GAMZE ÇINLAR / VERYANSIN TV
İsmailağa Cemaati ile bağlantılı Hiranur Vakfı’na ait yatılı Kuran kursunda 11 yaşındaki çocuğun 15 yaşlarındaki bir başka çocuk tarafından cinsel tacize uğradığı ve bu olayın kursun hocası tarafından örtbas edildiği iddiasıyla açılan soruşturmalarla ilgili ayrıntıları dün Veryansın Tv’de yazmıştık.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “çocuğun cinsel istismarı ve tehdit” suçlarından açılan soruşturmada adı geçen ve olayı ilgili makamlara bildirmemekle suçlanan Hiranur Vakfı hocası A.K. hakkındaki dosyanın ana dosyadan ayrılarak yürütüldüğünü aktarmıştık.
İddiaya göre, 2005 doğumlu Özbekistan uyruklu O.R., 2016 yılında gittiği Hiranur Vakfı’nın Sancaktepe’deki yatılı Kuran kursunda kendisinden 4 yaş büyük bir başka çocuğun cinsel tacizine uğradı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan Özbek çocuğun, “Benim amcam polis, sen de yabancısın, benim dediklerimi yapmazsan seni ülkeden attırırım annesiz kalırsın” şeklinde tehdit edildiği öne sürüldü.
Çocuğun İsmailağa cemaatine yakın olan üvey babasının “Karakola giderseniz sizi sınır dışı ederler” şeklindeki sözleri üzerine yıllarca sessiz kalan anne-oğul, olaydan 6 yıl sonra kaymakamlığa başvurarak şikayetlerini bildirdi.
15 yıldır Türkiye’de yaşayan ve eşinden boşanır boşanmaz kaymakamlığa koşan H.R., “Türk vatandaşlığımı aldıktan sonra oğluma yapılanın hesabını soracağım diye kendine söz verdim. İsmailağa Cemaati’ndeki bu tecavüz olayını herkes bilecek” dedi.
İşte mağdur çocuğun annesinin Veryansın Tv’ye anlattıkları:
‘KAYINVALİDEM NAMAHREM DİYE OĞLUMU EVDE İSTEMEYİNCE KURSA VERDİK’
“Türkiye’ye geldikten 1 ay sonra evlendim. Eşim ‘Benim annem çarşaflı, namahrem olur, senin oğlunu kursa vermemiz gerekir’ dedi. Eşim ve annesi oğlumu evde istemediği için kursa gönderdik.
Kayınvalidem annemi Türkiye’ye getirip bir Türk vatandaşıyla evlendirdi. O adamın kız kardeşi Kızılay’da görevliydi. Hiranur Vakfı kursuna yönlendirdi bizi. Oğlumu oraya verdik. Hafızlık eğitimi alıyordu. Bir gün okuldan kaçtığını duydum. Kursa gidip sorduğumda hoca, ‘kaçmış’ dedi. Bu esnada beni evde bulamayan oğlum komşumuza gitmiş. ‘Anne ben o kursta okumayacağım, gitmeyeceğim’ dedi. Neden istemediğini sordum. ‘Cici baban seni eve almaz namahrem diye. Nereye götüreyim seni oğlum’ dedim.
‘GECE GÜNDÜZ TECAVÜZE UĞRUYORUM ANNE’
Çocuğumun eli, yüzü yara içindeydi. ‘Gitmeyeceğim kursa’ diyordu. ‘Gideceksin’ dedim, tartıştık. ‘Evde istenmiyorsun, kursu da sen istemiyorsun, ben de aranızda kaldım’ dedim. ‘Anne kursta kötü şeyler oluyor, bana tecavüz ediyor birisi. ‘Senin oturma iznin yok, benim amcam polis, yoksa seni annenden alıp Özbekistan’a yurt dışı ederler annesiz kalırsın’ diyerek gece gündüz tuvaletteyken tecavüze uğruyorum anne’ diyerek ağlamaya başladı.
‘HOCA ÖNCE İNKAR ETTİ, SONRA KABUL ETTİ’
Üstümden kaynar sular dökülür gibi oldu. Oradaki bir hocayı aradım anlattım. İsmini hatırlayamıyorum. ‘E.İ. diye bir talebeniz varmış’ dedim, ‘Yalan söylemesin iftira atıyor, okumak istemiyor’ dedi. Oğlumun detay verdiğini ve isim verdiğini, yalan konuşmayacağını söyledim.
Sonra hoca kabul etti; ‘Tamam öyle bir şey varmış, biz kurstan attık o çocuğu’ dedi. Ben de ‘kurstan atmak olmaz, ceza çekecek’ dedim. Eski kayınvalidem de ‘Şimdi çocuğunu alırlar, çocuksuz kalırsın, yuvaya atarlar, kapat konuyu’ diye ısrar edince ben de konuşmadım.
