Kabataş yalancısının Erdoğan muhalifliği nerede bitiyor?

featured

Elif Çakır şimdi Ahmet Davutoğlu’nun Karar gazetesinde köşe yazarlığı yapıyor. Haliyle AKP ve Erdoğan’a muhalif. Ancak en büyük ve değişmez muhalifliği ise Cumhuriyet tarihimize… Hatta “Cumhuriyet”le hesaplaşma söz konusu olunca Erdoğan’a desteğini yüksek sesle dillendiriyor.

VERYANSIN TV

Gezi Parkı eylemleri sürecinde AKP’li Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini Zehra Develioğlu, Kabataş’ta “100 kişilik, yarıçıplak erkeklerin saldırısına uğradığını” iddia etmiş, bu iddialar yandaş gazetelerde geniş yer bulmuş, AKP’li siyasetçiler olayı diline dolamıştı.

Daha sonra olaya ilişkin görüntülerde ise böyle bir olayın olmadığı yani Zehra Develioğlu’nun yalan söylediği ortaya çıkmıştı.

“Kabataş yalanı” olarak tarihe geçen olayın yayılmasını sağlayan ise Star Gazetesi muhabiri Elif Çakır’dı. Çakır, bu akıl almaz hikâyenin “Kabataş Gelini” tarafından kendisine anlatıldığını öne sürmüştü.

ERDOĞAN’A MUHALİF AMA…

Elif Çakır şimdi Ahmet Davutoğlu’nun Karar gazetesinde köşe yazarlığı yapıyor.

Haliyle AKP ve Erdoğan’a muhalif.

Ancak en büyük ve değişmez muhalifliği ise Cumhuriyet tarihimize… Hatta “Tek parti” dönemiyle hesaplaşma konusunda Erdoğan’a desteğini yüksek sesle dillendiriyor.

Cumhuriyet devrimini ve Atatürk’ü açıktan hedef alamadığı için sık sık “Tek parti” dönemi diyerek Cumhuriyet dönemine kinini kusuyor.

Çakır, Karar’daki son yazısında da Cumhuriyet dönemini, AKP dönemiyle benzeştirerek hedef aldı.

Çakır, yazısının duyurusunu sosyal medya hesabından “Tek Parti döneminde valiler, kaymakamlar, yargıçlar partizandı; şimdi değil mi, AKParti iktidarı tarihe nasıl geçiyor?AKParti döneminde” valiler, kaymakamlar partizandılar,il başkanı gibiydiler,yargı tarihinde olmadığı kadar siyasallaşmıştı denilmeyecek mi?” ifadeleriyle duyurdu.

Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay, Çakır’ın ifadelerine sosyal medyadan yanıt verdi.

Atay, şu ifadeleri kullandı:

Çakır’ın söz konusu yazısının satır başları şöyle:

Bu ülkede tek partili dönem deyince akla ne geliyor? CHP geliyor. Düşünün, CHP’li il başkanları o zaman aynı zamanda o ilin valisi, belediye başkanı. Yaa demokrasinin tarihinde hangi gelişmiş ülkede veya gelişmekte olan ülkede bu var! Bunlar ancak otoriter veya totaliter rejimlerde olan olaylardır. Bu da CHP’ye yakışır, onun tarihinde var bunlar.”

Bu sözler elbetteki Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait, 18 yıllık konuşma arşivinde bu sözlerin yüzlerce örneğini bulmak mümkün.

28 Ocak 2010 tarihli grup toplantısında sarf etmişti bu sözleri.

Erdoğan’ın bu eleştirisinde haksız olduğu söylenebilir mi?

Tarihi çarpıttığı, tarihte olmayan bir şeyi gündeme getirdiği söylenebilir mi! Hayır…

1936-1939 yılları arasındaki bir politikanın hesabı 2018’de görülür mü? Ya da şöyle soralım 80 yıl öncesinin günahı, ayıbı, 18 yıl boyunca masaya getirilir mi?

Tek Parti döneminde valiler, kaymakamlar, yargıçlar partizandı; 80 yıl geçse bile unutulmuyor. On yıllar sonra bugünlerin tarihi yazıldığında “AK Parti döneminde” diye belirtilmeyecek mi?!”

Kabataş yalancısının Erdoğan muhalifliği nerede bitiyor?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 Yorum

  1. 6 Şubat 2021, 21:16

    Rahmetli babam anlatmıştı.
    Olay ellili yıllarda Mersinin Mut ilçesinde geçiyor. Babam bir dilekçe vermek için ilçe kaymakamının kapısını çalıyor. Kapıyı açınca ne görsün, kaymakam ayakta o dönem DP ilçe başkanı kaymakam koltuğuna oturmuş ayaklarını masanın üstüne uzatmış kaymakama birşeyler söylüyor. Babam elinde dilekçe odaya girince ayağını indirip toparlanır. . Rahmetliler birbirlerini iyi tanırlar. Babam o dönemin her düğününde yapılan güreşlerin müdavimi. Babam gayri ihtiyari soruyor. – Dilekçe verecektim…! Kaymakam bana ver diyor. Duruma öfkelenen babam ” u… n.. eş……k sen kim oluyorsun.. da o koltuğa oturuyorsun.” deyip ilçe başkanını kolundan tutup odanın dışına atıyor. Ve yerine oturan kaymakama dilekçeyi veriyor.

  2. Gezi’de çadır yakarak provokasyonu başlatan polis memuru da, otelin kapılarını açan Koç da, Kabataş’ta saldırıyı uğradığını iddia eden bu şarlatan da, o dönemin ekonomi ve dışişleri bakanları olan Babacan ve Davutoğlu da Fetö’cü ve ABD’ne hizmet ediyor.. Bunun nesini anlamıyorsunuz?

  3. Zehra Develioğlu’nun psikolojk bir bozuklugu olabilir. Dogum sonrasi kadinlarin ‘nunda gorulebiliyor (P-PTSD). Agir gecirenler bebeklerini dahi oldurebiliyorlar. Izledigi bir film olabilir. Tabi psikolojisi yerinde karakteri de bozuk olabilir. Bunu bilmememiz mumkun degil, ama Elif Cakir ve malum zat o donemde aciklama yapmisti. Goruntuleri izlediklerini soylemisler, ve infial yaratmamak icin yayinlatmadiklarini soylemislerdi. Bu iftiradir, yalanciliktir. Halk arasinda baska sekillerde de tabir edilir. Bilinen bu.

  4. 2 Şubat 2021, 10:55

    Gelecek’çi akpliler ve deva’mcı akpliler… İsimlere bakın ya tam eski tezgah kafası. Bakalım hangi sınır kapısından kaçacaksınız? 10 yıl sonra ona “akp dönemi” değil “abd işgalindeki siyasal islam yılları” denecek bugünlerin sayfalarını kirlettiğiniz tarihe.

  5. Uzun zamandir kendime sordugum bir soru var: „Muhafazakar“ gecinen ve her cümlesinde din referansli kelimeler eksik olmayan bu Bay ve Baayanlar, nasil oluyorda böyle son derece marjinal ve sasirtici bir fantaziye sahip olabiliyorlar? Elleri deri eldivenli, yari ciplak iseyen 100 erkek nasil bir fantazidir birader? Hadi deri eldivenliler, niye yari ciplak? Hadi ciplaklar, 100 erkek birden niye iser ki? Tövbe tövbe…

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!