İsias Oteli davası başladı… Adliye önünde ‘toplu mezar’ tepkisi

Adıyaman'da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde yıkılan, 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Oteli'ne ilişkin 5'i tutuklu 11 sanığın yargılanmasına başlandı.

featured

3. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin zemin katındaki çok amaçlı konferans salonda görülen duruşmaya, sanıklar Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile bağlandı. Duruşma sanıkların kimlik tespitiyle başladı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) sporcu, öğretmen ve tur rehberinin de bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği otele ilişkin duruşma nedeniyle adliyede geniş güvenlik önlemi alındı. Duruşmaya, KKTC Başbakanı Ünal Üstel, yaşamını yitiren sporcuların aileleri ile taraf avukatları katıldı.

Başbakan Üstel, adliye önündeki gazetecilere, depremlerde hayatını kaybeden yaklaşık 50 bin kişinin arasında KKTC vatandaşları ve “şampiyon meleklerin” de bulunduğunu söyledi.

‘ADALETİN TECELLİ EDECEĞİNE İNANCIM TAM’

Acılarının büyük olduğunu ifade eden ve 100 kişilik heyetle Adıyaman’a gediklilerini ifade eden Üstel, şunları kaydetti:

“Dava bizim için çok önemlidir. İsias Oteli davası, depreme ilişkin davalardan biridir. Dolayısıyla dava görüşülecek ve çıkacak netice hem Türkiye açısından diğer davalara emsal açısından önemlidir, hem de KKTC için çok önemlidir. Çünkü İsias davası bizim de davamızdır. Biz Türkiye Cumhuriyetinin yüce Türk adaletine güveniyoruz. Kanunlar çerçevesinde yargılama sürecinde suçluların alacakları cezalar diğer davalarda emsal olacaktır. Bundan dolayı önemlidir. O yüzden acılarımız büyüktür ve paylaşıyoruz. Dava sonuçlanana kadar Adıyaman’da kalacağız. Adaletin tecelli edeceğine inancım tamdır.”

‘TOPLU MEZAR İNŞA EDEN VE BUNLARA YÖZ YUMANLAR…’

Şampiyon Melekler Derneği Başkanı Ruşen Karakaya ise amaçlarının sadece İsias Oteli’ne ilişkin davada sanıkların cezalandırması olmadığını vurguladı.

Tüm depremzedeler için Adıyaman’da bulunduklarını aktaran Ruşen, “Deprem bu ülkenin bir gerçeğidir. Aktif fay hatlarında deprem olması kaçınılmazdır. Tarih yüzyıllarca bu coğrafyada depremlere tanık olmuştur ama binlerce masumun canlarını alan bizleri de diri diri öldüren depremler değildir adeta toplu mezar inşa eden ve bunlara katkı sağlayan ve göz yumanlardır. İsias Oteli’ni yaratan her birey suçludur. Deprem sanıklarının tümü cinayetle yargılanmalıdır.” dedi.

Şarkıcı Haluk Levent de yaşamını yitirenlerin ailelerinin yanında olmaya gayret edeceğini dile getirerek, davanın takipçisi olacağını aktardı.

Turist Rehberleri Birliği Başkanı Hakan Eğinlioğlu da suçluların cezalandırılmasını temenni etti.

OTEL SAHİBİNİN SAVUNMASI

Duruşmada dinlenen otel sahibi tutuklu sanık Ahmet B, otel arsasının ticari konut olarak imara açıldığını, başvuru yaptığı belediyeden kendisine buranın 9 kat imarlı olduğu ancak ilerleyen zamanda 12 kata çıkarılacağı ve projenin de buna göre hazırlanması gerektiğinin söylendiğini savundu.

Kentin dördüncü derece deprem bölgesi olduğu bilgisini aldığını buna rağmen projeyi 1-2’inci dereceye göre hazırladıklarını öne süren Ahmet B, “1992 yılında projeyle başvurdum, 14 kata göre hazırlayalım dedim. 14 katın statik, deprem, güçlendirme hesaplarının tamamı yapıldı. Belediyenin mimar bürosuna gittiğimde 9 kata izin olduğunu, ‘ilerde kat yüksekliğini arttırırsak çıkarsınız’ dediler, hesapları bozmadan 9 katın üstündekiler çizildi, not düşüldü. Kat yüksekliği olduğunda bu projenin geçerli olacağı yönünde not düşüldü. Statik ve mimari çalışması 14 kata göre yapılmış.” dedi.

