İmamoğlu: Niye çıkıp mertçe iki sene önceki gibi, ‘Kanal İstanbul Türkiye’yi şahlandıracak’ demiyorsunuz?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, AKP'nin İBB adayı Murat Kurum'un "Erdoğan Kanal İstanbul'u getirirse 'Başka önceliklerimiz var' derim" sözlerine ilişkin konuştu. 

featured

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli’deki bir otelde düzenlenen “Olimpik Kent İstanbul” tematik sunumu programı sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. AKP’nin İBB adayı Murat Kurum’un, Kanal İstanbul projesine karşı Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı duracağını söylemesine ve AKP İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin projenin partisinin değil, bakanlığın olduğu söylemlerine ilişkin İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Zaten Sayın Kurum’a baştan herhalde kendisine bir cümle verilmişti. O cümleyi kurdu ve başına dert aldı. Yani ‘İstanbul’un gündeminde olmayan, benim de gündemimde olmaz’. Muğlak, garip, anlamlı olmayan bir cümle. Baştan belki bunu kurmasaydı bugün bu zor duruma düşmezdi. Çünkü kendi il başkanı kendisini yalanlıyor. Zaten bakanı ve diğer yetkilileri tam gaz işe devam ediyorlar. Yani tabiri caizse adayın ne dediğini ne demediğini umursayan bir durum orada yok. İstanbullu bunu görüyor; bunun bir aldatmaca olduğunu, bunun kötü bir oyun olduğunu, kendisine verilen rolü oynamaya çalıştığını görüyor ve bu aldatan bir durum. Yani bu kadar net. Toplumu aldatıyor. Bu işi düşünsenize o işte belediyeyi söylemiştir, belediyenin projesi değildir. Efendime söyleyeyim, bu bakanlığın projesidir. Yani kelime oyunu yapıyorlar ya. Niye çıkıp diyemiyorsunuz ki mertçe ‘Kanal İstanbul’u biz istiyoruz. Kanal İstanbul, İstanbul’u, Türkiye’yi şahlandıracak’. İki sene önceki cümlelerinizi niye kurmuyorsunuz? Milleti aldatmak için kurmuyorlar. Çünkü toplumun buna karşı olduğunu, ‘10 bin lira emekli maaşından bir lira artıramayız’ derken bile, ‘İnsanlara, bütçeye yük olur’ derken onun yükünün 5-10 katı kadar para harcanacak bir projeyi yapmaktan geri durmuyorlar. Çünkü gene hâlâ dertleri bir avuç insanın cebi ama o bir avuç insan bu ülke sınırlarında ama o bir avuç insan başka coğrafyada.

‘KANAL İSTANBUL’DAN KURTULMAK İÇİN FARKLA MAĞLUP OLMASI LAZIM’

Ben onu bilmem ama bu İstanbul’un sonu olacak olan bir projedir. Bunu biliyorlar. Toplumun buna karşı olduğunu biliyorlar. Sayın Kurum’a bir rol vermişler. O da oynuyor işte. Zaman geçiriyor ama öbür taraftan ihaleler yürüyor. Öbür taraftan işine bakıyorlar. 1 Nisan’dan sonra ülkenin Kanal İstanbul ve buna benzer tehditlerden kurtulması için ve emeklinin, işçinin derdini dert edinmesi için, faizleri, enflasyonu dert edinmesi için bu seçimden çok büyük bir farkla mağlup olması lazım bu iktidarın ki kendine gelsin. Yoksa Allah korusun bu şehri, ülkenin insanlarını, emeklilerini, işçisini, 3600 ek göstergeyi bekleyenleri, atama bekleyen öğretmenleri Allah korusun. O bakımdan İstanbul başta olmak üzere çok büyük bir farkla bu hükümetin ders alması gerekiyor. İnşallah öyle de olacak.”

KURUM’UN EKONOMİ ELEŞTİRİSİNE YANIT

İmamoğlu, ekonomi eleştirisi üzerinden kendisine yüklenen Kurum’a şöyle yanıt verdi:

