İmmünoloji nedir? Hangi hastalıklara bakar?

İnsanların bağışıklık sistemiyle, alerjik hastalıklarla ilgilenen bölümü immünoloji nedir? Yöntemleri nelerdir? Hangi hastalıklara bakar? İmmünolog nedir? İmmünoloji ile ilgili tüm ayrıntılar haberimizde.

featured

Vücudumuz zararlı mikroorganizmalara karşı kendini bağışıklık sistemiyle savunur. Bağışıklık sistemini ve bağışıklıkları inceleyen alana immünoloji denir. Fransızcadaki “İmmunologie” sözcüğünden Türkçeye geçen immünoloji nedir?

 

İMMÜNOLOJİ NEDİR?

Alerji, zararsız bir maddenin kişiye teması neticesinde bağışıklık sisteminin verdiği aşırı tepkiye bağlı olarak meydana gelir. Bu aşırı tepkinin oranı kişiden kişiye göre değişmektedir ki çok ağır bir sonuç verilirken daha hafif atlatılabilir bir sürece de götürebilir. Alerjinin türü, kişinin ilgili nesneye ne sıklıkla ve ne derecede maruz kalmasıyla ilgilidir. Bu hassasiyet o kişinin etkilenme oranını da değiştirebilmektedir.
Bağışıklık ve bağışıklık sistemleriyle ilgilenen tıp biliminin alt dalıdır. Fransızcadaki “İmmunologie” sözcüğünden Türkçeye geçmiştir ve Türkçedeki karşılığı olarak da bağışıklık bilimi olarak ifade edilir. Bu alanda alerji tanılarının konulması, tanının ardından tedavi yöntem ve planının oluşturulması, bağışıklık sistemi yetmezliğine karşı tedavinin planlanmasını hedef gören klinik uygulamaları içerir.

 

İMMÜNOLOJİ HANGİ HASTALIKLARA BAKAR?

İmmünolojinin alerjik rahatsızlıkların önlenmesi için çalışmalar yaparken ilgili nesnenin tespiti için test ve tetkik işlemleri uygular. Alerjik nesneye temas sonucunda immün yanıta genel olarak deri ya da mukozal membranlarda rastlanır. Alerjiye hassasiyet çoğunlukla lokal inflamasyonla neticelenir. Bunun yanında solunum sistemlerine etkisi fazla olur. Hastalığın daha sağlıklı tespiti açısından hastanın hikayesi çok önemlidir. Hikayenin dinlenmesi ve test sonuçları üzerinden konulacak tanı sonucunda tedavi süreci başlar. İmmünoloji; alerjik rinit (alerjik nezle), alerjik konjonktivit (göz alerjisi), astım, atopik dermatit (egzama), ürtiker, besin alerjisi, ilaç alerjisi, böcek (arı) alerjisi, anaflaksi, hışıltılı çocuk (wheezing infant) rahatsızlıklarıyla ilgilenir.

Alerjik rinit (alerjik nezle); nazal mukozanın inflamasyonu neticesinde meydana gelir ve dünya genelinde etki alanı %10-30 civarındadır. Bu alerjinin beraberinde getirdiği hastalıklar arasında nazal polipler, sinüzit, konjonktivit, üst solunum yolu enfeksiyonları, uyku bozuklukları ve orta kulak iltihabı yer alır. Bu hastalıklarda duyarsızlaştırma tedavisi, yaşam kalitesinde artışı sağlamakla birlikte astıma gidişe de engel olur.

Alerjik konjonktivit (göz alerjisi); havada bulunan alerjenler nedeniyle orta şiddette göz kızarıklığına ve korneayı kapsayan şiddetli inflamasyonlara yol açar.

Astım; ömür boyu süren kronik inflamatuvar solunum yolu hastalığıdır. Solunum yollarının çeşitli nesnelere verdiği aşırı tepki neticesinde hava tıkanıklığına yol açar. Kontrol altına alınmadığı takdirde yaşamı tehdit eden boyutlara varabilir. Alerjenlere aşırı tepki neticesinde oluşan bu rahatsızlığın kalıtsal yatkınlığı vardır.

Atopik dermatit (egzama); dünyada yaygınlığı her geçen gün artan inflamatuvar deri hastalıklarından birisidir. Bu hastalıkta ön plana çıkan belirtiler arasında kızarıklık ve kaşıntı yer alır. Kuruyan ve pullanmış cilt nedeniyle kişinin epidermal bariyerlerin (cildin en üst tabakası) fonksiyonunu yitirmesine yol açar. Atopik egzama görülen kişide inflamasyonu kontrol altına alıp cilt katmanını iyileştirmeye çalışarak yaşam kalitesinin artırılmasına gayret gösterilir.

