Mustafa Özgür Sancar yazdı…
İspanyol yapımı, “Herkes Biliyor” filminden çok etkilenmiştim. Sadece insana ait olmayan, fakat tabîatın kendi düzeni içerisinde de bulabileceğiniz özgeciliği, yalın biçimde anlatıyor olmasını çok önemsedim; çünkü erdem kavramı da özgeci anlayışın içerisinde yükselir.
Özgecilik kaynağını doğadan alır. Hayvanlar ve insanların ortak yanlarından bir tanesidir.
Filmin orijinal adı “Todos lo Saben”. Senarist ve yönetmeni Asgar Ferhadi.
SIRADAN OLANIN MÜKEMMEL ANLATIMI
İki büyük oyuncu Javier Bardem ve Penélope Cruz rol alıyor. Onların, özellikle de Javier Berdem’in varlığı ve performansı, hiç kuşkusuz bu filmi çok daha yukarı taşıyor; ancak benim için filmin daha önemli olan özelliği, tanıdık; ne var ki anlatması zor olan, bir gerçeğin sanki çok kolay bir işi yapıyormuş gibi başarıyla aktarılmasından kaynaklanıyor.
Son dönem İspanyol sineması sıradan hayatın mükemmele yakın anlatımlarının perdeye aktarıldığı sayısız örnekle dolu. Basit ve bilinen gerçeklerin canlı ve etkili anlatımı, İspanyol sinemasını ön plana çıkarıyor.
İYİ MÜZİK VE NEŞE
“Herkes Biliyor”, dünyanın herhangi bir yerinde karşılaşabileceğimiz trajik bir olayı sarsıcı bir gerçekçilikle anlatıyor.
İspanya’nın güneyinde, Andalucia’da (Endülüs) küçük bir köy, son derece neşeli bir düğün akşamına tanıklık ediyor. Müzik ve neşe… küçük ve sıradan insanın yaşamında ne denli büyük bir yere sahip… bu filmde kusursuz biçimde tasvir edilmiş. Görüntü yönetmenliği harika; açılar, seçilen mekân, tipik bir Endülüs evi ve onun tarih dolu avlusu, oyuncu performansı ve müzikler, eminim filmden sonra da dinlemek isteyeceksiniz, hepsi harika; âdeta gözünüzü kırpmadan izliyorsunuz. Sanırım filmin toplamda ulaştığı başarıda başlangıç önemli bir yere sahip.
YANIBAŞIMIZDA OLANLAR
Neşeyle başlayan düğün akşamı, bir kaçırılma şokuyla birden tersine dönüyor. Ancak bu ve sonrasındaki olaylar dizgesi, bence filmi bir psikolojik gerilim türüne sürüklemiyor. Aile içi ya da aile- dış çevre arasındaki hararetli tartışma ve göndermeler, belli bir çatışma duygusu oluştursa da, esas olarak, film sıradan insanın, beklenmedik ya da beklenen sorunlar karşısında nasıl davrandığını, ihanet ve sadâkati, çaresizlik ve umudu, keder ile acıyı ve sonunda sevinci anlatıyor.
Hepsi de yanıbaşımızda; çünkü gördüğümüz sıradan bir hayat, tıpkı bizim hayatımız gibi… İnsana ait ne varsa bu filmde de o var.
SEVDİĞİNİN MUTLULUĞU İLE MUTLU OLMAK
Final sahnesi, Javier Bardem’in canlandırdığı Paco karakteri sayesinde, bizi asıl sarsıcı duyguyla buluşturuyor: Bir başkasının mutluluğuyla mutlu olmak.
Felsefi açıdan bakıldığında bu durum özgecilik (altruismo) olarak tanımlanabilir.
Kaybettireceklerini düşünmeksizin size ait olanı bir başkasına, isteyerek hem de çok isteyerek vermek. Fedakârlık gibi değil; çok daha üstün bir duygu, çok daha erdemli bir davranış.
Bir temel hayat tutumu. Bir başkasının mutluluğu ile mutlu olmak bir yaşam biçimi.
Büyük insanlara yaraşır bir tercih.
Güzel müzikleri ile içimizi yaşam sevinciyle dolduran “Herkes Biliyor” bize sevdiğinin mutluluğu ile mutlu olmanın eşsiz huzurunu gösteriyor.
Herkes biliyor ya bu yüzden çok sevdim bu filmi…