“Bizim ortaya koyduğumuz tematik sunumlar, koyduğumuz vaatler, yaptıklarımız, yüzde 90’ı bunlar. Yaptığımız işleri anlatıyoruz, yapacağımız projeleri anlatıyoruz ama yani biz eğer yoksullukla mücadeleyi, görünen görünmeyen paylarıyla bütçede yüzde 20’lere kadar tırmandırdıysak bunun sebebi hükümetin ekonomiyi perişan etmesi, insanları yoksullaştırması. Yani dar gelirli diyemiyoruz artık. Gelirsiz bir topluma döndü. Düşünsenize, Kent Lokantası bu şehir için ödüle dönüştü. Ben bununla gurur duymuyorum. Bir şehirde 100 tane Kent Lokantası açsak duygusu beni mutlu etmiyor ki, ben mutsuz oluyorum. Benim insanımın yoksulluğu beni mutsuz eder ama onları, insanları yoksullaştırarak oylarına mahkûm etme anlayışı, politikası onları mutlu eder. Sayın Murat Kurum herhalde toplumun yoksulluğunun farkında değil. Toplumun yoksulluğuyla ilgili konuşamaz. Çünkü hükümet diyor ki, ‘Sus bakalım, ne diyorsun sen? Emeklilerle ilgili sakın bir şey konuşma. Kent Lokantası’nı kötüle. Bursları, yurtları kötüle’. Niye? Çünkü o aslında biz, toplumun yoksulluğuyla mücadelede ortaya koyduğumuz politikalar, projeler… Onları bile söyleyemez. Bu, başından beri söylediğim gibi talimatla İstanbul yönetilemez. İstanbul, Ankara’dan bir talimat mekanizmasıyla adaylaşan, talimat mekanizmasıyla yarın seçimi kazandığında İstanbul’un yönetilmesi demek; İstanbul’un sonu, faciası demek, Şişli’nin göbeğine diktiği imzalarla kuleler demek, başka yere bir akşamda yeni imarlar çıkartmak demek, Boğaz’ın kıyısında bir kulübeyi korumak için hamle yapan bir bakanın İstanbul’a dair neler yapabileceğini varın düşünün demek. Bütün bunları tasavvur etmesi lazım İstanbulluların. Ben tabii ki kentin yoksulluğunu konuşacağım. Ben konuşmuyorum ki, toplum konuşuyor. Pazara giriyorum, o giremez ki; esnafa gidiyorum, gidemez ki; emeklilerin kahvesine giriyorum, giremez ki.”

‘ÖNÜNE NE KOYULUYORSA…’

Murat Kurum’un “İstanbul’un 7 milyar dolar kaynağı nerede” sorusunu da İmamoğlu, “Sayın Kurum’un çok ne yazık ki küçük seviyede ekonomik bilgisi olduğunu düşünüyorum. Önüne ne koyulursa onu okuyor. Ne İstanbul’un kaynaklarına dair bilgisi var ve bugün TOKİ mağdurlarını nasıl mağdur ettiyse, 1-2 milyon lira diye daireleri satıp şimdi artık o dairelere 70-80 milyon liraya varan ileriye dönük ödemelerin yapılması zorunda bıraktıysa o 7 milyar dolar vesaire ettiği laflar da o kadar dikkate alınmayacak laflar” diye yanıtladı.

‘LA MİLLETİN MALI BU’

Erdoğan’ın dünkü açılışta Kurum’a yönelik “Malınıza sahip çıkın. Çıkmazsanız bu adamlar sahip çıkar” uyarısına da İmamoğlu, “Cümlenin kötülüğüne bakar mısınız? ‘Sahip çıkın malınıza’. Kimin malı? İşte kafa bu. Ne demek istiyoruz? Benim malım, partinin malı. Ona sahip çıkın. Biz de ne diyoruz? La milletin malı bu. Metro da milletin malı, bizim metro da onun metro da. Lafa bakar mısınız? E bir bu kalmıştı. Herhalde bu seçimden sonra bu ‘U’ yazan metrolara güvenlik şefi olarak atar, Sayın Kurum’u, ne diyeyim” yorumunu yaptı.

‘İSTANBUL’UN İLÇELERİNİ BİLMEYENLE BEN NE KONUŞAYIM’

Kurum’un “İstanbul’u benimle konuşamaz. İstanbul’un sorunlarından haberi yok” açıklamalarına da İmamoğlu, “İstanbul’un ilçelerini bilmeyenle ben ne konuşabilirim? Gelsin, konuşalım. Mesela Kanal’ı konuşalım. Neyine karşı, nasıl karşı; gelsin, konuşalım, buyursun” dedi.

Kabine’deki bakanların kendisine destek vermesine ilişkin “Çatlasa da patlasa da biz devletimizin imkanlarıyla milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz” ifadesine de İmamoğlu, “Neyse, bizim birçok sözümüzü kopyalıyor. Hayatının alıp alabileceği en büyük hayat dersini benimle yürüttüğü bu kampanyada elde etmiş oldu. Onun seviyesi için nereye erişti bilemem ama hayata dair çok şey öğrendiğini düşünüyorum. Allah yardımcısı olsun” diye karşılık verdi.

İmamoğlu: Niye çıkıp mertçe iki sene önceki gibi, ‘Kanal İstanbul Türkiye’yi şahlandıracak’ demiyorsunuz?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Niye çıkıp mertçe; (daha önce dediğin gibi) İstanbul ,Ankaradan yönetilecek şehir değildir. İstanbulun kendi Anayasası olmalı. dıyemıyorsun? O lafının arkasındakı nıyet belli değilmi?kısacası nıye eyalet sistemıne geçmemiz ve kürtlere özerklık vermemız gerekır dıyemıyorsun.CHP nın sırtında işler daha kolay yürüyor deği mi?

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!