Sokağa çıkma yasağı kararının ardından ortaya çıkan manzara ve bundan sonrası için önerilerde bulunan Veryansın Tv yazarı Yavuz Alogan, ‘Koronavirüs krizinin en iyi şekilde yönetilmesi için devlet aklı ve tecrübesinden sonuna kadar yararlanılmalıdır’ dedi.
İçişleri Bakanlığı tarafından dün alınan sokağa çıkma yasağı sonrası yaşanan kargaşa, “Yönetimde zafiyetler mi var?” sorusunu gündeme getirdi. Sağlık Bakanının açıklamasının ardından beklenmedik bir şekilde ilan edilen kararın ardından, krizin en iyi şekilde yönetilmesi için ne yapılması gerektiğine ilişkin yorumlar da gelmeye başladı.
Dikkat çeken yorumlardan biri de Veryansın Tv yazarı Yavuz Alogan’dan geldi. Sosyal medya hesabından fikirlerini paylaşan Alogan, krizin yönetimi için Külliye ve bakanların kontrolünde merkezi bir ekibin kurulması, TSK’nın planlama kabiliyeti, sahra hastanesi, seyyar mutfak ve sağlıkçı/hekim birikimi üzerinden bu sürece dâhil edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
BİLİM KURULU SULANDIRILMASIN
Alogan şu ifadeleri kullandı:
“Saray yönetiminin yetkilileri arasında bir eşgüdüm ve iletişim eksikliği görülmektedir. Dün akşam açıklama yaparken Sayın Sağlık Bakanı’nın ve dün yaptığı toplantı sırasında Bilim Kurulu’nun sokağa çıkma yasağı ilan edileceğinden habersiz oldukları anlaşılmaktadır. Bundan sonra Sağlık Bakanı açıklama yaparken, bir saat sonra ne olacağını kimse bilemeyecektir. Bilim Kurulu’nun yetkileri, içinde “sosyolog, psikolog, din sosyolojisi, din psikolojisi ve istatistik(!)” uzmanlarının bulunduğu bir Toplum Bilimleri Kurulu ile sulandırılmıştır.
DEVLET GELENEĞİ VE TECRÜBESİ
Savaş, afet, salgın gibi durumlarda verileri işleyip planlama yaparak karar alacak merkezî bir yönetim gerekir. Bütün ülkede olağan üstü hal ilan edilmeli ve her ilin valiliği eliyle, ilgili komutanlıklar ve Bilim Kurulu’nun, işin içine din sosyolojisini ve psikolojisini karıştırmadan ve elbette Saray’ın ve ilgili bakanların gözetimi altında tam yetkili olarak krizi yönetmesi sağlanmalıdır. TSK’nın planlama imkân ve kabiliyetleri ile sahra hastanesi, seyyar mutfak vs imkânlarından yararlanmak gerekir. Kriz farklı bir disiplini ve her türlü politik kaygının üzerinde yer alacak bir yönetim tarzını gerektirmektedir. Siyasî iktidar yetki vermekten çekinmemelidir; sadece kendi parti örgütünden ve ideolojisinden değil, Devlet geleneğinden ve tecrübesinden yararlanmalıdır. Tek parti yönetiminin iki bakanı ve yetkisiz iki kurulla verilen mücadelenin krizin sonraki aşamalarında yetersiz kalacağı daha şimdiden anlaşılmıştır.”
