Serkan Arslan yazdı…
Neden dünya bilim adamı, felsefeci ya da sanatçılar yetiştirirken Türkler kahramanlar yetiştirdi? Sadece Türkler mi savaştı? Sadece Türkler mi imparatorluklar kurdu? Sadece Türklerin mi devletleri yıkıldı?
Amerikalı Diplomat Henry Kissinger bunun sebebini şöyle açıklar; Amerika, ona ihanet eden vatan hainlerini bulur ve öldürür. Diğer ülkelerdeki vatan hainlerini bulur ve kullanır. Daron Acemoğlu’nun aldığı ödül bu bağlamda yerindedir. Bize duymak istemediğimiz ama başkalarının duymak istediği sözleri söylemekle görevini yerine getiriyordur. Kimse körler pazarında aynanın değerli olduğunu söyleyemez. Bu yüzden bize gören bir göz gerek. Aynayı tutanımız çok olur. Bu yüzden kahramanlara olduğu kadar bilim insanlarına, felsefecilere, sanatçılara ihtiyacımız var. İthal edilmiş yazarlar ve bilimle sonucu hep aynı düşmanlıkla neticelenen düşüncelerle karşı karşıya kalıyoruz. Cumhuriyetin ilkeleri, anayasanın eşitsizlikçileri, demokrasinin yanlılıkları, çarşaf yırtar gibi parçalanmaya çalışılan topraklar.
Bugün bir kahramanı anmadan ve hatırlatmadan bu yazıyı sonlandırmayacağım.
Kahraman Kâşif Kozinoğlu
İrlanda’da kahraman, Norveç’te kahraman, Suriye’de kahraman, Özbekistan’da kahraman, Kırgızistan’da Kahraman, Arnavutluk’ta kahraman, Kosova’da kahraman bilinmeyen topraklarda bile kahraman.
Konuştuğum zaman korkmasın kimse. Onunla aynı topraklarda olmaktan aynı vatanda olmaktan gurur duyuyorum. Utanmıyorum çünkü onun kahramanlığına sessiz Kalıp Unutmayacağım Amerikan İmamının Kumpasıyla Şehit Düşmesi Onun Kahramanlıklarını Unutturamayacak. Onu o gün köpeklerin önüne atanlar, onu o gün şehit edenlerin varlığı bu ülkede sürdüğü sürece bizler bilim adamı olacak çocukları, sanatçı olacak evlatları, felsefe yapacak akıllarımız kahraman olarak gömmekten kurtulamayacağız. Ruhun şad olsun KAHRAMAN BORDO BERELİ KAŞİF KOZİNOĞLU.
Varlığın Türkiye Cumhuriyeti topraklarında şerefiyle yaşatılmaya devam edecektir.
Bu ülkenin hiçbir dönemde ırk ve din sorunu olmadı. Ama faşist söylemlerle kendine yer arayan bölücüler ve dini makamları işgal etmeye çalışan şarlatanlar ile başı her zaman beladaydı.
Türkiye’de bu gibi söylemleri kişiler yapmaz. Bilim insanı, sanatçı ya da politikacı yapmaz. Bu söylemler her zaman arka planın ipleriyle kuklalar dile gelir. Siz buna ister bir ülke adı verin ister tarikat adı verin, isterse de bir ailenin adını koyun. Hiç fark etmez. Arka plandaki aklın görevi hep aynıdır. Parçalanmış bir Türkiye, isimsiz küçük devletler, vasıfsız yönetimler, yoksullaştırılarak kör edilmiş bir halk.
Biz ‘Tanrı Devlete Zarar Vermesin’ diye başlayan bir ulusun belleğinin kırıtısı değil mayasıyız. Türkiye Cumhuriyeti öz çocuklarıyla yola devam edecektir. Etnik kimliği ya da dini ne olursa olsun, vatana gönül bağı ile bölünmez parçalanmaz bir güvenle yaşamaya ve yaşatmaya devam edecektir.
Hepimiz kardeşiz
Bu cümle içinde bir KABİL vardır. Habil’in güçsüz savunmasız halini arayan bir KABİL…
O zaman sormak gerekir Habil misin yoksa Kabil misin? Sormak lazım Kaşif misin? Yoksa Acem misin diye?