İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 7 gazetecinin yaşamını yitirdiği belirtildi.
Gazze’deki hükümet basın ofisi, İsrail saldırılarında basın camiasının yaşadığı kayıplara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, İsrail saldırılarında 7 Ekim’den bu yana 7 basın mensubunun yaşamını yitirdiği, 10’unun yaralandığı, 2 gazetecinin de kayıp olduğu ifade edildi.
Ölen gazetecilerin isimleri Said et-Tavil, Muhammed Subh, Hişam en-Nevacihe, İbrahim Lafi, Muhammed Cerğun, Muhammed es-Salihi, Esad Şemlah olarak sayılırken, Nidal el-Vahidi ile Heysem Abdulvahid’in kayıp olduğu kaydedildi.
Açıklamada ayrıca İsrail’in sivil yerleşim yerlerine bombardımanlarında 40 medya kurumunun tamamen ya da kısmen hasar gördüğü aktarıldı.
İsrail savaş uçaklarının, gece saatlerinde Gazze’nin Rimal semtine yoğun hava saldırılarında Filistinli gazeteciler Said et-Tavil ve Muhammed Subh’un yaşamını yitirdiği bildirilmişti. Sonrasında aynı bölgeye hava saldırısında yaralanan gazeteci Hişam en-Nevacihe’nin de hayatını kaybettiği duyurulmuştu.
FİLİSTİNLİ GAZETECİLER CENAZEYE KATILDI
İsrail saldırısında hayatını kaybeden gazeteciler Tavil ve Subh’un cenazelerini meslektaşları kaldırdı.
Filistinli medya mensupları, Tavil ve Subh’un naaşının kaldırıldığı Şifa Hastanesi önünde bir araya geldi. Alanda toplanan gazeteciler, meslektaşlarının cenaze namazına katıldı.
Gazze’deki Hamas’a bağlı hükümetin Basın Ofisi Başkanı Selame Maruf, cenazede yaptığı konuşmada, İsrail’in gazetecileri haber takibi yaptıkları sırada soğuk kanlılıkla hedef aldığını belirterek, “Üzerlerinde basın mensubu olduklarını gösteren kıyafetler olmasına rağmen hedef alındılar, İsrail vahşetinin kurbanı oldular.” dedi.
Maruf, basın ve ifade özgürlüğüyle ilgili uluslararası kurumlara, İsrail’i cesaretlendiren suskunluğuna son verme çağrısında bulundu.
Hamas Sözcüsü Hazım Kasım da Filistinli gruplar adına yaptığı konuşmada, İsrail’in gerçeklerin üstünü kapatmak için gazetecileri kasıtlı olarak öldürdüğünü söyledi.
Kasım, Filistin medyasının İsrail’in suçlarını ortaya çıkarmayı sürdüreceğini ifade etti.
REUTERS’TAN AÇIKLAMA
Reuters’tan yapılan yazılı açıklamada da “Kameramanımız İssam Abdullah’ın öldürüldüğünü derin üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.” ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, gazetecinin, Lübnan’ın güneyinde canlı yayın yapan Reuters ekibinin bir parçası olduğu bilgisi paylaşılarak şunlar kaydedildi:
“Acilen daha fazla bilgi edinmeye çalışıyor, bölgedeki yetkililerle çalışıyor ve İssam’ın ailesine ve meslektaşlarına destek oluyoruz. Bu korkunç zamanda düşüncelerimiz ailesiyle. Reuters muhabirleri Thaer Al-Sudani ve Maher Nazeh de yaralanmış olup tıbbi bakım görmekteler. Bu korkunç zamanda düşüncelerimiz aileleriyle birlikte.”
İsrail-Filistin çatışması abluka alındaki Gazze Şeridi’nde şiddetli savaş halini aldı. Bu dönemde, İsrail ordusu ve Lübnan Hizbullah’ı arasında karşılıklı saldırılarla bu bölge de yeniden ısındı. İsrail ordusu, kuzey sınırında teyakkuz halinde bekliyor.
AL JAZEERA’DAN AÇIKLAMA
Katar merkezli Al Jazeera medya ağı, gazetecilere yönelik saldırıdan İsrail’i sorumlu tuttu.
Al Jazeera, Lübnan’ın İsrail sınırında 1 gazetecinin öldüğü ve 5’inin yaralandığı saldırıya ilişkin açıklama yayımladı.
Saldırının kınandığı açıklamada, söz konusu olayda Al Jazeera ve uluslararası medyanın hedef alındığı vurgulandı.
Uluslararası topluma gazetecileri korumak üzere harekete geçme çağrısında bulunulan açıklamada, “Bu acımasız saldırıdan hukuki ve ahlaki sorumlulukların tümü İsrail’e yüklüyoruz. Ekiplerimizi korkutma başarısını elde edemeyen bu suçun arkasında duranlardan hesap sorulmasını istiyoruz” denildi.
Açıklamada, hayatını kaybeden gazeteci için taziye ve yaralılar için acil şifa dileklerinde bulunuldu.
Lübnan resmi ajansı NNA, ülkenin güneyinde İsrail sınırındaki Alma Şaab beldesinde gerçekleşen saldırıda Reuters haber ajansından kameraman İssam Abdullah’ın hayatını kaybettiğini bildirmişti.
Al Jazeera da olay yerinden yaptığı canlı yayında yaralı 2 gazetecinin kendi çalışanları olduğunu duyurmuştu. Saldırıda hedef alınan aracın tamamen yandığı görülmüştü.