Otelin inşaatı için nervürlü demir kullanılması gerektiğinin kendisine söylendiğini ancak Adıyaman’daki tüccarlarda ve çevre illerde bunu bulamadığını, İskenderun Demir Çelik Fabrikası’nda özel olarak yaptırdığını ifade eden Ahmet B, müteahhitlik konusunda uzman olmadığı için Adıyaman’ın en iyi uslarını araştırdığını ve hafriyata başladıklarını, ustaların özel olarak yaptırdığı demiri görünce istedikleri fiyat farkını da kabul ettiğini kaydetti.

‘İŞ HANI İÇİN RUHSAT ALSAK DA OTELE DÖNÜŞTÜRMEK İSTEDİM’

İnşaatın bitim sürecinde ölümlü bir kaza olduğunu ve bu olay nedeniyle üzüldüğü için inşaatı durdurduğunu aktaran Ahmet B, 2001 yılında komşuların inşaata madde kullananların geldiğini ve çevreyi rahatsız ettiğini söyleyince inşaatı tamamlamaya karar verdiğini anlattı.

Tutuklu sanık Ahmet B, statik hesaplarda, bütün değerlerin fazlasıyla karşılandığını, çok sağlam bir bina yaptırdığını ve malzemeden kaçınılmadığını aktararak, “2003 yılında inşaatı bitirdik. Adıyaman teşvikten yararlanıyor. Alan ticari alan olduğu için otele dönüşmesi yasalarda mevcut ben de bu hakkımı kullandım. O zaman her ne kadar iş hanı için ruhsat alsak da otele dönüştürmek istedim.” diye konuştu.

‘FAZLA KAT DİYE İDDİA EDİLEN YER KAT DEĞİL’

Birçok denetimden geçtiklerini anlatan sanık Ahmet B, “fazla kat çıkılmış”, “yan tarafa ek yapılmış” gibi iddiaların doğru olmadığını iddia etti.

Ahmet B, 2011 yılında ısı yalıtımı olmayan binaların enerji tasarrufu yapabilmelerine ilişkin çıkan yasa değişikliğinden faydalandığını kaydederek, “2016 yılında bana bir ofis lazımdı, merdiven ve asansör kuleleri arasındaki boşluğa kendime bir ofis yaptım, otelin terasını da kullanıyordum. Yağışlardan dolayı en üst kattaki restorana sızıntıları engelleyemedik. Fazla kat diye iddia edilen yer kat değil aslında, o akıntıların ortadan kalkması için pergoleden yaptığımız yer, beton kesinlikle kullanmadım, yanları da cam olarak kapanmıştı. Ticari olarak kullanmadım, bana ait olan bir yerdir. Binanın güçlü olduğunu bilmeme rağmen hiç beton kullanmadım. 2017 yılında yasa çıktı. Bilgisayar kullanamadığım için oğlum benim adıma yaptı. Kesinlikle kat fazlası yok.” dedi.

‘BENİM CEZAEVİNDE OLMAM LAZIM’

Sanık, 2018 yılında da gerekli denetimler yapıldığını ve kredi desteğiyle otelde yenilenme tadilatı yapıldığını dile getirerek, otel için anonim şirket olması gerektiğini bu nedenle davanın diğer sanıkları olan eşini ve çocuklarını şirkette ortak gösterdiğini ancak onların hiçbir yetkileri olmadığını ifade etti.

Ahmet B, “Suç varsa suçlu benim, sadece benim cezaevinde olmam lazım. Bana da çocuklarıma da iftira atıldı. 2 oğlumla birlikte tutukluyum, onların hiçbir yetkileri yok. Atılan iftiraların hiçbirini kabul etmiyorum.” ifadelerini kullandı.

