Rize’de, Lojistik Merkez ve Liman Projesi’nin inşa edileceği deniz üzerindeki alanın dolgusu için 16 milyon tona yakın taş alınması kararlaştırılan taş ocağının açılacağı İkizdere ilçesi Gürdere ve Cevizlik köyünde tepkiler sürüyor. İş makineleri ile yeniden çalışma başlatılan alanda toplanan taş ocağı karşıtı grup, ağaçlara çıkarak kesilmemeleri için nöbete başladı.
Karadeniz’in termal ve kış turizmi için yeni turizm destinasyonu alanı olarak belirlenen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘örnek yayla’ modellerinin uygulanacağı iki noktadan biri seçilen doğal sit alanı Rize’nin İkizdere Vadisi Gürdere ve Cevizlik köyünde açılması planlanan ve 16 milyon tona yakın taşın alınacağı bazalt ocağı projesi tepkilere yol açtı. Yeşil vadinin doğal güzelliğinin yok olacağını, köylerinin ellerinden gideceğini savunan yöre halkı, ‘yatırıma değil, yanlış yer seçilen taş ocağına karşıyız’ mesajı ile nöbete başladı. Köylerinde çay ve bal üretimi yaptıklarını anlatan bölge halkı, İyidere’de deniz doldurularak yapılacak lojistik liman projesi için planlanan taş ocağının daha yakın, daha az maliyetli ve doğaya zarar vermeyecek başka bir alanda açılmasını istiyor.
ÇALIŞMA BAŞLADI, AĞAÇLARA ÇIKTILAR
Gergin anların da yaşandığı alanda iş makinelerinin çalışması önceki gün durunca tansiyon da düştü. Vali ve milletvekili heyeti, yöre halkıyla görüştü. Ancak dün alanda ara verilen çalışma yeniden başladı. Jandarma ekiplerinin güvenlik önlemi aldığı alanda 2 iş makinesi ile orman içi yol açma çalışması sürdürüldü. Orman içi yollardan alana gelen bir grup ise iş makinesinin güzergahında ağaç dallarına çıkarak nöbete başladı. Alana gelen CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da gruba destek verdi.
‘DOĞAMIZA SAHİP ÇIKMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Alanda bekleyen Zeynep Baş, “Artık mücadelemizi ağaçlarımızın üzerinde yürütüyoruz. Ağaçlara çıkıyor, orada kalarak koruyoruz. Biz doğamıza sahip çıkmaya çalışıyoruz. Şu anda iş makinesinin sesini duyuyorum ciğerim parçalanıyor, çok rahatsız oluyorum” dedi.
Funda Okyar ise “Ben de mücadelemi artık ağacın üzerinde sürdürüyorum. Buradan bir taş çekseler bile içimiz acıyor” diye konuştu. Bekir Tat da “Arılarımızla nöbet tuttuk. Şimdi arı kovanlarını koyduğumuz ağaçlarda nöbetlerimize devam ediyoruz. Arıların görevi de bizim görevimiz de doğayı korumak. Biz bu ağacın kesilmemesi için elimizden geleni yapacağız” dedi.
‘BU ORMANI BİR DAHA GERİ GETİREMEYİZ’
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ormanı yok ettikten sonra onarımının mümkün olmayacağını belirterek, “Bu ormanı bir daha geri getirmeniz neredeyse 50 yılı bulacak. O yüzden biz idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararını beklenmesini istiyoruz” dedi.
CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz de “Bu vadiyi kaybedersek yarın başka bir vadi elimizden gider. Ağaçlara çıkan kadınlarımız, doğanın, yaşam alanlarının bir seslendiricisi oldular” ifadesini kullandı.
Yaşam alanlarına sahip çıkmak kadar doğal ne olabilir. Bu şirketler bu kadar yeşile düşman olmamalı. Ülkenin her yeri dağ taş,bozkır alanlarda yapsanıza ya. Sonra bu taşlar nereye gidiyor. Niye ormanlık alanlarda bu taş ocakları açma inadı niye? Köylülerin geçim kaynaklarını zora sokmak niye? Onlar yıllardır oradalar ama siz yeni şirketler kurup greyderlerle köylünün yaşam alanlarına dayandınız. Bazen ekranlarda yabancı kaynaklı emlak programlarını seyrediyorum. Eski evleri yenileştirirken değiştirdikleri ufacık fayanslara ve granit seramiklere o kadar seviniyorlar ki demek ki ülkelerinde bu kaynaklar yok diyorum. Taşı ve toprağı ile ne kadar zengin bir coğrafyada yaşadığımızı anlıyorum ve şükrediyorum. Muhtemel bu şirketler de bu taşları kaynakları olmayan ülkelere göndermek için işletecekler ama ormanları katletmemeleri şartıyla.