‘İNTİHARA KALKIŞTI’
Daha sonra oğlumu gizli gizli psikoloğa götürdüm. ‘Ben erkekliğimden nefret ediyorum, erkeklerden nefret ediyorum’ demiş. Bir süre ilaç kullandı, ama zamanla kötüleşti. İntihara kalkıştı. Kendini jiletledi, ilaç içti.
Kayınvalidem ‘namahrem’ diyerek çocuğun evde oturmasını kesinlikle kabul etmiyordu. Bu yüzden kursun hocası A.K. ile konuştu. ‘Bu çocuğu kursa geri alacaksınız ya da ben bunu Salih hocaya bildireceğim’ dedi. Salih hoca İsmailağa Cemaati’nin büyük bir hocasıymış. A.K., ‘Ona bildirmeyin gelsin tekrar’ dedi ve biz çocuğu tekrar kursa yolladık.
‘İSTEMİYORUM BURADA KALMAYI YOKSA KENDİMİ ÖLDÜRÜRÜM’
Bir hafta sonra oğlum ‘ben burada okumayacağım, beni almazsan kaçacağım’ dedi. Oradaki büyük talebelere söylemişler olayı, onlar da kendi işlerini yaptırıyormuş ‘aksi halde tecavüz edildiğini söyleriz, rezil ederiz’ diye tehdit ediyorlarmış. Çocuk ‘İstemiyorum burada kalmayı, yoksa kendimi öldüreceğim’ dedi. Bir hafta sonra A.K. hoca, oğlumu kurstan çıkardı.
‘KURSLARDA ÖYLE ŞEYLER OLUR’
Kayınvalidem ‘Kurslarda öyle şeyler olur, belki çocuk yalan konuşuyordur’ diyerek olayın kapatılmasını istiyordu. Ortada iftira yok. Oğluma ‘Senin arkana sokacağım sonra sevdiğin kızın baş harfini göreceksin’ diyormuş. Oğlumu başlarından saldılar, o çocuğu da kurstan attıklarını söylediler. Gerçekten atıldı mı bilmiyorum.
‘ÇOCUKLARIN FOTOĞRAFINI ‘YETİM’ DİYE PAYLAŞIP PARA TOPLUYORLAR’
Hiranur Vakfı oğlumun da içinde bulunduğu çocukların fotoğraflarını ‘yetim çocuklar’ diyerek Facebook’a koyup para topluyordu. Yorum yazdım; ‘Tecavüze uğrayan bir çocuğu utanmadan bir de E.İ. ile aynı karede gösterip, yetim çocuk diyorsunuz. Para toplayamazsınız bu çocuğun üzerinden’ dedim. Olaydan sonra utanmadan bu fotoğrafı paylaştılar. Tepkim üzerine fotoğrafı sildiler.
‘POLİSE GİTMEYECEKSİN, İSMAİLAĞA’YA LAF GELİR’
Eski kocam da İsmailağa cemaatindendi ve kendi cemaatini korumaya çalıştı. ‘Bunu kimse bilmeyecek, polise gitmeyeceksin, İsmailağa’ya laf gelir. Yoksa çocuğunu elinden alırlar’ dediler.
‘İSMAİLAĞA’DAKİ BU TECAVÜZ OLAYINI HERKES BİLECEK’
O zaman Türk vatandaşı değildim, çaresizdim. Ben de intihara kalkıştım. Sonra kendi kendime söz verdim, ‘Türk vatandaşı olduktan sonra bu davayı ortaya çıkaracağım, İsmailağa Cemaati’ndeki bu tecavüz olayını herkes bilecek’ dedim. 3 yıl sabrettim Türk vatandaşı oldum. Eşimden boşandıktan iki gün sonra da kaymakamlığa bu olayı bildirdim.
‘SORUMLULAR CEZA ÇEKSİN’
Bu olay duyulunca kendilerini korumak için adımı ‘kötü kadın’a, çıkardılar. Şu an arkamda duracak kimsem yok, bir kadın olarak devletten yardım istiyorum. Artık her şey ortaya çıksın, sorumlular ceza çeksin istiyorum.
Ben ilk önce anneyi suçlarım bu durumda, beni neyle yehdit ederlerse etsinler çocuğum söz konusu olunca hiç bir şey beni durduramazdı. Özbekistan elçiliğine giderdim, madem sınırdışı edilmesiyle tehdit ediyorlar. Yaw çatıya çıkıp çocuğumu kurtarmazsanız kendimi atarım derdim. Ne bileyim, elinden gelen herşeyi yapardım. Bu nasıl bir sabırmış🤬 Özbekliğimden utandım gerçekten