Ürtiker; cilt üzerinde kızarık kabarcıklarla ortaya çıkan kronik (uzun süreli) ya da akut (geçici) bir hastalıktır. Akut ürtikerler genelde ilaç, besin ve böcek alerjilerinde ortaya çıkarken önemli bir kısmı tespit edilemeden kronik forma dönebilir. Hızlı bir şekilde teşhisi konarak orta ve şiddetli düzeydeki vakalarla ilgilenen alerji uzmanları tarafından kontrol altına alınması gerekir. Alerji uzmanları tarafından antihistaminik ve steroid tedavilerinin haricinde biyolojik ajan tedavileri de gündeme gelir ki bu tedaviler yaşam kalitesini arttırıcı etkide bulunur.

Besin alerjisi; alerjiler arasında en yaygınlarından olan ve dünya genelinde 250 milyon kişiyi etkileyen bir rahatsızlıktır. Hassasiyet duyulan gıdanın tüketilmesi neticesinde geniş bir spektruma yayılan belirtilerle açığa çıkar. Bu alerjinin belirtileri arasında atopik dermatit, tekrarlayan ishal, kusma, astım atakları, anaflaksi bulunur. Tedavi sürecinde hassasiyet duyulan gıda diyetten çıkarılır ve adrenalin otoenjektörlerinin hastaya verilir. Bunun dışında ayrıca desensitizasyon (duyarsızlaştırma) tedavisi de uygulanır.

İlaç alerjisi; genelde öngörülemeyen ya da teşhisi konmamış alerjiye karşın kullanılan bir ilacın sonucunda ortaya çıkan aşırı duyarlılık ile meydana gelir. Alerjik reaksiyonlara yol açan ilaçlar arasında sülfonamid, aspirin, penisilin ve başka anti-inflamatuvar ilaçlar bulunur. Bu alerjide değişken ilaçlara göre alerjinin şiddeti ve etkilediği organlar değişebilir. İlaç alerjilerinde erken tanı çok önemlidir ve alerjik ilaca alternatif olan ilacın yüklenme testyleriyle keşfedilmesi gerekebilir. Alternatifin bulunamaması ya da daha az etkili olması durumunda duyarsızlaştırma tedavisi etkili bir yöntem olarak öne çıkabilmektedir.

Böcek (arı) alerjisi; dünyada yaygın olarak görülen bir alerji tipi olmanın da yanında etkisi lokal ya da sistemik olarak görülebilir. Böcek ısırığının olduğu yerde lokal reaksiyon, kızarıklık, anjiyoödemle kısıtlı olabileceği gibi aynı zamanda bronkospazm, larenks ödemi ve düşük kan basıncı gibi önemli tehditlerle karşı karşıya bırakan belirtiler de görülebilir. Lokal reaksiyon haricinde sistemik reaksiyon geliştirmiş bireylerde immünoterapi tedavisi kurtarıcı olabilmektedir.

Anaflaksi; ilaç, besin alımı veya böcek sokması sonrasında görülen ve ölümcül nitelikte bir bağışıklık reaksiyonudur. Alerjenin nasıl alındığı reaksiyonun şiddet ve sürecini etkiler. Şiddetli sistemik reaksiyon sonucunda anaflaksi ile bilinç kaybı veya şok gelişebilir. Solunum yollarının tıkanması ve kardiyovasküler sistemin çökmesiyle gelişen aritmiler vakanın ölümle sonuçlanması söz konusu olabilir.

Hışıltılı çocuk (wheezing infant); nefes verirken duyulan ıslık tarzında bir sestir. Solunum yolundaki iltihaba bağlı darlıkta ortaya çıkar. Çocuklarda hışıltılı besin alerjisi, alerjik nezle veya alerjik astımın belirtisi olabilir.

 

İMMÜNOLOJİ İÇİN NASIL RANDEVU ALINIR?

Sağlık sistemindeki dijitalleşmenin imkanları her geçen gün artmaktadır. Bu sayede 182 numarasını arayarak ya da MHRS. gov.tr sistemi üzerinden “Çocuk immünoloji ve alerji” bölümüne randevu alınmaktadır.

 

EN YAYGIN UYGULANAN ALERJİ TESTLERİ

Alerjik reaksiyonların en düşük oranda olması ya da tamamen ortadan kalkması için hassasiyetin oluştuğu alerjenlerden kaçınmak önceliklidir. Ayrıca yapılan testlerin çoğunluğu farklı oranlarda anaflaksi gelişme riski taşıdığı için uzman kontrolünde yapılır. Muhtemel bir yanlış pozitif sonuca karşı hastanın klinik öyküsü uzman doktor tarafından dinlenmelidir. Alerji ve immünoloji biriminde yapılan klinik uygulamalar aşağıdadır:

Solunum fonksiyon testleri
Bronş provokasyon testleri
İlaç/besin provokasyon (yükleme) testleri
Kanda spesifik IgE aranması
Reversibilite testi
Deri testleri; prick testi, intradermal test (deri içi testi), yama testi

Ayrıca hastaların tedavisinde genel olarak kullanılan yöntemler aşağıdadır:

Biyolojik ajan tedavileri
İmmünoterapi ve desensitizasyon (duyarsızlaştırma tedavileri)
Farmakolojik tedavi

İmmünoloji nedir? Hangi hastalıklara bakar?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!