Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasına ilişkin gündeme getirdiği şaibenin yankıları sürüyor.
Sabah yazarı Mahmut Övür dünkü “İmamoğlu’nun asıl korkulu rüyası: Diploma davası” başlıklı yazısında İmamoğlu’nun diplomasına ilişkin tartışmaya yer verdi.
Övür’ün yazısı şöyle:
Sanıyorum bugünlerde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ellerini açmış Allah’a dua ediyor olmalı. Çünkü Özgür Özel’in özel hayatıyla ilgili kirli operasyonla “Sahte diploma” tartışması biraz Kılıçdaroğlu’nun öngörüsüz yandaşları biraz da militanlaşan fondaş medyanın katkılarıyla gündemden düşmüş durumda.
Bu arada tepe tepe “Ahmak” davasını siyasi şova dönüştürmek istese de daha fazlasını yapamaz. Yapamaz çünkü “okumuşlukları” ile övünen CHP’lilerde işin peşini bırakma niyetinde değil.
Babadan CHP’li aynı zamanda da “Profesör” ünvanlı bir CHP’li aynen şöyle diyor:
“Bu kabul edilemez, en önem verdiğimiz şey karşımıza çıkıyor. Ortada açık bir sahtekarlık var. Bence o diploma geri alınır. YÖK hemen açıklama yapmalı”
İlginçtir, İmamoğlu’nun tartışılan diploma meselesini iktidar mensupları ya da iktidara yakın medya değil, ulusalcı kesimin önde gelen isimlerinden Erdem Atay gündeme taşıdı. İlk kez 2022 yılında gündeme getirmişti. Bu ikinci oluyor. Cevabını aradığı soru şuydu
“Ekrem İmamoğlu, Girne Amerikan Üniversitesi İşletme Bölümü’nden, İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’ne 1990 yılında nasıl yatay geçiş yaptı?”
Bu soruya bugüne kadar açık ve net bir cevap verilmedi. İmamoğlu ve fondaş medyası, “Diploması yok” denilmediği halde ısrarla ellerindeki diplomayı ya da mezuniyet belgesini göstererek asıl soruyu gizlemeye çalıştı, onun üzerinde sörf yaptı. Medyadan sadece T24 örneğini verelim:
“İmamoğlu’ ‘sahte diploma’ iddialarına son noktayı koydu: Mezuniyet belgesi paylaşıldı”
Oysa sorun diploma veya mezuniyet belgesi değildi, diplomanın alınmasını sağlayan KKTC’deki bir üniversiteden İstanbul Üniversitesine geçiş hakkı olmamasına rağmen bunun gerçekleşmesiydi. Böyle bir hakkın olmadığını o yıllarda KKTC’de okuyan öğrenciler de söylüyor. Onlardan biri de yine Girne Amerikan Üniversitesi’nde okuyan gazeteci Murat Selamoğlu.
O tarihlerde Bilkent’e geçmek istediği halde geçemeyen Selamoğlu şöyle diyor:
“1990’lı yıllarda GAÜ’nün adı University College of Northern Cyprus’dı. Okula sınavla falan girilmezdi, Türkiye’de üniversite sınavına girip barajı geçen herkes 2200 sterlin ödeyince kayıt oluyordu. Lise diploması yeterliydi. Okulda zaten 80 kişi falan vardı. YÖK denkliği de yoktu.”
Bu gerçeği o üniversitenin Yöneticiler Kurulu Başkan Yardımcısı Asım Vehbi de doğruluyordu:
“YÖK’ten de herhangi bir denkliği yoktu. YÖK denkliği 1993 yılında alındı…”
Bu iddiayı tanıklıklarıyla Atay yazdı ve birçok gazeteci de o tarihlerde yatay geçiş olmadığını ortaya koydu. İmamoğlu ise tam tersini hem yatay geçiş olduğunu hem alt sınıftan dersleri olmadığını hem de ikinci sınıfa 20 dersle başladığını belirtiyor ve okulu başarıyla bitirdiğini söylüyordu.
Peki kamuoyu doğruyu nasıl öğrenecekti?
Öncelikle YÖK bir açıklama yapmalı. Herhalde diplomanın altında imzası olan Prof. Dr. Bülent Berkarda’nın rektör olduğu dönemde gerçekleşen bu olayın sorumluları da belli. Araştırılması hiç de zor değil. O tarihteki YÖK kararları da ortada. Kim yapmış, kim aracı olmuş hepsi ortaya dökülmeli.