DEPREM OLDUĞUNDA OTELE SIĞININ DERİM’

Depremin şiddetinin çok yüksek olduğunu aktaran sanık Ahmet B, şunları söyledi:

“32 yıllık bina, her sene bir deprem olsa 32 deprem olur. Komşu illerde her deprem olduğunda aileme yakınlarıma gidin otele sığının en sağlam bina orası derim. Samsat ilçemiz yerle bir oldu, şehir merkezinde de ilçelerde de hasar gören binalar oldu. Otelin bitişiğindeki 4 binada hasar meydana geldi. Benim otelimde bir sıva çatlağı bile olmadı. Ben müteahhit değilim, inşaatçı da değilim ama iş insanıyım. Torunlarıma miras bırakmak için yaptım burayı. Bu şiddetli bir deprem olmasıydı, benim otelim yine ayakta kalırdı ama depremin şiddeti çok ağır olduğu için yıkıldı. Bütün sorumlu benim, mimarlarım, mühendislerim doğru olanı yaptı ben de en doğru şekilde yaptım ama asrın felaketi yaşandı, 850 bin bina nasıl yıkıldıysa benim otelim de o şekilde yıkıldı.”

Sanık, soru üzerine demir ya da kolon kesildiği söylemlerinin iftira olduğunu kaydetti. Bir avukatın sanığın pişmanlık göstermediğini söylemesi üzerine Ahmet B, “Suçlu değilim, suçlu insan pişmanlığını ortaya koyar 52 bin can gitmiş, otelimdeki misafirler gitmiş, sadece çok üzüntülüyüm, kahroluyorum. Eğer suçlu olsaydım ben gider enkazın başında hayatıma son verirdim.” dedi.

‘BİNANIN YAPISINDA DEĞİŞİKLİK OLMADIĞI İÇİN YENİDEN RUHSAT ALMADIK’

İnşaat sırasındaki ölümlü iş kazasından beraat ettiğini ifade eden Ahmet B, yapı denetiminde Hasan A’nın isminin görüldüğü ancak bu kişinin savunmasında “imzanın kendisine ait olmadığını” söylediğinin hatırlatılması üzerine yapı denetimcisinin kim olduğunu hatırlamadığını söyledi.

Binanın kullanım maksadının değişmesinden dolayı hesaplamalarda da değişikliğe ihtiyaç duyulduğuna yönelik bilirkişi raporunun hatırlatılması üzerine Ahmet B, binanın yapısında bir değişiklik olmadığı için yeniden ruhsat almadıklarını, işlevin değişmesi konusunda belediyeye başvurduklarını kaydetti.

Ahmet B, eski tarihli yapı ruhsatında asma kat olduğu fakat daha sonraki yapı ruhsatında asma kat bulunmadığını yönündeki soruya da binanın yapılıp yıkıldığı güne kadar asma kat olduğu yönünde cevap verdi.

Sanık, kolonların yukarıya doğru inceldiği yönündeki bilirkişi raporunun sorulması üzerine konunun teknik bir mesele olduğunu ve bilmediğini söyledi. Mahkeme başkanı, deprem nedeniyle yaralanan ve duruşma salonunda bulunan 4 müştekinin kati raporu için adli tıp kurumuna sevk edileceğini belirterek duruşmaya ara verdi.

KKTC’Lİ VOLEYBOL TAKIMI HAYATINI KAYBETMİŞTİ

6 Şubat’ta Kahramanmaraş Pazarcık merkezli depremlerin ardından Adıyaman’da faaliyet gösteren Grand Isias Otel ilk depremde yıkılarak tamamen çökmüştü. Deprem gecesi otelde konaklama listesine göre 86 kişi vardı.

Listedeki 38 kişinin sportif faaliyet amacıyla kafile halinde Türkiye’ye gelen ögrenci, öğretmen, antrenör ve ögrenci velilerinden olusan KKTC vatandaşları olduğu belirlenirken, otelde bulunan diğer 47 kişinin ise Türkiye Turist Rehberleri Birliği (TUREB) organizasyonunda çeşitli tur şirketleri bünyesinde eğitim gezisi amacıyla otelde konakladığı tespit edilmişti.

Grand Isias Otel’in yıkılmasıyla nedeniyle 71 otel müşterisi ile otel personeli olmak üzere toplam 72 kişi yıkıma bağlı olarak hayatını kaybederken, 8 otel müşterisi de yaralanmıştı.

İsias Oteli davası başladı… Adliye önünde ‘toplu mezar’ tepkisi

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!