak uluslararası toplumun nasıl bir tavır alacağıdır… Uluslararası toplum, seçim sonuçlarını tanımaya ve saygı göstermeye hazır mı?
İsrail ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye’den Hamas’a verdiği desteği sonlandırmasını talep ediyor. İsrail’in bu talebini nasıl değerlendiriyorsunuz?
2011 yılında gerçekleşen esir değişimi sonrası Hamas liderinden bazıları Türkiye’de ikamet etmeye başladılar.
Türkiye’de yaşayan Hamas liderleri, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurallarına, düzenlemelerine ve kanunlarının farkındalar, saygı duyuyorlar ve uyuyorlar. Türkiye’ye zarar verecek bir faaliyetten kesinlikle kaçınıyorlar.
İsrail’in ilgili talebi bir şantajdan ibarettir. Gerçeği değil İsrail’in Türkiye’yle ilişkileri normalleştirmek için biçtiği bedeli yükseltmesini yansıtmaktadır.
İsrail, Türkiye’deki Hamas üyelerinin herhangi bir militan faaliyet içinde olmadığını biliyor.
Hamas, İsrail’in söz konusu talebini şantaj olarak değerlendiriyor ve kınıyor.
İsrail terör, saldırganlık ve ırkçılıkla ilgili konuşacak son oluşumdur. Batı Şeria’da Filistinlilerin topraklarına el koyan, evleri yıkan, çocuk ve kadın ayırt etmeden tutuklayan, Gazze’de iki milyon insanı kuşatan İsrail’in yaptığı uluslararası hukuka göre terörizmden ibarettir.
Eklemek isterim ki, Hamas olarak, Türkiye’nin uzun senelerden bu yana Filistin davasına verdiği muazzam desteği saygıyla karşılıyoruz. Türk devleti ve milleti, Filistin’i kimin yönettiğine bakmadan – Hamas, El Fetih ya da bir başkası – Filistin davasını desteklemiştir.
Umarım, yakın zamanda Türk kardeşlerimizi bağımsız Filistin topraklarında misafir etme fırsatımız olacaktır.
Türkiye, Rusya ve İran, Suriye krizi başta olmak üzere bölgesel sorunlara çözüm bulmak için işbirliği yapıyorlar. Bu üç ülkenin Filistin meselesinde olumlu bir rol oynaması mümkün mü?
Tabii.. Bölgede sonuçsuz çatışmalara son veren her işbirliği Filistin davasının lehine olduğu gibi İsrail’in bölgeye sızma çabalarının aleyhinedir.
Bölge ülkelerinin işbirliği yapmasından mutluyuz. Birlik, mutabakat ve işbirliği yönünde bütün adımları destekliyoruz. Yardım etmeye hazırız.
Uluslararası hukuka göre Gazze Şeridi üzerinden Filistin’in de Doğu Akdeniz’deki yeraltı kaynakları üzerinde hakkı bulunuyor. Türkiye’nin bölgede aktif bir siyaset izlediğini biliyoruz. Doğu Akdeniz konusunda Türkiye ve Filistin arasında işbirliği ihtimali görüyor musunuz?
Evet, tabii… İsrail işgali sadece denizde değil karada ve havada da haklarımızı gasp etmiş durumda. Doğu Akdeniz’de haklarımızda aynı şekilde İsrail tarafından gasp edildi.
Başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleriyle, gaz ve diğer kaynaklar konusundaki haklarımızı elde etmemizi sağlayacak her türlü işbirliğine hazırız.
İsrail Suriye’de düzenlediği hava saldırılarını, ABD ambargosunu ve ülkenin kuzeyinde ABD işgal güçlerinin faaliyet göstermesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kürdistan adı altında ABD-İsrail baskısıyla ikinci bir İsrail mi kurulmaya çalışılıyor?
Suriye ve Lübnan’daki İsrail saldırılarını dikkatle takip ediyoruz.
Hamas, İsrail saldırılarını uluslararası hukukun açık olarak ihlali ve devlet terörü olarak nitelendiriyor.
Bu saldırılar bölge ülkelerinin Siyonist planlara karşı çıkmasını engellemek için İsrail’in planları dahilinde yapılmaktadır.
İsrail, bu saldırıları aynı zamanda Suriye’nin kuzeyinde Kürt devleti kurmak için faaliyet gösteren grupları desteklemek amacıyla yapmaktadır. İsrail’in bölgeyi parçalama ve farklı etnik gruplar arasında çatışma çıkarma planları dahilinde böyle bir devlet kurulmak isteniyor.
Bölgemizde devlet arası ve iç çatışmalar sonuçsuz ve yıkıcıdır.
Bu çatışmalar Siyonist planlarla hizmet etmektedir. Zamanımızı, kaynaklarımızı ve hayatlarımızı tüketmekte ve insanlarımızın düşmanlarına yaramaktadır.
Bütün Müslümanların bu durumu anlayacağını umuyoruz.
DR. BASEM NAİM KİMDİR?
Bir dönem Filistin Sağlık Bakanı olarak görev yapan Dr. Basem Naim, Hamas’ın uluslararası büro üyesi olmasının yanı sıra Filistin’de faaliyet gösteren Council on International Relations adlı düşünce kuruluşunun başkanlığını yapmaktadır.