İkinci bir yolu da Atay öneriyor. Hakkında yazılan yazılara sık sık dava açan İmamoğlu buna yanaşır mı bilemem ama Atay’ın şu çağrısına cevap vermezse altında kalır:
“Sayın İmamoğlu, attığım bu ‘iftira’ nedeniyle beni mahkemeye verin! Verin ki, belki mahkemede yatay geçiş belgelerinizi görürüz. Ama beni mahkemeye vermezseniz, bu yazıyı kabul ettiğiniz anlamına geliyor. Çıkışınız yok! Ya mahkemeye vereceksiniz ya da mahkemeye vereceksiniz!”
SELVİ: İMAMOĞLU’NUN ÜNİVERSİTEYE ZİYARETİ SORU İŞARETLERİNİ ARTIRDI
Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’de yazısında İmamoğlu’nun diplomasını ele aldı. Selvi’nin yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
Ekrem İmamoğlu’nun mezun olduğu İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni ziyareti sırasında yatay geçişiyle yaptığı açıklamalar ikna edici olmadı, tam aksine soru işaretlerini artırdı.
İmamoğlu’nun tam da yatay geçiş tartışmalarının yaşandığı bir sırada mezun olduğu fakülteyi ziyaret edip, yatay geçiş konusuna değinmesi bir telaşın içinde olduğunu gösteriyor.
RAHATSIZLIK UYANDIRMIŞ
Ekrem İmamoğlu’nun Girne Amerikan Üniversitesi’nden yatay geçiş konusu o zaman da üniversitede rahatsızlık uyandırmış. Önce Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçişle ilgili sözlerine yer vereceğim, sonra bazı soru işaretlerini gündeme getireceğim.
ÖNCE AÇILDI SONRA KAPATILDI MI
Ekrem İmamoğlu geçiş sürecini, “Ben 90 yılında bu okula geçiş yaptım. Ben bu okula geçiş yapıldığını 89 yılında öğrendim. 90’da başvuranda, burada 3-4 yılında böyle geçişler yapıldı. Sonra kapatıldı” diye anlatıyor. 20 ek ders aldığını söylüyor.
Denklik nasıl bir işlem ki öyle önce açılıyor, sonra kapatılıyor. Aç-kapa Artema durumu ancak musluk reklamında olur.
DENKLİĞİ NE ZAMAN KABUL EDİLDİ
Şimdi sıra geldi sorulara.
1- Girne Amerikan Üniversitesi’nin denkliği YÖK tarafından 1993 yılında kabul edildiğine göre Ekrem İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi’ne nasıl yatay geçiş yaptı? Denkliği kabul edilmeyen bir okuldan devlet üniversitesine yatay geçiş yapmak mümkün mü?
2- YÖK, özel üniversitelerden devlet üniversitelerine yatay geçişe 1994 yılında izin verdiğine göre İmamoğlu nasıl geçiş yaptı?
NOT ORTALAMASI TUTUYOR MUYDU
3- İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçişte hangi not ortalaması istendi, İmamoğlu’nun not ortalaması bunu tutuyor muydu?
Soruları burada kesiyorum. Bu konuda YÖK’ü ve İstanbul Üniversitesi’ni kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapmaya davet ediyorum.
Burada bir hak gaspı var mı, yok mu? Eğer yatay geçiş hakkı yokken Ekrem İmamoğlu’nun Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yaptığı tespit edilirse diploması iptal edilir mi?
Detayların pek de önemi kalmadığını düşünüyorum. Bu sakat diploma ile bu şahıs cumhurbaşkanı adayı olamaz. Konu kapanmıştır.
Millet şükretsin ki çok geç olmadan gerçekler su yüzüne çıktı da yine bir alakasız şahıs kapasitesinin çok üzerinde bir yeri işgal ederek milletin halini vaktini hakkını gasp edemedi.
Ist. Uni. Isletme Fak. yatay gecis basvurusunu kabul etmis mi, boyle bir karar yazisi var mi? Mutlaka vardir ki universiteye kaydi yapilmis. Simdi diplamaya usulsuz diyenler kivirmadan cevap versin: Ist. Uni. Isletme Fakultesi dekanligi rusvetle mi almis bu karari? Yoksa o donemler Imamoglu`nun dedigi gibi bir cok Kibris universitelinin yatay gecis basvurusu kabul edilmis mi? Bunun cevabini YOK verebilir. Portakal da ben de Kibris`tan yatay gecisle geldim diyor zaten. Korkulu ruyasiymis. YOK u, Ist. Uni rektorunu Imamoglu mu atadi? Boyle bir acik varsa cik acikla madem. Herkes kor, alem sersem di mi.