VERYANSIN TV
11 ilde etkili olan Kahramanmaraş depremlerinin en fazla yıkım yarattığı Hatay’da Antakya ve Defne’yi kapsayan ve kamuoyunda “rezerv alan düzenlemesi” olarak bilinen 6306 Sayılı Yasanın 6/A uygulamasına ilişkin tartışmalar sürerken, Samandağ’da da benzer bir rezerv alan düzenlemesi başlatıldığı ortaya çıktı. Yüzlerce vatandaş, ev ve dükkanlarının hazineye devredildiğini telefonlarına gelen mesajla öğrendi. Samandağ halkı yaşananlara tepki gösterdi.
‘BEN KENDİ TOPRAĞIMDA YAŞAMAK İSTİYORUM’
17 yıl önce babasını, 5 ay önce de annesini kaybettiğini söyleyen bir vatandaş, “Ama 4 ay önce ben toprağımı, geçmişimi, dedelerimin anılarını kaybetmek üzere olduğumu duyunca dünyamı şaşırdım. İnsan önce evi için… Hiçbir aile ferdi çocuğunu, ailesini doyurmadan komşusuna bakamaz. Çünkü önce evladım. Dedemin oğluna bıraktığı emaneti, ben sahiplenmek zorundayım. Benim mutsuzluğum üzerine kurulacak bir mutluluk, mutluluk olabilir mi! Ben geçmişimi silip başka bir yerde yaşamaya gittiğimde çok mu mutlu olacağım? Ben kendi toprağımda, dedemin bana bıraktığı yadigarda yaşamak istiyorum.” diyerek yaşananlara tepki gösterdi.
‘ÇOCUKLARIMIN GELECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜM İÇİN BU MÜCADELEYİ VERİYORUM’
Uzman İnşaat Mühendisi Habip Yapar ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bizim mücadelemiz sadece kendi mülklerimiz için değil, Samandağ’ın demografik yapısının değişmemesi için bu mücadeleyi veriyoruz. Benim bir evim, bir dükkanım gitmiş umurumda değil. Ama ben çocuklarımın geleceğini düşündüğüm için bu mücadeleyi veriyorum. Bu toplantı, halkın Anayasa’dan kaynaklanan ‘mülkiyet’ hakkına sahip çıkma toplantısıdır. Bu toplantı, Samandağ halkının kendi köklerine, kendi dedelerinin, atalarının topraklarına sahip çıkma toplantısıdır.
6306 sayılı yasa, afet riski altındaki binaların dönüştürülmesini amaçlayan bir yasa fakat yeni yerleşim alanları kurulması için Meclis’ten çıkan ve onaylanan bir yasa. 4 ay önce bizim mülklerimiz ‘rezerv yapı alanı’ ilan edildiği zaman, 6306 sayılı yasada sadece boş alanların ‘rezerv alan’ ilan edilmesine dair yasal dayanak ve madde vardı. Yani devlet yeni yerleşim alanı kuracağı zaman, boş alanları rezerv yapı alanı ilan ediyordu ve o alana yeni yerleşim alanı kuruyordu.
‘REFİK ERYILMAZ VE SEMİR ÖZDEMİR BAKANLIKLA GÖRÜŞTÜ’
Fakat CHP’li Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz, AK Parti İlçe Başkanı Semir Özdemir ile beraber 4 ay önce Çevre Bakanlığı’nda gidiyor ve diyor ki; şehir merkezindeki mülk sahipleriyle toplantı yaptım, esnaflarla konuştum, hepsi diyor ki bizim evlerimiz harap oldu, evlerimiz Hazine’ye devledilsin, halk bedelini alsın. Yerleşim alanlarının ‘rezerv alan’ ilan edilmesine dair herhangi bir kanun maddesi olmamasına rağmen, Çevre Bakanlığı bizim rızamız olduğunu düşünerek şehir merkezini rezerv alanı ilan etti. Bizim bundan karar alındıktan 4 ay sonra haberimiz oldu.”
‘AMAÇ DEMOGRAFİK YAPIYI DÖNÜŞTÜRMEK’
Yapar, “Ben 25 yıl Kızılay şube başkanlığı yaptım. Suriyeliler ilk geldiğinde karşılayan heyetteydim. Her Suriyelinin 10 çocuğu var. Burada 2 bin tane TOKİ konutu yapıldığını düşünün. Bu 2 bin tane TOKİ konutunun bin 500 tanesi Türk vatandaşlarına, 500 tanesi Suriyeli vatandaşlara kurayla çıktı diye düşünelim. O 500 Suriyelinin 10 tane çocuğu var. Bizi buradan kaçırır, göç ettirirler. Amaç tamamen demografik yapıyı değiştirmektir. Biz atalarımızın, dedelerimizin topraklarına sahip çıkıyoruz.” dedi.
‘BU SESİMİZİ ÖZGÜR ÖZEL DUYSUN’
Habip Yapar, “Henüz yasa bile ortada yokken kendi belediye başkanını dizginlesin. Sen parti politikasına nasıl karşı geliyorsun, desin. Biz bunu istiyoruz. Ankara’da partinin genel merkezinin söylemi ayrı. Samandağ’da CHP’li belediyenin uygulaması apayrı. Bu sesimizi Özgür Özel duysun. Biz kimseye ulaşamıyoruz, gelsinler bizi dinlesinler.” diyerek CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e seslendi.
AİHM’E ‘HATAY’ BAŞVURUSU
Cumhuriyetçi Vatanseverler Hareketi’nden Avukat İsmail Hakkı Atal yaşananların ardından dikkat çeken bir adım attı. 6 Şubat depreminden sonra Hatay’daki insan hakları ihlalleri nedeniyle, Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) ve Hataylı vatandaşlar adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) doğrudan başvuru yaptı.
ATAL: YURTTAŞLARIN MÜLKİYET HAKKI GASP EDİLMEKTEDİR
Konuya ilişkin açıklama yapan Atal, “Deprem bölgesinde yürürlükten kaldırılan yasa hükümleri vasıtasıyla, özellikle Hatay ilindeki Alevi yurttaşların (Dikmece örneğindeki gibi ) zeytinlikleri başta olmak üzere özel mülkleri ‘kamulaştırma kılıfı altında’ gasp edilmektedir. Kırsaldan sonra sıra kent merkezine gelmiş bu defa da 6306 sayılı yasada yapılan değişiklikle başta Samandağ olmak üzere kent merkezlerindeki yurttaşların mülkiyet hakkı gasp edilmek istenilmektedir. Hataylı yurttaşlara karşı ‘ayırımcılık yasağı’ ihlal edilerek, AKP hükümetinin ideolojik politikalarıyla Hatay’ın demografik yapısı değiştirilmek istenilmektedir. Alevi canlara ait zeytinliklerin yanıbaşındaki devlete ait Hazine arazileri ise bomboş durmaktayken toplu konut için kullanılmamaktadır.” ifadelerini kullandı.