Prof. Dr. İlber Ortaylı, Dünya Yunanca Günü kapsamında Trakya, İstanbul ve Ankara üniversitelerinde seminerlerin iptal edilmesini eleştirdi.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Dünya Yunanca Günü kapsamında Trakya, İstanbul ve Ankara üniversitelerinde seminerlerin iptal edilmesini eleştiride bulundu. “Bütün mesele sosyal medyanın şuursuz baskısıdır” diyen İlber Ortaylı, “Burada şu ilkeyi unutmayalım: Akademik dünyanın faaliyetlerini sokak yönlendiremez. Bu, son derece tehlikelidir ve vahim sonuçlar doğurur” dedi.
İlber Ortaylı, Hürriyet gazetesindeki bugünkü yazısının “Yunan dili günleri programı” ara başlıklı bölümünde şunları yazdı: “UNESCO faaliyetleri çerçevesi sırasında Dünya Yunanca Günü’nün Trakya, İstanbul ve Ankara üniversitelerinde kutlanması için ilmi seminerlerinin iptal edildiğini duydum. Burada şüphesiz fakülte dekanlığının bir kusuru ve özel girişimi olmadığı açık. Bütün mesele sosyal medyanın şuursuz baskısıdır. Burada şu ilkeyi unutmayalım: Akademik dünyanın faaliyetlerini sokak yönlendiremez. Bu, son derece tehlikelidir ve vahim sonuçlar doğurur. Akademik dünyanın faaliyetlerindeki yanlışlığı yine başka akademik kurumlar tenkit ederler veya taltif ederler. Diğer akademilerin taltifi büyük bir hediyedir ve kalıcı tesirleri olur. Aynı zamanda tenkitleri de caydırıcı, hatta çekingenlikle takip edilen bir olaydır; doğrusu da budur.
Birkaç sene evvel rahmetli Sevgi Gönül zamanında tertiplenen Bizans Kongresi’nin iptalini hatırlıyorum, hazin olaydı. Aynı şeyi tekrarlamayalım. Türkiye’de milletlerarası alanda dikkati çeken bizim nesil başta olmak üzere genç Yunan ve Bizans uzmanları ortaya çıkmaya başladı. Profesör Melek Delilbaşı’nın kurduğu kürsü şimdiden daha yarım düzine tanınmış genç bilgin yetiştirdi. İstanbul Üniversitesi’nde klasik Yunanca eğitimi yürüyor. İzmir Üniversitesi’nde bu konuda doktora yapan tarihçilerimiz var. Yunan tetkikleri ve Yunanca günü demek bugünkü Yunanistan’ı aşan bir olaydır. Bu gibi anlamsız davranışların bizim için pek faydalı olacağını zannetmiyorum.”
NE OLMUŞTU?
Devlet üniversiteleri ev sahipliğinde “Dünya Yunanca Günü” kutlanması kararlaştırılmıştı.
Ankara Üniversitesi’nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:
“Üniversitemiz ev sahipliğinde, İstanbul Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi işbirliğiyle, Yunanistan Ankara Büyükelçiliği’nin katkılarıyla 09 Şubat 2021 Salı günü saat:14.00’de internet ortamında “Dünya Yunanca Günü” etkinliği gerçekleştirilecektir.”
Çevrim içi yapılacak toplantıda Ankara Üniversitesi DTCF Dekanı Prof. Dr. Levent Kayapınar, Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu Kültür Ateşesi İoannis Gigourtsis, Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi Michael-Christos Diamessis ve Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar’ın katılması hedefleniyordu.
BATI TRAKYA TÜRKLERİ BASKIYA MARUZ KALIYOR
Batı Trakya Türkleri, azınlık olarak yaşadıkları Yunanistan da birçok haksız uygulamaya ve baskıya maruz kalırken yapılan etkinlik tepkilere neden olmuştu.
1923 Lozan Barış Antlaşması ile Batı Trakya Türk toplumuna “azınlık” statüsü tanındı. Ancak Yunanistan bu hakları görmezden gelerek Türk azınlığı mağdur ediyor.
