Hulusi Akar’dan Atina’ya: Tatbikatları durduralım

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ‘Yunanistan’da bir silahlanma sevdası başladı’ dedi. Diyalogla herşeyin çözülebileceğini söyleyen Akar, ‘Yalnızca tatbikatları durdursak milyonlarca dolar tasarruf olur’ önerisinde bulundu. Akar, ABD’nin Dedeağaç’a yığınak yapmasını ise ‘tatbikat’ olarak gördüklerini söyledi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Azerbaycan dönüşü Yunanistan’ın silahlanmasına dair konuştu. Akar, “Öyle üç beş uçak almakla bu denklem çözülmez. Harcanan paralar Yunan halkının cebinden çıkıyor. Yunan siyasiler bu kifayetsiz ve hayalci yaklaşımlarıyla zaten ekonomik sıkıntılar yaşayan komşumuz Yunan halkının kaynaklarını bu şekilde boş yere tüketmekte ve refah seviyesini daha da aşağılara çekmektedir. Yalnızca tatbikatları durdursak milyonlarca dolar tasarruf olur. Yazık değil mi?” ifadelerini kullandı.

‘YUNANİSTAN’DA SİLAHLANMA SEVDASI BAŞLADI’

Hürriyet gazetesinden Fatih Çekirge’ye konuşan Akar, “Yunanistan’da bir silahlanma sevdası başladı. Dahası Yunanistan’da bazı siyasiler kişisel hırsları nedeniyle Türkiye düşmanlığı üzerinden silahlanmayı körüklüyor. Ama bu yine Yunan halkına zarar veriyor. Çünkü matematik ve tarih ortada. Oysa diyalogla her şey çözülür. İşte gelin, nerede olursa olsun görüşelim diyoruz” diye konuştu.

Akar sözlerine şöyle devam etti: “Hatta gelin bütün sorunları böyle ayaküstü değil, uzmanlarla tek tek konuşalım diyoruz. Nerede isterseniz oturalım diyoruz… Çözüm zorlama ittifaklarla ve tehditlerle değil, komşular arasında gerçekleşir diyoruz. Sorunlarımızı iki komşu olarak çözelim diyoruz. Dahası gelin, savunma bakanları değil, turizm bakanları da konuşsun, iki ülkenin halkı kazansın diyoruz. Daha ne diyelim…”

ABD’NİN DEDEAĞAÇ YIĞINAĞI

Amerika Birleşik Devletleri’nin Dedeağaç’a yığınak yapmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Akar, “ABD Dedeağaç’a birtakım kuvvetler getiriyor. Biz de bunu tatbikat olarak görüyoruz. Takip ediyoruz” dedi.

Kıbrıs konusuna ilişkin “Kıbrıs bizim milli meselemiz” diyen Akar, “Adadaki sorunun çözümü eşit, egemen, bağımsız iki devletin kabul edilmesidir… Esas problem sahası, Kıbrıs Türklerinin hakları konusunda Rum-Yunan ikilisinin, elli yıldır uzlaşmaz tavrını sürdürmesi, Kıbrıs Türk halkının hakkını, hukukunu hiçe saymasıdır” ifadelerini kullandı.