Batı Trakya Türk azınlığının eğitim alanındaki hakları da görmezden geliniyor. 2011’den itibaren Türk azınlığa ait onlarca ilkokul kapatıldı veya birleştirildi. Yeni azınlık okullarının açılmasına da izin verilmiyor.
Anaokullarında Türkçe ve Yunanca olarak 2 dilli eğitim yapılması yönündeki talepler karşılık görmeyerek Türk azınlık Yunanca eğitime zorlanıyor.
Yunanistan’a ait Oniki Ada’da yaşayan yaklaşık 6 bin Türk-Müslüman da benzer sorunları yaşıyor.
Adalar Türklerinin bir insanlık hakkı olan ana dilleri Türkçeyi öğrenmelerine dahi izin vermiyor.
Kusura bakma hocam, bilim yapıyoruz diye gerçeklere gözümüzü kapayamayız. Boğaziçi ,bilgi ve sabancı üniversiteleri ermeni tezleriyle ilgili çok bilimsel çalışmalar yaptılar 2000’li yıllardan sonra. Bu toplantılarda Türk Milletinin hayrına değildi, üstelik gençlerimizi de yanlış yönlendirdiler. Türk Milleti başına gelen bunca felaketten sonra yoğurdu üfleyerek yiyor, sizlerin hoşuna gitmese de.
sırf ezberi ve genel kültürü olağanın üzerinde diye, Atatürk’ün Türk tarih teziyle dalga geçen, batının kendisine ezberlettiklerini papağan gibi tekrarlayan bu adam sözde Atatürkçülerin sevgilisi haline getirildi. Atatürk bunun gibi batı tezlerini savunanlardan nefret ederdi.
Haberleri hep bir kac kez yaziyorsunuz. Haberin uzunu degil kisa ve ozu makbuldur. Obur basit haber kanallari gibi ayni haberi kisali uzunlu on defa yazmaktan vazgecin lutfen.
Maval okuma Ilber Ortayli. Birincisi, Yunanistan’da hic bir zaman Turk dili kutlama gunu yapilmis mi? Ikincisi, adamlar Ege ve Akdeniz bizim derken, surekli provakasyon yaparken, ve hatta Istanbul’u tekrar ele gecirecegiz diye bar, bar bagirirken bu Yunanca hevesi ne oluyor? Gidin Youtube’daki yunan yorumlarina bir bakin. Ucuncusu, bu Yunanca gununun amaci nedir? Ha tabiki, Turkiye’yi bolmek parcalamak isteyen kureselcilerin merkezi Unesco oyle buyurmus. Buyuk (!) Yunan medeniyetini, Megalo-idea’yi herkesin kabul etmesi lazim. Bizde yemek zorundayiz, oyle mi? Bu demokrasi ve medeniyet oluyor degil mi? Hadi ordan libos! Herifler daha gecen sene Pontus sozde soykirimi konferansi yaptilar, bizdende sana benzer kafali bazi libos proflar oraya gitmek istediler ama neticede begenmedigin “sokak”‘tan tirsip gidemediler. Bu da sana gore “cok tehlikeli ve vahim sonuclar” dogurdu, oyle mi? Bu ulkenin icine ettiniz entel-dantel libos takimi olarak. Ondan sonrada Ataturk’un adini agzinizdan dusurmezsiniz. Bu millet sizlerden gercekten bikti. Ilgili alaniniz disindaki politik zirvalarinizi duymak istemiyoruz artik.
Karsinizda size hertürlü hakareti, uluslar arasi komployu, bulundugu her ortamda aleyhinizde faaliyet gösteren bir devletin ve capsiz fasist bir milletin diline bunca zaman önem vermisiz de ne olmus? Yunan neki diliyle de bilim olsun! Her topluma gecmisine göre paye verilecekse, yunanlilar üniversitelerinde Osmanlica kürsüsü kursunlar madem. Ama isin aci tarafi, kici kirik yunanin bile bizdeki kadar kompleksli okumus insani yoktur.